Şirketten yapılan açıklamaya göre, Türk mutfağını ve değerlerini koruyarak gelecek nesillere aktarma amacıyla 1990 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, Türk mutfağı şeflerinden Şemsa Denizsel işbirliği ile yerel ve coğrafi işaret tescilli ürünlerin korunması ve modern mutfaklarda yeni yorumlamalar ile yer edinmesi amacıyla "Yerelin İzinde" projesini sürdürüyor.

Proje kapsamında yapılan araştırma sonrası; Coğrafi işaretli Bolu kanlıca mantarımız başta olmak üzere yerel mantar çeşitlerimiz de Türk mutfağının değerli bir hazinesi ve 'Yerelin İzinde' projemiz ile onların kültürel mirasımızdaki yerini güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Projenin yeni durağı Şile olurken, Türkiye'nin yerel lezzetlerinin ve coğrafi işaretli geleneksel ürünlerinin değerini hatırlatarak farkındalık yaratmayı hedefleyen projenin Şile durağında, Türkiye'nin zengin mantar çeşitliliği öne çıkarıldı.

Şile'nin orman habitatında, Türkiye'nin doğal zenginliklerini yakından gözlemleme fırsatı bulan şef ve konu uzmanları, Mikolog Jilber Barutçiyan'ın rehberliğinde mantar toplamanın inceliklerini öğrenirken, mantarların çeşitliliğini keşfetti.

Mantarların Türk mutfağındaki yerine dair bilgilerin de paylaşıldığı Jilber Barutçiyan ile gerçekleştirilen "Yerelin İzinde Mantar Buluşması" sonrası, Şef Şemsa Denizsel ve Casa Lavanda'nın kurucu Şefi Emre Şen'in hazırladığı özel menü ise mantarın mutfaktaki yaratıcı kullanımlarını ve gastronomik potansiyelini öne çıkardı. Bu deneyimler, mantarın Türk kültürü ve mutfak mirasındaki önemini katılımcılara yakından tanıttı, gelecek nesillere aktarılacak değerli bilgiler sundu.

- "Yerel mantar çeşitlerimiz Türk mutfağının değerli bir hazinesi"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı Duran Özcan, "Coğrafi İşaretli Ürünler" projesini, gelecek nesillere bırakacakları kültür mirasını oluşturmak ve eşsiz lezzetleri kayıt altına almak amacıyla 2012'de hayata geçirdiklerini anımsattı.

Özcan, yerli ve coğrafi işaretli ürüne sahip çıkmanın, o ürünü tüketici ile buluşturmanın ve o ürünlerin tabaklarda yorumlanarak yaşamaya devam edebilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, şunları kaydetti:

Bizans dönemine ait mezarlık “sit alanı” ilan edildi Bizans dönemine ait mezarlık “sit alanı” ilan edildi

"Geçtiğimiz yıl ise coğrafi işaret tescilli ve aday ürünleri öne çıkarmak, bu ürünlere sahip çıkmak ve farkındalık yaratarak, Türk mutfağında bu ürünlerin daha fazla yer bulması için 'Yerelin İzinde' projemizi başlattık. Mantarlar hem çeşitli hem de katma değerli ürünler. Coğrafi işaretli Bolu kanlıca mantarımız başta olmak üzere yerel mantar çeşitlerimiz de Türk mutfağının değerli bir hazinesi ve 'Yerelin İzinde' projemiz ile onların kültürel mirasımızdaki yerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda 'Sofrada Herkese Yer Var' demeye devam ediyor, alternatif beslenme alışkanlıklarını mükemmel şekilde destekleyen mantarları, mutfakların odağına taşımak istiyoruz."

Metro Türkiye Meyve Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan da Türkiye'nin sahip olduğu mantar çeşitliliği, Metro Türkiye'nin raflarında da kendini gösterdiğine işaret ederek, "Bolu kanlıca mantarı, porçini, istiridye, kuzugöbeği ve trüf gibi çeşitli mantar türleri, Metro Türkiye'nin sunduğu geniş yelpazenin bir parçası. Bu mantarlar hem taze hem de kuru formda sunularak, müşterilere yıl boyunca bu benzersiz lezzetleri deneyimleme olanağı sağlıyorlar. Özellikle, tazeyken alınıp sonra kurutulan mantarlar, mevsim dışında da bu lezzetleri erişilebilir kılıyor. Metro Türkiye olarak, bu çeşitliliği ve kaliteyi müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Etkinlikte yer alan Mikolog Jilber Barutçiyan ise Türkiye'de yaklaşık 200 çeşit yenilebilir mantar türü bulunduğunu belirterek, Şile'nin zengin çeşitliliği ve yabani olarak yetişen mantarlarıyla bilinen bölgelerden olduğunu aktardı.

- Özel eğitimli köpek eşliğinde trüf mantarının izi sürüldü

Verilen bilgiye göre, etkinlik sırasında, özel olarak trüf mantarı bulma üzerine eğitilmiş bir köpek de katılımcılara eşlik etti. Mantar avcıları, profesyonel mutfaklarda önemi ve değeri gün geçtikçe artan bu mantarı bulabilmek için av köpeklerine özel eğitimler verirken, katılımcılar, bu köpeğin rehberliğinde, ormanın derinliklerinde gizlenmiş değerli trüf mantarlarını bulma şansı yakaladı. Bu, mantar toplamanın, aynı zamanda özel beceriler ve bilgi gerektiren bir sanat olduğunu gösteren bir deneyim oldu.

Trüf mantarı özellikle şefler tarafından yaratıcılıklarını ifade etmek ve yemeklerine eşsiz bir karakter kazandırmak için kullanıyor. Metro Türkiye de zengin aromaya sahip bu ürünün daha geniş bir şef kitlesine erişimini sağlayarak Türk mutfağının yenilikçi ve modern yönünün güçlendirilmesine katkı sağlıyor.

Etkinlik çerçevesinde öğle yemeğinde, davetlilere Şef Şemsa Denizsel'in tasarladığı ve Casa Lavanda'nın kurucu şefi Emre Şen'in katkılarıyla zenginleşen özel bir menü sunuldu.

Mantarların Türk mutfağındaki kullanım alanlarını göstermek ve farklı reçeteler sunmak için Bolu kanlıca mantarı, Trakya siyah trüf, kuzugöbeği mantarı ve porçini mantarlarını taze ve kuru olarak menülerinde yaratıcı reçetelerle yer verdiler. AA