ÖZEL RÖPORTAJ: Havva AKÇA
Bolu İtfaiye Müdürü Hüseyin Kazlı, Takip Gazetesine yapmış olduğu açıklamalarda acil durumlar, afetler ve itfaiye ekiplerinin çalışmalarına yer verdi. Bu yıl Bolu’da ilçelerde çıkan yangınlarda toplam 160 hektarlık alan kaybedildiğini söyleyen Hüseyin Kazlı,
160 HEKTARLIK ALAN YANDI...
“Ormanlarımız bizim can damarlarımız, oksijen depolarımız. O anlamda şanslıyız, Bolu’nun yüzde 60’ı ormanla kaplı. İlk olarak Göynük’de yıldırımdan kaynaklı bir orman yangını başladı. Biz de Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü olarak Sayın Başkanımızın talimatları konusunda 3 tane ekip gönderdik. Kontrol altına alınması yaklaşık 3 gün sürdü. Ondan sonra Mudurnu’da bir orman yangınımız başladı. Afet durumlarında çözüm ortağı dediğimiz birliklerimiz var. El birliğiyle gücümüzün yettiği kadar müdahale etmeye çalışıyoruz. Biz de kendi gücümüz oranında Göynük ve Mudurnu’ya 3 tane ekip gönderdik. Daha sonra Kıbrıscık ve Seben’de de orman yangını çıktı. Burada Orman Bölge Müdürlüğü’nün yoğun bir çabası ve çalışması mevcuttu. Onlara da teşekkür ediyorum. Biz de Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü olarak elimizden geldiğince destek vermeye çalıştık. Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aldığım bilgi doğrultusunda yaklaşık 160 hektarlık bir alan zarar görmüştür” dedi.
“EN FAZLA 6 AYDA BİR BACA TEMİZLİĞİ YAPILMASI GEREKİYOR”
Baca temizliğine ve anız yangınlarına dikkat çeken Hüseyin Kazlı, en fazla 6 ayda bir baca temizliği yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Son zamanlarda aşırı sıcakların etkisiyle anız yangınları oldukça fazla. İlçelerimizde de oluyor maalesef. Anız yangınlarıyla ilgili biraz daha duyarlı olalım. Anız yanında ormanlarımıza da sıçrıyor. Şu anda piknik alanları yasak olsa da vatandaşlarımız bir şekilde gidiyorlar. Gerek sigara izmariti, gerekse yakılan ateşi söndürmeden geldikleri için maalesef bu tür yangınlar meydana gelebiliyor. Çevre hepimizin çevresi. Ormanlar bizim canlarımız, orada içinde yaşayan binlerce canlı var. Onlar için de üzülüyoruz. Vatandaşlarımız bu konuda daha duyarlı daha dikkatli olurlarsa mutlu oluruz.
Bir diğer konu baca yangınları. Baca yangınları genelde iş yerlerimizde meydana geliyor. Süresinde ve zamanında temizlenmiyor. Baca temizliği için 6 ayı geçirmemek gerekiyor. En fazla 6 ayda bir baca temizliği yapılması gerekiyor. Bu konuda da esnaf ve işletmelerimiz duyarlı olurlarsa hem onların işi hem de bizim işimiz kolaylaşır” ifadelerini kullandı.
“BOLULU VATANDAŞLARIMIZ BOLU İTFAİYESİ İLE GURUR DUYABİLİRLER”
Hüseyin Kazlı açıklamalarına şu şekilde devam etti, “Bolulu vatandaşlarımıza şunu söyleyebilirim; gerçekten Bolu itfaiyesi ile gurur duyabilirler. Çok donanımlı, işin ehli personellerimiz mevcut. Sayın Başkanımızın gerçekten arkamızda durması bize ayrıca güç veriyor. Dolayısıyla 2 yıllık itfaiyecilik hayatımda yangın söndürme konusunda bizi zorlayan hiçbir konuya rastlamadım. Profesyonel bir ekiple çalışmak da benim için ayrıca bir avantaj. Hiç sıkıntılı bir durum yaşamadım.”
