SEVGİLİ SERHAT HOCA SEN SEN OL

Abone Ol

SEVGİLİ SERHAT HOCA SEN SEN OL

Boluspor, Esenler Erokspor karşılaşması ilginç bir maç olacak diye düşündüm.

“Santrafor mevkiinde K. Babacar’ı,”

“Sol tarafta forvet bek olarak da N. Oulare’yi de görünce” dedim Serhat Hocanın takıma eli değmeye başlamış.

Bence bu formatın bana göre hiç zararı olmadığı gibi, gölge teknik direktörün de söyleyecek lafının da kalmadığını düşünüyorum.

Hatta zaman zaman takımın faydalı işlerine ve işleyişine tanık olduğumu söyleyebilirim.  

Berk Yıldız 7 ve 11 oynayabilen, duran topları kullanabilen,  K. Babacar klasik 9 numara özelliklerini taşıyan, D. Avramovski 7 ve 11 pozisyonlarında hatta 9 da bile takımı sırtlayan, her iki ayağını kullanabilen oyuncular.

Estrela’nın 8 numaradaki yerini yadırgamadığını görmekle, iyi niyetini bilmekle birlikte orta sahada güç dengemizi onunla sağlayamadık.

XXX

Posmac, Onur Ulaş, Ali Ülgen’in oyunlarını diğer arkadaşlarının bir tık üstünde seyreden performanslarını, Çağlar Kaptan’ın refleks ve geriden oyun kurmaya yönelik katkılarını, mühim kurtarışlarını takdir ediyorum.  

Berk Yıldız ile D. Avramovski’nin, N. Oulare ile Ali Ülgen’in zaman zaman kanat ve ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçiş varyasyonları göze hoş geldi.

K. Babacar’ın sayılmayan iki golünün, ona referans olacağına eminim.

İleride stoperlere baskı yapması, koşması, mücadelesi ilerisi için umut  verirken, kondisyonu ve devamlılığı için aynısını söyleyemem.

Bu takımın duran yan toplarda Berk’in, duran direk vuruşlarda Ali Ülgen’in vazife aldığını gördüm.

XXX

Boluspor takım olarak ilk yarı çok iştahlı idi.

Serhat Hoca da hiç durmadı…

Boluspor’u galibiyete taşıyan takımın oyun kalitesi, oynanan oyun değil, ne olursa olsun maçı alacağız kararlılığı idi.

O diil de!

D. Avramovski’nin futbol açlığı ve sorumluluğu her şeye bedeldi bu maçta…

Boluspor’un taraftarları kadar; nefesi, iştahı, arzusu daim olsaydı hiç bi sorun yaşanmayacaktı.

Nitekim!

Geçtiğimiz yıllarda maraton tribününde Boluspor’u destekleyen taraftar grubu ESKİ ALEMkapalı tribününde,

‘YARENLER’ Maratonda adeta resital sundular.

İki taraftar gurubunun karşılıklı desteği muhteşemdi.

Takımı 90 dakika destekleyerek oyunda kalmalarını temin ettiler..

XXX

Hocanın Berk’i 9 numara pozisyonundan alarak 7 ve 11 pozisyonlarında değerlendirmesini, duran topları kullanma iznini doğru buluyorum.

Berk Yıldız sistem ve oyun okuma kalibresi olarak iyi bir oyuncu.

Ancak Serhat Hoca durumu fark ediyor mu? Bilmiyorum.

Berk’in aldığı fauller tartışılmalı, konuşulmalı, pozisyonları antrenörleri tarafından masaya yatırılmalı.

Bu kadar faul alan bir oyuncunun durumunu abartı olarak görüyor, yakından ilgilenilmesini ve üzerinde durulması gereken bir vakıa olarak görüyorum.

Berk Yıldız’ın aldığı fauller nedeniyle oynanmayan toplam süre sekiz hatta daha fazla dakikanın üzerinde olmalı.

Üstelik kendi evimizde oynarken bu biraz bana tuhaf geliyor.

Lüzumsuz top tutuşları, kalabalığa dalışları, şapkadan tavşan çıkarma hayalleri takımın hem konsantrasyonunu bozuyor, hem vakit kaybı oluyor, hem kendini yoruyor,  hem de kendi ritmini kaybediyor.

Berk’in oyundan alındığı 75. Dakikadan sonra sahada kalıp da faul alan, yatan oyuncumuz da, zaman kaybımız da olmadı..   

XXX

Sevgili Fahri Gündüz’ün basın toplantılarına gel tavsiyesi üzerine maçtan sonra basın toplantısına katıldım.

Basın açıklamasını Pro Lisanslı Fikret Çeliktaş yaptı.

Çok nazik kibar bir insan.

Soracaklarımı; beyefendi tavrı ve ikinci yarı oynanan oyunun mahcubiyetini yaşadığını anladığım için soramadım.

Ve Fakat..

Serhat Gülpınar’ın diplomasının basın açıklaması yapmaya yetmediğini ama takımı saha kenarından yönetebildiğini gözlerimizle görmüş olduk.

XXX

Bu takımda derinlik yok diyen hocamıza bir/iki tavsiyem olacak.

N. Oulare’nin kanat bek olarak değerlendirmenizi, D. Avramovski’nin üzerine titremenizi, Berk’in faul alma rahatsızlığını gidermenizi, Babacar’ın sizi dinleyecek, görevini tamamlayacak kondisyona kavuşmasını acilen sağlamanızı bekliyorum.
V. İsgardarlı’nın oyuna katkısını, futbol aklını; takımın derinliği ile oyuna atma  noktasında verdiği katkıyı beğeniyorum.

Burak Asan gittiğinde de bu futbolu oynuyordu; geldiğinde de aynı futbolunu oynamaya devam ediyor.

Değişen, gelişen hiçbir şey yok.

Hani bi deyim vardır…

Mecazen söylüyorum.

İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.

XXX

Takımda derinlik aramaya hiç gerek yok, şart da değil.

Zira aldığın oyuncu bu sene sende seneye başka takımda.

Başka takımda olan bilahare sana geliyor.

Bir kısır döngü için derinlik mevzusuna takılmaya hiç gerek yok.

Farklı bir şey olsa; dükkan senin…

Sevgili Hocam; sen sen ol!!!

Boluspor, Esenler Erokspor karşılaşmasının ilk devresini ikinci devreye de taşımaya bak.