Gezici, eğitimde yaşanan eşitsizliklere dikkat çekerek, “Okul öncesi eğitim, çocukların zihinsel, sosyal ve duygusal gelişiminde kritik bir rol oynuyor. Ancak ülkemizde okul öncesi eğitim ne yazık ki zorunlu değil ve paralı. Okul öncesi eğitimdeki en düşük okullaşma oranı, en fazla özelleştirmenin ve en pahalı eğitim kaleminin olduğu kademedir” dedi.
Geçtiğimiz günlerde özel okul öncesi öğretim kurumları sahiplerine belediye kreşlerinin kapatılacağı yönünde açıklamalar yapılmasına da değinen Gezici, bu durumun, eğitim hakkının nasıl ticari bir meta haline getirildiğini gösterdiğini ifade etti. Gezici, “Bu, ülkemizdeki hukuksuzluğun açık bir kanıtıdır. Okul öncesi eğitim, kamusal bir hizmet olmalıdır ve bu tür girişimler çocukların eğitim hakkını ihlal etmektedir” diye konuştu.
Eğitimdeki Eşitsizlik Derinleşiyor
Gezici, okul öncesi eğitime erişimdeki eşitsizliklerin giderek arttığını, özellikle yoksul ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitimden yeterince faydalanamadığını vurguladı. OECD ortalamasının yarısı kadar okul öncesi eğitim alabilen çocuk sayısının, bu alandaki eşitsizlikleri gözler önüne serdiğini belirtti.
Ayrıca, okul öncesi eğitimin devlet okullarında dahi paralı hale gelmesinin, eğitimdeki gelir temelli eşitsizlikleri derinleştirdiğini söyledi. Gezici, “En varlıklı ailelerin çocukları genellikle okul öncesi eğitim alırken, düşük gelirli ailelerin çocukları doğrudan ilkokula başlamak zorunda kalıyor” dedi.
Kamusal Eğitim Hakkı Mücadelesi
Gezici, eğitimdeki bu eşitsizliklerin sadece ekonomik değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de körüklediğine dikkat çekerek, “Kadınların iş gücüne katılımı için okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi kritik bir öneme sahiptir. Bu, sadece kadınların çalışma yaşamına katılmasını değil, aynı zamanda çocukların en iyi şekilde gelişmesini sağlamak adına hayati bir adımdır” diye ifade etti.
Veli Derneği Başkanı, okul öncesi eğitimin parasız, zorunlu ve kamusal bir hak olması gerektiğini savundu. Ayrıca, tarikatlara ve dini yapılarla yapılan protokollerle sağlanan eğitim hizmetlerinin de sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. Gezici, “Eğitim, özel sektöre ya da dini yapılara devredilemez. Okul öncesi eğitim, devletin sorumluluğundadır ve bu konuda adım atılması için harekete geçilmelidir” diyerek, eğitim hakkı için toplumsal mücadelelerinin süreceğini vurguladı.