Vatan ve -daş ekini ayırmamın sebebi bu kelimenin anlamına bir vurgu yapmak için. Güzel Türkçemizdeki bu ek; ondan önce gelen kelimenin anlamını paylaşanı, aynı değere sahip olanı diğer kelimelerden ayırmamızı sağlar. Anadolu ise bin yıldan fazladır ortak dili konuşan, ortak dine inanan, aynı medeniyeti sürdüren Türk halkının vatanıdır. Nesilden nesile aktarılan bir medeniyet mirasıdır vatan.
Bugün bu topraklarda yaşayanlara nasıl emanet edildiyse bizden sonraki nesillere de emanet edeceğimiz en büyük mirastır vatan. O yüzden vatanımıza sahip çıkmalıyız. Tarihimiz bize en büyük rehberdir. Yaşadığımız tarih bize güçlü olmamız gerektiğini öğretiyor. Birlik olmak, uyanık olmak, tarihimizi okumak, çalışmak ve birbirimize destek olmak gerekiyor. Bizim dönüp bakıp model alabileceğimiz başka bir medeniyetinin tarihi yok. Eşsiz bir medeniyete, bir tarih zenginliğine sahibiz. Benzersiz bir coğrafyada belki de dünyanın en verimli topraklarında yaşıyoruz. Bize bugüne kadar öğretilen veya yeni diye gösterilen beşeri konuların çoğu bu coğrafyada cereyan eden tarihte yoğrulmuştur. İnsan hakları, çevre sevgisi, dostluk, akrabalık ilişkileri medeniyetimizin eşsiz tarihinde yoğrulmuştur. Vatanımıza ve medeniyetimize sahip çıkalım.
Cumartesi günü İstanbul'da yaşanan acı olay bütün Türk halkını olduğu gibi beni de derinden etkiledi. Üniversite hayatımda ve İstanbul'u ziyaretlerimde binlerce kez kullandığım bu eşsiz manzaralı güzergahta yaşanan hadise sanki kendi şehrimde olmuş gibi beni tedirgin etti ve üzdü. Ayrıca hedefi ise 16 Temmuz günü yaşadığım şehidimiz Ozan Özen'in acısını bir kez daha tazeledi. Ozan kardeşimizde bir çevik kuvvet polisi idi. O cenazede onun meslekdaşı olan diğer çevik kuvvet polislerine de başsağlığı dilemiştim. Onların acısını paylaşmaya ve azaltmaya çalışmıştım. En az ailesi kadar acı çektikleri her hallerinden anlaşılıyordu ve metanetlerini hepimiz gibi koruyorlardı. Cumartesi akşamı, sürekli bu anları hatırlayarak polislerin dayanışmasını izledim. Oradaki vazifeleri, bir futbol maçından sonra çıkabilecek olaylara engel olmaktı. Görevlerini yaptıktan sonra trafiği açtıklarında yaşanan bu hain olay bize zamanlamanın da ne kadar acımasız olduğunu gösteriyor. Onbinlerce vatandaşı sağ salim evlerine gönderdikten sonra polisimize yapılan, ihanetin ötesinde canice bir terör saldırısıdır.
Hepimiz polisimize sahip çıkmalıyız. Bunun için onlara elimizden gelen yardımı göstermeli ve arkalarında olduğumuzu hissetmelerini sağlamalıyız. Uyanık olmalıyız. Polisle işbirliği içinde olmalıyız. Polisin en çok arananlar listesinde bulunanların yayınlandığı "terorarananlar.pol.tr." sitesini takip etmemiz gerekiyor. İhbar hattını kullanmamız, hepimizin güvenliği içindir. Televizyon kanallarında güvenlik uzmanları, istihbarat bilgilerinin ne kadar önemli olduğunu ve en ufak bir istihbarat eksikliğinde yaşanabilecek felaketlerden söz ediliyor. Güvenlik uzmanlarının görüşleri bu noktada hepimiz için aydınlatıcı oluyor. Terörü kınamak, üzüntümüzü belirtmemiz yaşanan acıyı muhakkak ki azalatabilir fakat çözümün bir parçası olmak hepsinden daha önemlidir.
Çözümün parçası olmak için uyanık olmalıyız. Hepimiz ticaret hayatında, günlük hayatımızda karşılaştığımız kişilere daha dikkat etmeliyiz. Olağandışı veya şüpheli bir olay karşısında hazırlıklı olmalıyız.
Mevlid kandilini idrak ettiğimiz bugünlerde, peygamberimizin sünneti üzerine hareket edelim. Hadislerden çıkartabileceğimiz dersleri alalım. Peygamberimizin hayatının anlatıldığı siyerin farklı bir yorumla anlatıldığı İskender Pala'nın "Hz. Muhammed için Bülbülün Kırk Şarkısı" kitabını okumanızı da tavsiye ederim. Peygamberimizi daha iyi tanımak ve yolunda olmak adına okunması gereken güzel bir eser.
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına sabırlar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla,