Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Gazeteci ve Yazarlar Derneği tarafından Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yılına özel olarak çıkardığı 100’üncü Yıl Gazetesi’ne çok özel açıklamalarda bulundu. Cumhuriyetin 100’üncü yılında Bolu Belediye Başkanı olmaktan dolayı gururlu olduğunu ifade eden Özcan, “Çok mutluyum. Bolu 146 yıllık bir belediye. Türkiye'nin en eski belediyelerinden bir tanesi. Ve ben Bolu'nun 20’nci seçilmiş belediye başkanıyım, 146 yıl içerisinde. Cumhuriyetin 100’ncü yılında Bolu Belediye Başkanı olmak da bize nasip oldu. Ben, bana bu yetkiyi veren, bu onuru yaşatan Bolululara müteşekkirim. Çünkü cumhuriyetin 100’ncü yılında bu cumhuriyeti kuran, Atatürk'ün gerçek bir evladı, Bolu Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor. Altı okun altısında da tavizsiz bir şekilde sahip çıkan biri bu koltukta oturuyor. Rabb'im bunu nasip etti. Halkım layık gördü. O yüzden çok gururluyum” dedi.

BOLU’YU GÖREN ŞAŞIRIYOR


Bolu’nun çehresini değiştirdiklerini ifade Özcan, “Özellikle Bolu'ya senede bir gelen Avrupa'da çalışan vatandaşlarımızdan çoğu uğruyor benim yanıma. ‘Bir yılda neler değişmiş’ diyor. Daha önce dün 3 tane çocukla karşılaştım. 2017 yılında Bolu'dan mezun olup gitmişler. Değişik şehirlerde çalışıyorlar. Bir araya gelmişler. Bolu'da buluşalım demişler. ‘İnanamadık bizim gezdiğimiz, dolaştığımız caddelerde neredeyse kayboluyorduk. Ne kadar değişmiş? Farklı bir şehre mi geldik?’ demişler. ‘Bolu'da önceden neler dikkatinizi çekti mesela?’ dedim. ‘Bolu çok karanlıkmış’ dedi, yol çizgilerine bayılmışlar. Yollara bayılmışlar. Kaldırımlara bayılmışlar. Yani biz Bolu'da bunları göremiyor olabiliriz. Bolu’nun temizliğine bayılmışlar. Yani biz bu kadar temiz bir şeyi hiç görmedik diyorlar. Ama biz Bolulular olarak bunu her gün gördüğümüz için bazı şeyleri unutuyoruz” diye konuştu.

“KAFAMDAKİ BOLU’YU OLUŞTURMAK İÇİN BİR DÖNEME DAHA İHTİYACIM VAR”

Tanju Özcan, bir dönem daha aday olmak istediğini belirterek şunları söyledi:

“Şöyle söyleyeyim. Tabii ki hayaller bitmez. Bir şehrin bütün sorunlarını giderdim diyen belediye başkanı yalan söylüyordur zaten. Hiç kimse, hiçbir belediye başkanı şehrin sorun tamamıyla çözsün diyemez. Çünkü şehirler insanlar gibi. İhtiyaçlar değişiyor. Mesela aday olduğumuzda 17 tane sonradan mahalle yapılan ve doğal gazı olmayan yerlerin, doğal gaz sorununu konuşuyoruz. Şimdi tamamını çözüp başka şeyler konuşuyoruz. Hani elbise alırsın, hayat boyu giyemezsin. Ayakkabı alırsın, hayat boyu yiyemezsin gibi. Dolayısıyla şehrin ihtiyaçlarını tamamen çözdüm gibi bir iddiam yok. Ama kafamdaki Bolu'yu oluşturmak için bir döneme daha ihtiyacım var. Ben bir dönem sonra yeniden aday olmayacağım. Çünkü her şeyi zamanında bırakmak gerekiyor. Bir dönemin zaten yarısı belediye başkanının işi öğrenmesiyle geçiyor.  Covid yaşadık, buna rağmen belediyenin bütçesinin yüzde 77’sini yatırım, mal ve hizmet alanında kullandık. İki dönem belediye başkanları için yeterli bir süre. Üçüncü dönem olursa bu fazla oluyor. Tek dönemde kalırsa da eksik kalıyor. O yüzden vatandaşlarımdan ben bir dönem daha yetki istiyorum. Ama şunu iddia ediyorum. O dönemin sonunda Bolu şu anda zaten benim ismimle veya bazı yaptıklarımla Türkiye'nin en tanınan şehirlerinden biri oldu. Amacım ikinci beş yıllık dönemde Bolu'da Avrupa’nın bile tanıdığı bir şehir olması. Dediğim gibi işte antrenman sahalarıyla, spor turizmi canlandırılarak orman turizmi, doğa turizmi canlandırılarak o konularda hem pandemiden dolayı hem bazı siyasal engellemelerden dolayı gerekli adımları atamadık. Özellikle 4 buçuk yıllık bir Arzu Aydın kâbusu yaşadım. Kâbus diyorum. Şuanda üç tane milletvekilimiz var. Üçüyle de bir sorunum yok. Bolu’nun sorunlarını en azından konuşabiliyoruz. Kişisel olarak birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Ama ortak menfaatleri noktasında birlikte adım atmak zorundayız. 4 buçuk yıl boyunca her projemi Ankara'dan geçmesi gereken engellemeye çalışan bir milletvekili ile çalıştım. En büyük şanssızlığım oydu.”

