Haber: Havva AKÇA

Hak-İş Konfederasyonu Bolu İl Başkanı Hacer Çınar, bir yılı aşkın bir süredir kurulmuş olan Hak Emekliler Derneği (HAK EMEK-DER) ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

HAK EMEK-DER 1 MİLYON ÜYEYE ULAŞTI

Hak-İş Konfederasyonu Bolu İl Başkanı Hacer Çınar, 28 Kasım 2023 yılında kurulan HAK EMEK-DER’in bu bir yıllık sürede üye sayısının 1 milyona ulaştığını ve ilimizde ise 200 civarı üyesi olduğunu vurgulayarak; “Teknolojik gelişmelerin sonucu yaşam koşullarının iyileşmesi ve sağlık hizmetlerinin etkinliği ve yaygınlığının artması bir yandan yaşam kalitesinin artmasına ve yaşam süresinin uzamasına yol açarken; bir yandan da yaşlı nüfusun ve yaşlı nüfus sorunlarının artmasına yol açmıştır. Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada işgücü piyasalarından ayrılan bu geniş nüfusu grubunun haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik önlemler tartışılmaktadır. Aktif çalışma hayatını sonlandırmış, isteğine bağlı ya da gelir yetersizliği nedeni ile bir işte çalışmaya devam etmek zorunda kalanların milli gelirden aldıkları payın azalması, bu kesimlerin başta yoksulluk ve hayat pahalılığı olmak üzere çeşitli sorunlarla yüzleşmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.


“SENDİKAL ÖRGÜTLENME HAKKININ SADECE AKTİF ÇALIŞMA İLİŞKİSİ İLE SINIRLANDIRILMASI EMEKLİ EMEKÇİLERİ ÜZÜYOR”


HAK EMEK-DER ile ilgili açıklama yapan Hacer Çınar, Sendikal örgütlenme hakkının sadece aktif çalışma ilişkisi ile sınırlandırılması, bu ilişkinin dışında kalan ve emeğini hayatı boyunca çalışarak kazanmış ve sendikal hareketin içinde büyük katkılar sağlamış emekli emekçileri üzmekte olduğunu belirterek, “Çalışma hayatında hak arama mücadelesinin güçlü bir aracı olarak gelişen sendikalar, sahip oldukları toplu pazarlık mekanizmaları ile emek kesiminin gelir dağılımından daha adil bir biçimde pay almasının yolunu açmıştır. Ancak sendikal örgütlenme hakkının sadece aktif çalışma ilişkisi ile sınırlandırılması, bu ilişkinin dışında kalan ve emeğini hayatı boyunca çalışarak kazanmış ve sendikal hareketin içinde büyük katkılar sağlamış emekli emekçileri üzmektedir. Toplum hayatının çok büyük bir grubu oluşturan bu yapıdan gerek çalışma hayatında gerekse de sendikal mücadelede sahip oldukları deneyimler çerçevesinde yararlanılamaması her iki alanda da büyük kayıplara neden olmaktadır. Çalışma hayatında birçok ahlaki vasfın genç kuşaklara aktarılmasında sorunlar yaşanırken, sendikalarda görevler üstlenen genç yöneticiler geçmişin mücadele tarihini muhataplarından öğrenme şansını kaybedebilmektedir. Bu durum, sendikacılık gibi tarihi köklerinden beslenen bir hareketin daha güçlü bir vizyona sahip olmasında engel oluşturabilmektedir. Modern toplumlarda hak mücadelesi sivil toplum örgütleri yoluyla gerçekleşmektedir. Bugün dünyada gelir dağlımı adaletinin göreli olarak daha adil olduğu bütün toplumlarda başta sendikalar olmak üzere faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının üye sayıları ve faaliyetleri kayda değer bir düzeye sahiptir. Bu örgütlenmeler, karar mekanizmalarını ve toplumsal farkındalığı geliştirerek kendi üyelerinin çıkarlarına katkı sağlayacak sonuçların oluşmasını temin etmektedirler. Bu çerçevede sadece çalışanların değil toplumsal yapıda farklı nitelikleri ile temsil edilen yaşlılar, gençler, kadınlar, engelliler gibi birçok toplumsal grubun sivil toplum faaliyetleri büyük önem kazanmıştır. Ulusal ve yerel düzeyde bu grupların oluşturduğu yapılar, sorunlarının en doğru biçimde ifade edilmesi ve sağlıklı politikaların oluşturulması noktasında büyük faydalar sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

“EMEKLİLER SEÇİM ZAMANI HATIRLANIP SONRASINDA UNUTULUYOR”

SEDAŞ, olumsuz hava koşullarına karşı alarmda SEDAŞ, olumsuz hava koşullarına karşı alarmda


