İfade Özgürlüğü Derneği’nin yürüttüğü EngelliWeb projesinin raporuna göre, Türkiye’de erişime engellenen web sitesi ve alan adı sayısı büyük bir artış gösterdi. 2024 yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla bu sayı 1 milyon 43 bin 312'ye ulaştı. Bu rakam, internet üzerindeki özgürlüklerin ne denli kısıtlandığını gözler önüne seriyor. Son olarak, sosyal medya devi Instagram da Türkiye'de erişime kapatıldı.
Türkiye'de erişime engellenen web sitelerinin sayısında önemli bir artış yaşandı. EngelliWeb’in raporuna göre, 2024 yılının birinci çeyreği itibarıyla Türkiye’den erişimi engellenen toplam web sitesi sayısı 1 milyonu geçti.
EngelliWeb verilerine göre, 833 farklı kurum ve hakimlik tarafından verilen toplam 892.951 erişim engeli kararı bulunuyor. Bu sayı, yeni tespit edilen alan adları ve eklenen yasaklarla birlikte daha da artabilir.
2 Ağustos 2024 tarihinde, Türkiye'de Instagram kullanıcıları platforma erişim sağlayamadı. Instagram’ın erişime engellenmesi, Türkiye’deki diğer sosyal medya platformlarına yönelik yasakların yanında yer aldı.
En az bir kere yasaklanmışlardı!
Instagram’ın yanı sıra Türkiye’de erişime engellenen diğer sosyal medya platformları da bulunuyor. EngelliWeb’in verileri, sosyal medya üzerindeki erişim kısıtlamalarının geniş bir yelpazede uygulandığını gösteriyor.
Facebook, Twitter, YouTube gibi diğer popüler sosyal medya platformları da çeşitli gerekçelerle Türkiye'de erişim engeline tabi tutulabiliyor. Bu durum, kullanıcıların bilgiye erişim ve ifade özgürlüğü açısından önemli kısıtlamalarla karşılaşmasına neden oluyor.
Türkiye’de internet üzerindeki bu kısıtlamalar, ifade özgürlüğü ve erişim hakları konusunda geniş bir tartışma başlattı. Sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, internet üzerindeki bu tür engellerin kaldırılması için çağrılarda bulunuyor.
Sosyal medya kullanıcıları ve aktivistler, erişim engellerinin internet özgürlüğünü kısıtladığını ve bilgiye ulaşımı zorlaştırdığını belirterek, bu kısıtlamaların son bulmasını talep ediyor. Kamuoyunda bu tür yasakların bilgi akışını engellediği ve demokratik hakların kısıtlandığı vurgulanıyor.