“HER AĞACA ÇIKAN KEDİ MAHSUR KALMIŞ ANLAMINA GELMİYOR”
Kedi ve köpek ihbarları konusunda vatandaşlara uyarıda bulunan Kazlı, “Gün içinde yaklaşık 15-20 tane ihbar alıyoruz. Tabi bunların hepsi yangın anlamında değil. Kedi-köpek kurtarma, büyükbaş hayvan kurtarma da dahil, yaklaşık 15-20 tane ihbar alıyoruz. Çoğunlukla Yaz dönemlerinde anız yangınları biraz fazla oluyor. Kedi-köpek ağırlıklı oluyor. Bu kedi-köpek konusunda da değerli vatandaşlarıma şunu söyleyebilirim; ağacın altına köpeği bağlayıp ağaçta kedi var deyip, itfaiyeyi meşgul etmenin çok bir anlamı yok. Kedi ağaçlara avlanmak için çıkıyordur ama siz vatandaş olarak altında beklerseniz, taş atarsanız ya da köpek bağlarsanız haliyle kedi ürkecektir. Vatandaşlar ağaç altından ayrıldıklarında kedi çıktığı gibi kendiliğinden inecektir. Her ağaca çıkan kedi mahsur kalmış anlamına gelmiyor. Biz de gerçekten can kurtarmış kadar seviniyoruz, itfaiye olarak hayvanseveriz bir itfaiyeyiz. Vatandaşlar bu konuda daha duyarlı olurlarsa bizi de meşgul etmemiş olurlar” şeklinde konuştu.
“İSTATİSTİKLERE GÖRE AVRUPA STANDARTLARININ ÜZERİNDE BİR ÇIKIŞ YAPIYORUZ”
Kazlı, “Acil durumlarda önceliğimiz yangın. Yangınlara çıkış ve varış saatimiz Türkiye standartlarının üzerinde. İstatistiklere göre Avrupa standartlarının üzerinde bir çıkış yapıyoruz. Bu anlamda bölgenin en güçlü en iddialı itfaiyesiyiz diyebilirim. 112’ye ihbar düştükten sonra Bolu merkezine bildiriliyor. Ortalama çıkış süresi 45 saniye ile 1 buçuk dakika arasında, biz bunların çok üstündeyiz, 25-30 saniyede çıkabiliyoruz. Arkadaşlarımız ihbar alınca soyunma odalarında giyinmiyorlar, araçlarda giyinirler. Bizim giyim-kuşamımız ona göre ayarlanmış durumda. Arkadaşlar seyir halindeyken yangın elbiselerini rahatlıkla araç içerisinde giyebilir. Bazı vatandaşlarımız bunun tehlikeli olduğunu düşünebilir. Ama bu bir profesyonelliktir, bir alışkanlıktır. Bizim için dakika değil saniye çok önemli. Vatandaşımızın canını, malını kurtarabilmek adına arkadaşlarımız bu konuda çok özverili” sözlerine yer verdi.
“BÜYÜK AFET VE YANGIN DURUMLARINDA ÇEVRE İLLERLE SÜREKLİ İLETİŞİM HALİNDEYİZ”
“Aynı andaki çıkış sayımız yangınların üst üste gelme durumuna bağlı biraz. Biz 3 vardiya olarak çalışıyoruz. Ancak yangın büyükse eğer evdeki arkadaşlarımıza ayrıca görev yazıyoruz. Onlar evdeler ama hazır bir şekilde bekliyorlar. Olası büyük yangınlarda telefon etmemiz yeterli, arkadaşlar anında olay yerinde oluyorlar. Dolayısıyla Bolu İfaiyesi olarak vardiya da 3 ekip aynı anda çıkarabiliyoruz. Yangının boyutu büyükse istirahatteki arkadaşları da çağırarak aşağı yukarı 30-40 kişiyle elimizdeki tüm imkanlarla müdahale edip vatandaşların işini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
Antalya’daki yangına biz de bir ekip gönderdik. Oradaki arkadaşlarımız da başarılı bir çalışma yaptılar, sayın başkanımız da onları bir plaketle ödüllendirdi. Öyle büyük afet ve yangın durumlarında çevre illerle sürekli iletişim halindeyiz. Bölge bölge çalışıyoruz. Yakın ya da uzak illere nasıl biz takviye gönderiyorsak, tabii ki talebimiz doğrultusunda oralardan da bize aynı şekilde ekip gelecektir. Bizim itfaiyeler arasında hiç problem olmuyor. Gidip tesislerimizi geziyoruz, çalışma şart ve imkanlarımızı biliyoruz, birbirimizi tanıyoruz. Bir ihtiyacımız olduğunda hemen yardıma koşabilecek itfaiyelerimiz mevcut.”