Emeklilerin çoğu zaman seçim zamanlarında hatırlanıp ve sonrasında unutulduğunu ve bu durumun emekli gruplarda büyük memnuniyetsizlikler oluşturduğunu belirten Hacer Çınar,” Aktif çalışma yaşamını tamamlayarak emeklilik sürecine ulaşan ya da bu süreçte de çalışmasına devam ederek deneyimlerini aktarmayı sürdüren emekçilerin örgütlülüğü, haklarının korunması, sorunlarının daha iyi anlaşılması ve kendilerine yönelik geliştirilecek politikaların etkinliği bakımından önemlidir. Özellikle milli gelirden alınan payın geliştirilmesi, yaşlı nüfusun insan onuruna yakışır bir hayat seviyesine ulaştırılması ile mümkündür. Yaşamlarının çok büyük bir kısmını çalışarak geçiren emekçi grupların, aktif çalışma hayatı sonrası sosyal güvenlik sistemleri yoluyla geçim standartlarının korunması, sivil toplum örgütleri içinde etkin mücadelelerini sürdürmeleri ile yakından ilişkilidir. Meselenin sadece siyasi bir popülizm içinde değerlendirilmesi çoğu zaman seçim zamanlarında hatırlanan ve sonrasında unutulan ve emekli gruplarda büyük memnuniyetsizlikler oluşturmaktadır. O halde çalışma hayatında yürütülen sendikal mücadelenin bir benzerini, emeklilik döneminde de karalılıkla uygulama ihtiyacı bulunmaktadır.

Ülkemizde de emeklilerin enflasyon ve hayat pahalılığı başta olmak üzere çözüm bekleyen önemli sorunları vardır. Özellikle emekli aylıklarında çalışma statülerine ve zaman zaman yapılan mevzuat değişikliklerine bağlı farklılıklar önemli bir adaletsizliğin yaşanmasına neden olmuştur.  Sosyal güvenlik sisteminde yıllar içinde yapılan değişiklikler, yaş ve sigorta süreleri bakımından bazı kesimler üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Her ne kadar Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi ile bu sorunların üstesinden gelinmeye çalışılmışsa da, her yeni düzenleme yeni mağdur grupların oluşmasını önleyememiştir. Sosyal güvenlik rejiminde prim ve emekli aylığı dengesini koruyan ve emeklileri hayat pahalılığına mahkum etmeyecek kapsamlı bir reform düzenlemesi tüm emeklilerin öncelikli beklentisidir” dedi.


“HAK TEMELLİ DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR”


Emeklilerin yaşlılık dönemlerinde önemli sorunlarından biri de sağlık ve bakım hizmetlerine artan talebi olduğunu söyleyen Hacer Çınar, “Bütün yaşamını ülkesine ve toplumuna adayan emeklinin yaşlılık döneminde bu hizmetlere erişiminin kolaylaştırılması ve hizmet kalitesinin artırılması büyük öneme sahiptir. Emeklilik döneminde sağlanacak hizmetlerin yaşam kalitesi ve huzuru üzerindeki etkileri göz ardı edilmeden ve hayatı boyunca verilmiş bir emeğin karşılığı olarak değerlendirilerek hak temelli düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Özellikle gelişmiş batılı ülkelerde emeklilik önemli sosyal sorunlardan biri olarak değer görmektedir.  Yapılan araştırmalar başta sosyal güvenlik sistemlerinde olmak üzere emeklilere yönelik geliştirilen programlar, emeklilik sürecinin bir kriz olarak yaşanmasına engel olmaktadır. Geliştirilen projeler emekli adaylarını çalışma yaşamlarının son dönemlerinden itibaren ele almakta ve hemen hemen tüm emeklilik yaşamları boyunca yaralanabilecekleri çeşitli uygulamalar sunmaktadır. Bu uygulamalar bireyin emeklilik yaşantısını bir kriz durumuna dönüşmeden atlatabilmesi konusunda çok yararlı olduğu gibi gerek bireysel ve gerek toplumsal anlamda çok önemli kazanımlar üretmekte ve bir bütün olarak emekliliği daha olumlu bir alana taşımaktadır. Bu çerçevede emekliliğe hazırlık ve ikinci işe hazırlık eğitimleri gibi uygulamalar emeklilerin bu dönemlerini daha etkin geçirmelerine imkan sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.

