Tek sorumlu ben değildim.
‘Reha Hoca' demiyorum…
Hoca kelimesinin sonuna 'm' harfini koyuyorum, yani sizi sahipleniyorum.
Ve Hocam diyerek hitap ediyorum, çünkü hocamız olduğunuzu biliyorum.
Benim doğru ya da yanlış arama yönünde ki sıralamam; başkan, yönetim kurulu, teknik direktör ve en son futbolcular şeklinde olur.
Niye?
Çünkü teknik heyeti seçende yönetim, futbolcu transferlerine onay verende…
Ama bir gerçek var ki
Mevcut başkan ve yönetim kurulu üyelerimizin Boluspor kulübü kurulduğu yıldan bu yana en fazla yetki verdiği hocası oldunuz.
Sizde bizim gibi 23. Uluslararası Antrenör Gelişim Seminerine katıldınız, Fatih Terim Hoca'nın konuşmasının bir bölümünü hatırlar mısınız?
Ne dedi?
“Teknik direktörlerin yetkileri sadece saha içi ile kısıtlı kalmayacak, idari anlamda da etkili olacak.”
Aynen böyle dedi.
Dedi de
Boluspor yönetim kurulu “biz bu konu da tecrübesiziz.” (bu konu ayrı bir değerlendirme konusudur.) deyip, yetkiyi Fatih Terimden önce zaten size vermişti.
Mümkün olduğu kadar ince konulara girmiyorum, o kulüpte ben de görev yaptım, yanlış anlaşılırım diye korkuyorum.
Ama Sayın Fahri Gündüz ve Sayın Hakan Aydın'a vermiş olduğunuz röportajda öyle açıklamalar yapmışsınız ki anlaşılır gibi değil.
Herhalde Fahri Gündüz ve Hakan Aydın hedeflerimiz ne?” diye sormuşlar ki,
Siz de
…Farkındalığımız ne? Biz neredeyiz? Kulüp olarak neredeyiz? Takım olarak neredeyiz? Ne yapıyoruz? Hedefimiz ne? Bu hedefe nasıl ulaşırız? Bu hedefe ulaşırsak sonrası ne olur?
Bunlar ciddi sorular, cevaplanması gereken sorular. Buna göre bir planlama yapılması, hedefler konulması gerek…”diyerek cevap veriyorsunuz.
İyide kendinizin açmış olduğu sorularınıza cevap vermiyorsunuz ki,
Bir de ben sorayım; farkındalığımız ne? Biz neredeyiz? Kulüp olarak neredeyiz …
Hele hele 'buraya gelmeden önce benim kafamda bir Boluspor profili vardı.” ne demek hocam açar mısınız?
Siz gelecek olduğunuz kulübün durumunu araştırmaz mısınız?
Açıklamanızın yine bir bölümünde;
“… Önümüzdeki sezon iyi bir iskelet kurmak istedik. Bu sezonki asıl amacımız, çok kaliteli bir iskelet kurup, nokta transferler yapabilmek. Bu sene alabildiğince üst sıralarda kendimize yer bulmak. Önümüzdeki sezonun iskeletinin çok iyi kurulması şart …” Diyorsunuz.
Peki, Hocam gelecek senenin iskeletini, kalede kiralık olarak oynayan Özkan, biri 33, diğeri 32 yaşında olan stoperlerimiz Serkan ve Luiz ile mi kuracaksınız?
Yeni sezonda, yine kiralık olarak stoperde oynayan Mehmet Kuruoğlu ve ön liberoda oynayan Kibong forvette oynayan Ali Dere ve altıncı olarak kiralık alındığı söylenen Murat Gürbüzerol'u nasıl tutacaksınız?
Söyler misiniz?
Gelecek sezonun iskeletini İlk 11 de oynayan 6 kiralık oyuncu ile nasıl oluşturacaksınız?