“BİR İTFAİYECİ ÖYLE BASİT YETİŞMİYOR”
İtfaiye eğitimlerinin çok ağır olduğunu söyleyen Kazlı, “Bir itfaiyeci öyle çok basit yetişmiyor. Benim 2 yıllık deneyimim neticesinde izlenimlerime göre, buraya gelen arkadaşlar yoğun bir eğitimden geçiyor. Askeri disiplin ve sistem içerisinde bir eğitimimiz var. Yangın çok farklı bir durum. İnsanların kaçtığı yere kafanızda bir maskeyle o alevlerin, dumanların içerisine dalıyorsunuz. Hiç kolay bir şey değil. Bir itfaiyeci en az yaklaşık bir yılda yetişiyor. Eğitimleri ağır oluyor. Sertifikalı, belgeli eğitmenlerimiz var, gerek şoförlerimiz gerek itfaiye erlerimiz onların nezaretinde yoğun bir süreçten geçtikten sonra itfaiyeci olabiliyor. Ancak o zaman araçlara çıkarıp yangınlara gönderebiliyoruz. İtfaiye Müdürlüğü olarak ekip ve araç ihtiyacımız her zaman olabilir. Neticede şehrin yüz ölçümü değişiyor, nüfusu artıyor. Ona göre arz talep meselesiyle ihtiyaç tabii ki olabiliyor. Ama acil ihtiyacımız olan bir envanter şu an yok. Araç gereç anlamında yeterliyiz. Personel anlamında da profesyonel bir ekibimiz var, o konuda da yeterliyiz. Ama ihtiyaç olursa da takviye olarak gelecek adına geliştiririz. Çünkü ayrılacak arkadaşlarımız, emekli olacak arkadaşlarımız olabilir. Onların yerine gençleri yetiştirip Bolu’ya faydalı olmalarını sağlıyoruz” şeklinde devam etti.
“2023 OCAK AYI VE AĞUSTOS AYI ARASINDA 2 BİN 595 TANE OLAYA MÜDAHALE ETMİŞİZ”
Hüseyin Kazlı, “Bolu İtfaiye Müdürlüğü yeni hizmet binamız 2022’nin Eylül Ayı’nda hizmete girdi. Şu an son derece modern bir binaya sahibiz. Bunun yanında 2023 Ocak Ayı’ndan Ağustos Ayı’na kadar elimizdeki verilere göre;
43 tane ev, baca ve çatı yangını, 6 tane iş yeri yangını, 84 tane araç yangını meydana gelmiş durumda. İlimiz 2 tane metropol şehrin arasında. Otoyolda sıkışmalı trafik kazaları, ölümlü kazalar olabiliyor. Ekibimiz bunlara da müdahale ediyor. Kaza kırım ekiplerimiz de mevcuttur. Bunun yanında su altı ve su üstü arama kurtarma ekibimiz mevcuttur. 52 tane anız yangını ve bunun içerisinde sayılı ilçelerimizdeki orman yangınlarına müdahale etmişiz. 7 tane trafo yangını, yer altındaki ve yer üstündeki konteynerlar olmak üzere 101 tane çöp yangını, 7 tane köylerdeki samanlık yangınlarına müdahale etmişiz. Benim elimdeki verilere göre Ocak Ayı’ndan Ağustos Ayı sonuna kadar toplamda 2595 olaya müdahale etmişiz” ifadelerine yer verdi.
“3 BİN 858 KİŞİYİ YANGIN KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRDİK”
Kamuya ve özel okullara vermiş oldukları eğitimlerde toplam 3 bin 858 kişiyi yangın konusunda bilinçlendirdiklerini söyleyen Kazlı şu şekilde devam etti, “İtfaiyemizin övünerek söyleyebileceğim bir diğer etkinliği de kamuya ve özel okullara vermiş olduğumuz eğitim. Gerek İtfaiye Müdürlüğümüzde, gerekse kamu binalarına giderek personelleri ve vatandaşları yangın anlamında bilinçlendirmeyi sağladık. Toplamda ana okulu dahil 3 bin 858 kişiyi yangın konusunda bilinçlendirmişiz. Bir diğer konumuz, ilçe belediyelerdeki itfaiye personellerimize vermiş olduğumuz eğitimlerle alakalı. Tüm ilçe belediyelerdeki personellerimizi buraya davet ederek yangın söndürme konusunda, araçların nasıl kesileceği konusunda, vatandaşların nasıl kurtarılacağı konusunda eğittik. Hatta bizde bir eğitim aracı vardı, onu da keserek yakarak uygulamalı bir şekilde gösterdik. Çok verimli bir toplantı oldu. Günün sonunda da sertifika hazırladık.”