Dün sabah gazeteleri okuyordum, bir baktım Belediye Başkanımız Sayın Alaaddin Yılmaz'ın açıklaması…
Kısaca;
‘Highway'in şu anki karmaşasını olduğu gibi bana yıkmayın, herkes göz kapamış, bana gelince gözü açıklık yapmayın.' diyor
Ve özeleştiri yapıyor
Ve de "…Bu yapıya dün hepimiz destek verdik. Bu yapının bu hale gelmesinde hepimizin katkısı var…' ifadelerini kullanıyor.
Tam bu yazıyı okuyordum ki bir okul müdürüm aradı.
‘Hocam bu sene senin gibi benim çocukların da inşallah düğünü var, düğün salonu olarak nereyi tuttun?' dedi.
Konuştuk…
Müdür Bey Highway Alışveriş Merkezinde bulunan düğün Salonunu tutmuş.
Tutmuşta sıkıntısı var.
'Davetiyeleri de bastırdık ama yol böyle kapalı olursa misafirlerim nasıl düğün salonuna giderler. dedi.
Sorumlularına da bu mübarek Ramazan ayında okudu üfledi…
Highway630 bin metre karelik kocaman bir alan…
Bu kocaman alanın bir bölümünün üzerinde de kocaman bir bina var.
İçinde de 100 e yakın mağaza…
Bu mağazalar ise 1500 kişiye yakın insanın sofrasına ekmek olarak geliyor, evinin elektriğini ödüyor.
Çocukların okumasını sağlıyor, evlenmek isteyen gençlere umut oluyor.
Ailelere mutluluk oluyor.
Oluyor da bu Highway'inİmar planında İstanbul- Ankara D-100 Karayolu bağlantısı gösterilmediği halde yolu var,
Yine imar planında olmayan bir bağlantı yolu daha var.
Mesire alanı gösterildiği halde, üzerinde otopark var,
Ne ararsan var, her şey görünüyor.
Ama
Maliye kendi arazisi üzerine yapılan koskoca binayı görmemiş, yol açılmış Karayolları ses etmemiş, Orman bile bile mesire alanı dışında inşaatların yapılmasına izin vermiş.
Dedik ya her şey aleni görünüyor.
Ama Devletimin kanunları görünmüyor.
Bunun karşılığı ne?
Bile bile yapılanlara göz kapama, görmezden gelme.
Zamanında ‘Görmeyin' demişler, görmemişler, ‘Ses etmeyin.' demişler, ses etmemişler.
Yani yolsuzluğu yol etmişler.
Ya şimdi?
‘Görün' demişler, ‘Usulsüzlüğün üzerine gidin' demişler,
Yani bu sefer de yolu, yolsuz etmişler.
Şimdi bu‘yol'suzluğun ceremesini vatandaş çekiyor, alışverişe gidecek gidemiyor,
Alışveriş yapma, gezme özgürlükleri kısıtlanıyor.
Ana baba çocuklarının düğünlerini yaptırmak için düğün salonunu tutmuş ama şimdi kafasında soru işaretleri dolaşıyor;
'Misafirler yolu olmayan bu yere nasıl gelecek? diyor kara kara düşünüyor.
Çalışanlar mağdur,çalıştıranlar mağdur, alışveriş yapmak isteyenler mağdur yani herkes mağdur…
Ey devletimiz, ey yönetenlerimiz!
Zamanında bu usulsüzlüklerin, yanlışlıkların üzerine neden gitmediniz,
‘Bu yaptığınız usulsüz, buna da biz gözümüzü kapayamayız.' Niye demediniz?
Şimdi ise
Zamanında görmediğiniz şeylerin ceremesini insanlara niye çektiriyorsunuz.
Kesmek istediğiniz faturaya,garip vatandaşı da nedenortak ediyorsunuz.
Bina yapılmış arsa görünmüyor, park alanı yapılmış, orman görünüyor.
Yol yapılmış, yolsuz görünüyor.
Yolsuzluk görünüyor bu seferde yol görünmüyor.
Merak ederim…
Biz size nasıl görünüyoruz, ya da siz bizi nasıl görüyorsunuz?
Salak mı, ahmak mı?
Salaklık Allah'tandır, Yüce Rabbimiz az verir çok verir, boynumuzu büker ne kadar verdiyse o kadarını kabul ederiz.
Ama ahmaklık başka…
Yani
Salaklığa eyvallah, ama ahmak yerine konulmaya?
Aaaaaa!
13.06.2016
Muharrem Demirel