Diyarbakır'da 2017 Newroz'u kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un polis tarafından öldürülmesini fotoğraflayan Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök, açık tanık ifadeleriyle tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
"Örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla suçlanan gazeteci Gök, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada avukatıyla birlikte hazır bulundu.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, duruşmaya, Gök’ün ailesi, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), DİSK Basın-İş, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) temsilcileri ile çok sayıda gazetecinin yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri izleyici olarak katıldı.
Gazeteci Gök ve avukatının hazır bulunduğu duruşmaya, açık tanık Ümit Akbıyık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşma savcısı, tutuklu yargılanan Abdurrahman Gök hakkında tahliye talep etti. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Abdurrahman Gök'ün tahliye edilmesine karar verdi.
Ne olmuştu?
Abdurrahman Gök, açık tanık ifadeleri doğrultusunda aralarında avukat, siyasetçi, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi, sanatçıların yer aldığı 25 Nisan'daki soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Gök hakkında "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla iddianame hazırladı. İddianame Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren açık tanık Ümit Akbıyık'ın iddiaları yer aldı. Gök'ün haberlerini yaptığı kitaplar yer aldı. Suçlama konusu yapılan bu haberler arasında Gök'ün Selahattin Demirtaş'ın Devran ve Leyla kitaplarının Kürtçe çevirisi ile Harun Doğan'n Dağ-ı Devran şiir kitabının tanıtımlarının yer aldığı "Dağ-ı Devran: Tutkulu bir yolculuğa davet" haberi bulunuyor. Yine haber içerisinde Doğan'ın, "Hüznün soğuk sularıdır uyanık bir ruhun kozası / Bir de enkazın üstünde tutar insanı / Acı bir ikazdır, bir ürperti / Kaç kurtuluş kapısı, kaç halk bahçesi böyle görülür ufukta / Ve kaç enkaz altındadır sevincin budalalığı..." dizeleri de suçlama konusu yapıldı.
İddianamede Gök'ün, "70 yaşındaki annesi Elif Kısa’nın 3 Aralık 2020’de tutuklanarak Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan duyma ve konuşma engelli oğlu Ahmet Kısa'nın dönemin Adalet Bakanı Abdullahamit Gül'e gönderdiği mektubu da suç delili olarak yer alıyor. Gök'ün, "Ahmet Kısa'dan Adalet Bakanı'na mektup: Hakim diyor ki anan Adalet Bakanı onayıyla 'yardım yataklık' yapmış" başlıklı haberi "örgüt üyeliği" delili olarak iddianamede yer alıyor.
Gök'ün çalışma arkadaşlarıyla yaptığı görüşmeler de yine suçlama konusu yapılanlar arasında. Aynı ajansta çalıştığı meslektaşı Mehmet Ali Ertaş ile 2017-2020 yılları arasında yaptığı 208 ve Ömer Çelik ile aynı yıllarda yaptığı 94 görüşme ile yine geçtiğimiz yıl hakkında dava açılan bir gazeteciyle ise yaptığı bir telefon görüşmesine de suçlama olarak iddianamede yer verildi.
20 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Gazetecilik faaliyeti suçlama konusu edinilen iddianamede, Gök'ün "örgüt üyesi olmak" iddiası ile 7 yıl 6 aydan 15 yıla, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor. (HABER MERKEZİ)