Paylaşımlarıyla dikkatleri çeken ve dört kez din değiştirmesiyle de bilinen eski manken Tuğçe Kazaz, “Türkiye 2030'a kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak." açıklamasını bugün de sürdürerek, "Bölgenin haritası değişiyor ve mecburen hilafet sistemine bölge sürüklenecek. Bunu İngilizler, Amerikalılar ve hatta Rusya büyük bir iştahla destekliyor, destekleyecek." görüşünü savundu. Kazaz, hilafet tartışmasında görüşünü sosyal medya hesabından açıkladı. Kazaz şu ifadeleri kullandı: 

BYD için Çin'den 2 bin 500 işçi Manisa'ya gelecek: Çinli mahallesi kuruluyor! BYD için Çin'den 2 bin 500 işçi Manisa'ya gelecek: Çinli mahallesi kuruluyor!

"Bu bir tespittir; Bugün İstanbul'da şehitlerimiz ve Filistin için Galata Köprüsü'ne yapılan yürüyüşte hilafet bayrağı açan amcanın burnunu kıran gence söyleyin, Türkiye 2030'a kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak. Çünkü bölgedeki şartlar Türkiye'yi buna mecbur bırakacak.

"Kendini aydın, entelektüel ve ilerici sanan, ilkel, cahilliğe bağımlı bir kitleyle karşı karşıyayız. Ne desen cumhuriyete saldırı, Atatürk’e hakaret olarak yaftalayıp koyun sürüsü gibi saldırıya geçiyorlar ve sanki adeta belli merkezlerden kontrol ediliyorlar. Geleceği ve bölgeyi okumaktan aciz bu kitle İslam düşmanlığını Arap sosuna batırıp batırıp adeta kinkusmaktadır. O nedenle dertleri gerçekle değil gerçeği karartmakla ilgili. Ayrıca dün açılan da Hilafet bayrağı değil Kelime-i Tevhid bayrağıymış. Onu reddettin mi islam’i da reddedersin. Ama yine de anlayabilmeleri için çok basit birkaç cümleyle halifelikle ilgili dünkü analizimi açıklayacağım: Bölgenin haritası değişiyor ve mecburen hilafet sistemine bölge sürüklenecek. Bunu İngilizler, Amerikalılar ve hatta Rusya büyük bir iştahla destekliyor, destekleyecek. İşte bu süreçte kontrol edilebilir bir halife için harekete geçilecek. Hatta İlk hedefleri FETÖ ile bunu yapmaktı, ama Türkiye engel olunca planları ertelendi. İşte Atatürk'ün hilafeti tamamen kaldırmayıp meclisin ukdesinde bırakması bu makamın başka bir gücün eline geçmesini önlemek içindir.Kısacası bu durumda Türkiye ipleri eline almaz, harekete geçmezse bu gücü kaybedecek. Peki başkası halife ilan edilirse Müslümanlar bunu kabul edecek mi? Buna soruyla cevap vereyim. Kendisini tenzih ediyorum ama nasıl kabul edilebilirliğini anlatabilmek için ismini örnek vereceğim; bugün Ebu Ubeyde halife ilan edilirse bırakın bölgeyi, Türkiye’deki Müslümanların yüzde kaçı buna yok diyecek? Yani sen olmazsan ya da buna engel olmazsan, toprağını ve bölgeni de değiştiremeyeceğine göre, devlet olarak karşı çıksan da Müslüman olan milletinin büyük bir bölümü günü geldiğinde buna biat edecek. Bu durumda hem dinen hem manen hem ülke olarak hem de bölge olarak parçaparça kendi içinde parçalanırsın. Peki buna bir süreliğine de olsa önlem almak mümkün mü? Evet. Şayet Gazze ve İsrail arasındaki bu savaşın kazananı Filistin tarafı olursa –ki zaten öyle– işte bu, bölgeyle ilgili ABD ve İngilizlerin planlarını bir süreliğine alt üst edecek. O nedenle Filistin’in haklarına kavuşması hem kendileri hem de bölge için hayati öneme sahip. Tabii derdiniz ülke değil, bölge değil İslam düşmanlığı olduğu için yine de anlamayacaksınız."