SERALARI, BEBEK MEYVE BAHÇESİ, HATIRA ORMANLARIYLA BOLU 3. Bölüm

Abone Ol

-İç mekân çiçek serasında kaç tür çiçek mevcut ve bakım, üretim aşamasında ne gibi işlemler uyguluyorsunuz?

Z.Y.Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı: İç mekân çiçek serasında evlerde yetişen çiçeklerden yetiştiriyoruz. 140 tür çiçek, alt grupları hariç olarak yaklaşık 4 bin saksılı çiçek var. Atatürk çiçeğimiz, Flamingolarımız, 5-6 çeşidiyle Begonyalarımız, Şeflera, Filkulağı, kılıç çiçekleri, orkideler, Mum çiçeklerimiz, Dua çiçeklerimiz gibi çok sayıda çiçeğimiz var. Yine kaktüslerimizin oldukça çok sayıda çeşidi mevcut olup, bunlarında üretimi, bakımı yapılıyor. Çelikten, tohumdan üretim yapıyoruz. Yapraktan, köklendirme suretiyle üretimlerimiz var. Bu serada tamamen otomasyonlu bir sera ve sulanması, havalandırması, sislemesi hepsi mevcut. Burada 4 tane personelimiz görev yapıyor. Bütün çiçeklerin tek tek yapraklarını temizliyorlar, saksı değişimlerini, bakımlarını, kuru yaprak ayıklamaları ve üretimlerini yapıyorlar. Bu şekilde buranın yaşamasının devamını sağlıyorlar. Perlit diye patlamış volkanlardan elde edilen beyaz bir malzeme var. Suyu tutuyor ve gevşek olduğu içinde rahat köklenme sağlıyor, bitkilerin çelikle üretiminde bunu kullanıyoruz. Zor köklenen türler, perlitle bu şekilde daha rahat ve çabuk kökleniyor.

-Burada yetiştirdiğiniz iç mekân çiçeklerini nerelerde ve ne şekilde değerlendiriyorsunuz?

Z.Y.Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı: Burada ki çiçekleri belediyenin içinde ki birimlere koyuyoruz. Bozulanları tekrar bakıma alıp yenileri ile değiştiriyoruz. Özel gün ve haftalarda hediye olarak götürülüyor. Hasta ziyaretlerinde de yine buradan hazırlanmış çiçekler armağan ediliyor. Hem de gelen ziyaretçilerimize güzel bir sera sunmuş oluyoruz ve çiçeklerin üretimi, bakımı hakkında da bilgiler veriyoruz.

-Bitkilerde en çok hangi hastalıklarla karşılaşıyorsunuz ve ne tür bir uygulama yapıyorsunuz?

Z.Y.Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı: Çiçeklerin değişik hastalıkları var. En çok karşılaştığımız kırmızı örümcek, beyazsinek, külleme gibi hastalıklar olabiliyor. Onların mücadelesinde de öncelikle doğal yöntemlerle mücadele ediyoruz. Biz üretimlerimizde kesinlikle hormon kullanmıyoruz. İlaçlamayı da en asgari düzeyde yapmaya çalışıyoruz. Biz her zaman doğal tarımdan yanayız ve çok fazla ilaç, gübre kullanmamaya çalışıyoruz. Özellikle yiyeceklerde.

-Dış mekân bitkilerinin üretim serası olan bu yerde, hangi bitkileri üretiyor ve ne şekilde üretim yapıyorsunuz?

Z.Y.Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı: Bu serada şimşirler, mazılar, güller, hanım elleri, sarmaşıklar gibi aklınıza gelebilecek Bolu'da yetişen tüm bitkileri üretebiliyoruz. . Biz parklarda yeşil alanlarda kullanacağımız bitkileri burada kendimiz üretiyoruz. Tohumdan, çelikten üretim yapıyoruz. Çevremizden topladıklarımızı, burada kendimiz üretiyoruz. Belediyeye bu şekilde katkı sağlıyoruz.

Dış mekân bitkileri üretim elemanı Zülfü Serek: Burada yine Keçimemesi, Kara üzüm (derelerde yetişen yaprağı değerli olan), Ak üzüm var. Bu üzümler 150-200 senelik üzümler. Dışarıdan ilçelerden asma dallarını da budama zamanında alıp, o dalları burada köklendiriyor ve üretiyor, bakımlarını yapıyoruz. Nesli üresin, yok olmasın diye bu çalışmaları yapıyoruz.

- Bu serada yetişen park ve bahçelere diktiğiniz ürünleri, mevsim sonunda, o alanlardan söktüğünüzde tekrar değerlendirmeye alıyor musunuz?

Z.Y.Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı: Evet, hiç birini ziyan etmiyoruz. Park ve bahçelerde ki gülleri budama zamanında buduyoruz ve o budanan dallarını atmıyoruz. Getirip burada çelikten köklendiriyoruz. Yeniden diğer alanlara, ihtiyaç olunan bölgelere dikiyoruz. Baharda göbeklere, refüjlere diktiğimiz sardunyaları toplayıp, onları burada üretip, çoğaltıyoruz. Bunları yine mayıs ayında çoğalmış olarak toprak alanlara dikiyoruz. Lale gibi soğanlı bitkilerinde, yine diktiğimiz alanlardan soğanlarını topluyoruz. Onların bir ısmını da isteyenlere dağıtıyoruz. Sardunya üretmek isteyenlere köklendirdiğimiz çeliklerden verebiliyoruz. Yine aynı şekilde ürettiğimiz yerli domateslerin fidelerinden, köklendirdiğimiz asma fidanlarından ve güllerden de halkımızı faydalandırabiliyoruz.

Devam edecek