VALİ’Yİ BAĞLAYIN

Abone Ol

İcap etti,

Vatandaş rica etti..

Vali'lik santralını aradım.

Dedim ki;

  • Sulama birliğinin telefonunu verir misiniz.

Bulamadılar veremediler.

Epey bi uğraştılar, galiba bi masada üç kişiydiler sesleri geliyodu; o ona soruyordu, o diğerine..
En sonunda soruya soru ile cevap verdiler.

  • Nereden arıyorsunuz.

İçimden bi tövbe çektim, ardından on'a kadar saydım..

  • “Bi sulama birliğinin telini vermek için ikamet şartı mı aranıyor” diye

söylendim usulca.
O zaman dedim.!

  • Vali'yi bağlayın.! [vallahi bağladılar]

Benimkisi daha çok ciddiyete davetti, birazcık da espri'ydi.

Du bakalım halleriydi.
Ve Fakat..

İnanılır gibi değildi.

Santral kendini hattan, ben vitesten atmıştım ki..!!!
Karşı taraftan güzel bi ses alo dedi.
Firene bastım sağa çekip durdum.
Motorum hemen soğumuştu.?

Özel kalemdeki hanımefendi nazikti zarifti işi biliyordu.

  • “Sulama birliğinin telefonunu istemiştim, veremediler.”
  • “Vali'yi bağlayın dedim, size bağladılar” deyincesine..

Galiba güldü, ya da bana öyle geldi.
Bana mı güldü; bağlayana mı.?
Yoksa şahit olup, duruma ağlayana mı bilemedim.
Her ne ise..!
Sitemimi anlamış..
Su yüreğimde, sulama birliğinin no ‘su elimdeydi.
Sulama birliğinin telini bilemeyen, tellerini güncellemeyen santral ne haldeydi.
Santral..??

…….!
1967 yılıydı..

Bundan tam 50 yıl öncesiydi, yine böyle bi mevsimdi, soğuktu, yerler kış'tı.
Ankara'ya bağlanmak için bekliyorduk..

  • "Adana çık aradan" diyordu, santraldeki postacı, elindeki mermi

kılıklı jak'ı deliğine iterkene.
Adana aradan çıkmadıktan geri; Ankara'ya bağlanamazdık.
O günlerdi.
Bu günler oldu.?

…….?

Vatandaş karşımdaydı hala..

Yüzü şok, dili lal haliydi.

Gündüzdü;

Gönderdeki bayrağın hilal'i, önündeki yıldıza özeniyordu.

Kah sarıyor, kah sarmalıyor, kah dalgalanıyordu.

Ben de dalgalanmıştım da durulmuştum.

Bir güzele vurulmuş..

Bu memlekete aşık olmuştum.

İşte böyle Sayın Vali'm.

Halim, kalemimle mütenasip.

Ne diyodum, onu diyodum..

Santral, hem sulama birliğini bilemedi.

Hem ‘ide;

Beni size bağlayamadı..

Halbuki bağlasaydı olay, mevzu kolay olurdu.

Her ne ise affınıza sığınırım.

Beni biliyorsunuz/tanıyorsunuz.

İçin dışım bir ‘dir..

Kalemim benden pir 'dir..

Sayın Vali'm.

Ahval kısaca bu ‘dur.

Saygıyla,

Samimiyetle,

Selam ederim.