Başkan, medyaya yaptığı açıklamalarda 'transferlerin %70 ini hocamız yaptı.' İfadelerini kullandı. Siz ise” Evet mevkilerde A,B,C,D,E D diye alternatifler ürettik. A şıkkı bize kulüp olarak mali anlamda pahalı geldiyse, B pahalı geldiyse C'ye yönlendik. Ama İSTEDİĞİMİZE YAKIN OYUNCULARI ALDIK. Dediğim gibi yönetimle ortaklaşa yaptık bunları. Ben illaki bu oyuncu alınacak, diretip de bunu alma gibi bir dayatmam olmadı.” Diyorsunuz, yani ‘transferlerden tek sorumlu ben değildim.' mi demek istiyorsunuz, bir yerlere mesaj mı gönderiyorsunuz.
‘Bu sene biz biliyorsunuz, geçen sene kadronun nerdeyse tamamını değiştirdik. O anlamda bazı zorluklar oldu.' Bu da sizin ifadeniz,
Niye olduğu gibi değiştirme ihtiyacı hissettiniz ki?
Keşke geçen seneki kadronun içerisinde bulunan ve bu takıma katkı sağlayabileceğine inandığımız futbolcuların üzerine takviyeler yapmış olsaydınız, bu imkanlar ve yetkiler ve de bu çalışma azminizle şu an ilk altının içinde göbeğinizi kaşıyor olabilirdiniz.
Ama kendi takımımı kuracağım diyerek bir kulübün geleceği ile oynadınız, farkında mısınız?
Alt yapı konusundaki “…Kadro çok kalabalık olduğunda oyuncular kenarda kalıyor. Kenarda kalıp, oyuncu bizde antrenmanı düz koşu şeklinde ya da sahanın içinde koşarak yapmanın ona bir faydası yok. Altyapıdan bir oyuncuyu alıyorsunuz, onu geri gönderdiğinizde çöküş yapabilir…”düşüncenize katılıyorum ve de sizi kutluyorum.
Ama oyuna sonradan soktuğunuz ve takıma hiçbir katkısı olmayan ve ısrar edilen ve şu an için gönderilen ya da gönderilmesi düşünülen futbolcuları görünce de, ‘Hocam hiç olmazsa bu şansı altyapıdan gelen Yasin'e de verebilseydi.' demeden de geçemiyorum.
Ha! Bir de ne U 21 de oynatılıp tecrübe kazandırılması düşünülmeyen, A takımın 18 kişilik kadrosuna da giremeyen umut vadeden kalecimiz Melih için neden böyle bir düşünce içerisinde olmadınız,19. Futbolcu olarak deplasmandan deplasmana taşıdınız, onu da anlamıyorum.
Ve de alt yapımızda oynayan futbolculara bir defa daha alıcı gözle bakmasında fayda var diyorum.
Bak Reha Hocam,
Açıklamanızda ucu açık kalmış ve cevap verilebilecek yazılacak o kadar çok şey var ki, lakin şu nazik ortam da kaş yapayım derken göz çıkartmaktan korkuyorum.
Ama ilk yarı yapmış olduğumuz yanlışların iyi tespit ettiğinize ve 2. Yarı daha iyi bir Boluspor seyrettireceğinize inanmak istiyorum.
İlk yarı öyle ya da böyle bitmiştir.
Cenaze namazının kazası olmaz, bizim için giden gitmiştir.
Ama
Hala daha oynanmamış 18 maç ve dağıtılmamış 54 puan vardır.
Ve yapılan her iki transferde takıma olumlu katkı sağlayabilecek futbolculardır.
Başarınız sadece sportif başarı olarak sahada kalmayacak Boluspor'un gelecek 10-15 yılına damga vuracak olan ve size sonsuz yetkiler vermiş olan mevcut başkan ve yönetim kurulunu da rahatlatacaktır.
Aksi halde
Boluspor yönetici bulma anlamında da geleceği karanlıktır.