“HAK EMEK-DER ÖRGÜTLENMESİ BİR İHTİYAÇ HALİNİ ALDI”


Hacer Çınar HAK EMEK-DER örgütlenmesinin bir ihtiyaç halini aldığını vurgulayarak, “Tüm bu sorunların çözümüne ilişkin sağlam bir irade ihtiyacının sonucu olarak HAK EMEK-DER örgütlenmesi bir ihtiyaç halini almıştır. HAK-İŞ’in çalışma hayatına yön veren hak ve ahlaki temelli mücadelesinin emeklileri de kapsayacak bir düzleme taşınması sivil toplum sorumluluğumuzun bir gereğidir. Bu bağlamda HAK-İŞ’imizin mazlum ve mağduru koruyan, adaleti hakim kılmaya yönelik duruşunun emeklileri de içine alan bir yansımasıdır HAK EMEK-DER Aktif çalışma hayatını onuruyla tamamlayan, anlının teri ve ödediği priminin karşılığını hakkıyla alabilmesinin yoludur HAK EMEK-DER Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında kendi dayanışmasını gösteren ve hak mücadelesi yürütenlerin adresidir HAK EMEK-DER

Ülkemizde hakların inşasında örgütlü temsil kurumları büyük öneme sahiptir. Sendikal hayatımız, sendikaların gelir eşitsizlikleri ile verdiği mücadele örnekleri ile doludur. HAK-İŞ’in başını çektiği bu örnekler sadece çalışma hayatında ortaya koydukları ile değil toplumsal alana yaptıkları katkılarla da önemli etkilere sahip olmuştur. HAK-İŞ sadece toplu pazarlıklar yoluyla emekçilerin kazanımlarını artırmakla kalmamış, anti-demokratik uygulamalara verdiği tepkilerle demokrasinin gelişiminde de büyük görevler üstlenmiştir. Mazlum ve mağdur coğrafyaların sesini uluslararası platformlarda en güçlü biçimde ifade etme cesaretini hiç tereddüt etmeden göstermiştir. Kadınların, gençlerin ve engellilerin hem çalışma hayatında hem de toplumsal yaşamda desteklenmesi adına önemli mücadeleleri yürüterek büyük kazanımlara imza atmıştır” dedi.

“EMEKLİLİK DÖNEMİ İÇİN ORTAYA ÇIKAN İHTİYAÇLARI BİR LÜTUF OLARAK DEĞİL HAK TEMELLİ MÜCADELEMİZİN BİR SONUCU OLARAK ELDE ETME MÜCADELESİ YÜRÜTECEĞİZ”

HAK EMEK-DER’i emeklilerin birlik ve beraberliğinin adresi ve hak mücadelesinin merkezi yapmaya davet ettiklerini söyleyen Hacer Çınar, “Bütün bu kazanımların elde edilmesinde, HAK-İŞ ve ona bağlı sendikaların oluşturduğu güçlü temsil yapısının önemi reddedilemez. Bugün bu temsil halkına yeni ve büyük bir toplumsal grup olan emeklilerin katılma zamanı gelmiştir. Mevzuat yapımızda emeklilerin sendikal örgütlenmesi önündeki engeller nedeniyle dernek çatısı altında başladığımız örgütlü yürüyüşümüzün kısa zamanda sendikal harekete dönüştürmek için elimizden gelen çabayı da göstereceğiz. Başta hayat pahalılığı ve emeklilik dönemi destekleri olmak üzere, üyelerimizi ilgilendiren her alanda bilimsel ve teknik çalışmalar yaparak karar vericileri etkileme gayreti içinde olacağız. Emeklilik dönemi için ortaya çıkan ihtiyaçları bir lütuf olarak değil hak temelli mücadelemizin bir sonucu olarak elde etme mücadelesi yürüteceğiz. HAK-İŞ’imizin insani ve ahlaki değerlere dayalı mücadelesinin kapsamını emeklilerle daha da büyüteceğiz.

Tüm bu niyetlerle HAK-İŞ’in erdemli yol yürüyüşüne katılmış, emek mücadelesinin neferi olmuş, sendikal mücadelenin zorluklarına katlanmış ve artık bugün emeklilik dönemine ulaşmış tüm kardeşlerimizi yeni bir mücadeleye davet ediyoruz. Rabbimizin “bir işi bitirdiğinde diğerine başla” emrinin muhatapları olarak, örgütlenme heyecanımızı emeklilerle birlikte yeniden harekete geçme kararlılığı içinde olacağız. Bu duygularla tüm emekli emekçileri HAK EMEK-DER çatısı altında örgütlenerek, milyonların duygularına tercüman olmaya ve onları temsil etmeye davet ediyoruz. Tüm emeklileri, HAK EMEK-DER’i emeklilerin birlik ve beraberliğinin adresi ve hak mücadelesinin merkezi yapmaya davet ediyoruz. Emeklilerin sesini HAK-İŞ’in bir milyona yaklaşan emekçisinin sesine katarak daha güçlü haykırmak istiyoruz. Hak mücadelemizi çalışanı, emeklisi, genci, yaşlısı, erkeği, kadını velhasıl tüm toplum kesimleriyle yürütmek üzere eksik kalan halkımızı tamamlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Muhabir: Berfin MUTLU