“Uşaklığın Festivali mi olurmuş” diye yazmıştı birileri.
Köşe yazısı diye tanımlanan makalesinde.
Mengen'e dağ başı (dağ başı değil aşçı başı) demiş
“Mandaların otladığı yerler” falan diyerek sözüm ona aşağılamıştı.
Muhterem bi zattı, hattı zatında.
Kendi zat'lığımızda zıt şeyler yazdık bu anlamsız çıkışına dair.
Uşşak makamında,
Edebi yazmaya,
Efendi kalmaya özenle,
Kalemimizle, bu muhtereme terbiye sınırlarımızla haddini bildirmiştik.
O günden bu yana çok yazılar yazdım,
Aşçılar Diyarı Mengen'dir diyerekten.
Bir itiraz gelmedi.
Yazılarımıza köstek olanı da,
Yazılarımıza destek olanı da göremedik civarımızda.
Dün'ün Mengen Belediye Başkanı Sayın Eraslan'da ne güzel yazmışın diyemedi,
Şimdiki Başkan Sayın Bulut'da diyemiyor.
Aşçılar Federasyonlarının ve de dermeklerinin biri dahi eline sağlık” demeyi akıl edemediler.
Nezleye, gribe iyi gelen,
Aferin'i bile bilemediler.
Habire dernek, federasyon kuruyoruz, heykel dikiyoruz amma,
Güzel cümle kuranları, asıl festival kurucularını ne yazık göremiyoruz.
Dün;
“Happy İnternational Chefs Day” di.
Yani,
Dünya Aşçılar Günü'ydü...
Tüm şeflerimize, aşçılarımıza, duayenlerimize, ustalarımıza,
Kutlu olsun.
Yıl 2010.
Aylardan Temmuz.
Bundan tam altı yıl önce yazmış olduğum bir köşe yazım var.
“AŞÇILAR DİYARI MENGEN'DİR. BU MİRASIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE KİMSE CÜRET EDEMEZ” diye başladığım.
İlginç şeyler yazmışım o günün ortaya çıkan şartlarında.
Bugün de aynı ve benzer şeyler yaşansa yine yazarım.
Dün ayrı konuşan,
Bugün ayrı konuşan bir kimliğimiz yok şükür.
Birilerinden fırça yiyerek, fikir değiştirenlerden olmadık/olmayız.
Renklerimize ihanetimiz yok.
Fikirsel,fiziksel,kimyasal, sosyal, ruhsal manada başvurduğumuz kamuflaj renklerimiz yok.
O tarihlerde,
Yani 2010 yıllarında sair.!
Yeniçağa İlçemizden sonra Gerede İlçemizde de Turizm Otelcilik Meslek Lisesi açılması tartışmaları başlamıştı.
Söz almış ve köşe yazımda kaleme aldığım gibi şunları söylemiştim.
“Eğitim-Öğretim bambaşka bir şeydir. Bu farklı bir yapılanma ve planlamadır.
Ülkemizde şu an itibariyle bir çok Turizm Otelcilik Meslek Lisesi mevcuttur ve gittikçe sayıları artmaktadır.
Hemen hemen her ilde ve bazı ilçelerde Turizm Otelcilik Meslek Lisesi (yemek pişirme, mutfak, kat hizmetleri vs. programları ile) eğitim ve öğretimlerine devam etmektedir”
Diyerek konunun eğitim-öğretim üzerinden tartışılmasını,
Daha akademik tartışmalara da hazırlıklı olmamız gerektiğini vurgulamıştım.
Ve şöyle demiştim.
Altı yıl önce…
Bir tespitte bulunmuştum.
“Akıl isterdi ki, Yeniçağa ilçesi Lojistik üzerine,
Gerede ilçesi deri üzerine,
Seben ilçesi tarım üzerine,
Göynük ilçesi beyaz et üzerinden mesleki okullaşmanın yollarını arasın.
Altı yıl önce dile getirdiğim önemli bir tespitin,
Yeniçağa ilçemizde zuhur etmesi kendi adıma memnuniyet verici.
Altı yıl kadar önce bahsettiğim okulun Yeniçağa da kendini bulması sevindirici.
Yeniçağa Yaşar Çelik Çok Programlı Lojistik Bölümü öğrencilerinin, İstanbul'da sektörün önde gelen firmalarını ziyaret edişleri,
Mesleki bir ziyaretle, öğrencileri bu noktada motive edişlerini, bir haber marifetiyle öğrenmek çok hoşuma gitti.
Çocukluğumuzda/gençliğimizde;
Yeniçağa ilçesi taşımacılık sektöründe haklı bir üne sahipken,
Mengen İlçesi de aşçılık ve Osmanlı mutfağına kadar uzanan öyküleriyle öne çıkarken,
O yıllarda;
Mengen namlı aşçılarıyla,
Yeniçağa taşımacılıkta ülkemizin en önemli kaleleri idi.
Okul Müdürü Sayın Harun Kutan'ın bu mesleki heyecanını çok iyi anlıyorum.
Bolu'nun tek ve ülkemizin sayılı Lojistik Liselerinden birinde görev yapıyor.
Tahminim odur ki.!
Mengen Aşçılar Turizm Otelcilik Meslek Lisesi gibi,
Yaşar Çelik Çok Programlı Lojistik Lisemiz de ülkemizin en kıymetli lojistik okullarından biri olmaya aday.
Onu net görebiliyorum.
Demem o ki;
Kültürler, yetkinlikler, ekonomik değerler, istihdam noktasındaki kriterler üzerinden yapılacak her türlü okullaşma,
Bölgesine katma değer katar.
Yoksa;
Oluvesin demek,
Bi çok işi başarısızlığa, hayali sükuta ve moral motivasyon kaybına neden oluyor.
Yani..
Burası Bolu.
Olsa da olu, olmasa da olu değil artık.
Bilesiniz istedim.