TANJU SEÇİLİRSE CAMİLERİ KAPATACAK DİYORLARDI

Bolu’ya bir cami kazandırdıklarını ifade eden Özcan, “CHP'liler camiye karşı derler ya, benim seçim dönemimde ‘Tanju seçilirse camileri kapatacak’ bile demişler insanlara. Bırakın camileri kapatmayın. Camilerde üç ayda bir temizlik yapılırken şu anda 15 günde bir camilerimize temizlik yapılıyor. Bir de Bolu'muza cami kazandırdık. Belediye olarak camilerin tamamına yardım ettiğimiz gibi kendi bütçesinden cami yapan 2 belediyeden biri olduk Türkiye sayesinde. Bir 1954 yılında Trakya'da bir ilçe belediyesi bunu yapmış. Bir de Bolu Belediyesi yaptı. Zübeyde Hanım Camisi Atatürk'ün annesinin de ismini koyarak ailesinin de nasıl bir dindar aile olduğunu anlatmak suretiyle aslında Cumhuriyet Halk Partililerin muhafazakâr kesimi tedirgin eden kendi muhafazakâr olarak nitelendiren kesimi tedirgin eden uygulamalar yapmayacağını bir Cumhuriyet Halk Partili olarak o tarihte aynı zamanda vurgulamak istemiştim. Şu anda artık Bolu’da herkes biliyor ki Tanju Özcan'ın ne dindar insanlarla, ne milliyetçi insanlarla, ne AK Partililerle, ne MHP'lilerle, ne CHP'lileri İYİ Partilileri birbirinden ayırmadığını herkes biliyor ayrımcılık yapmadığımızı” diye konuştu.

YÖRESEL ÜRÜN PAZARI KASIM SONUNDA TAMAMLANIYOR

Çöken yöresel ürünler pazarı inşaatına da değinen Özcan, çalışmaların Kasım sonu itibariyle sonuçlanacağını belirterek, “Yöresel Ürünler pazarımız konusunda geç kaldık. Müteahhittin hatası sonucunda geçen kısmi çökme yaşanmıştı. Kasım sonu itibariyle tamamlanıyor. Burada Türkiye'nin büyük kooperatiflerinin bulunacağı devasa bir alan olacak. Karşısındaki alana da turist otobüslerini açacağız. Bolu'ya gelen her turist otobüsünün Abant'ı Gölcük'e, Yedigöller'e gelen oraya girmesini sağlayacağız. Tabii otoyolun dibi zaten o büyük markalar geldiği zaman orası çok canlanacak” dedi.

ELEŞTİRDİKLERİ KOOPERATİF 77 MİLYON LİRA MAAŞ ÖDEMESİ YAPMIŞ

Özcan, kurdukları kooperatif sayesinde 500’e yakın insana istihdam sağladıklarını belirterek, “Kooperatifimizde 500’e yakın insan çalışıyor. Eleştirdikleri kooperatif, sadece bugüne kadar 77 milyon lira çalışanlarına maaş ödemesi yapmış. 47 milyon lira üreticisine ödeme yapmış ve bunun karşısında diyorlar kooperatifin 26 milyon lira borcu var. Kooperatifin 26 milyon lira borcu var ama kooperatifin mahkeme tespitine göre 26 milyonluk borcuna karşı 53 milyon liralık sabit yatırımı var. Bugünkü şey değeri satış değeri. Dolayısıyla hem 26 milyon borçla ama 56 milyonluk mal sahibi olmuş. Bir de bu arada 77 milyon personel gideri ödemiş, ekmek vermiş insanlara 47 milyonu da üreticilerine para kazandırmış. Dolayısıyla bu konuyu ben müfettişlere anlattım ama bazılarını anlatamadım” ifadelerini kullandı.

YUKARI ÇARŞI YENİLENDİ

Yukarı Çarşı’da Necdet Gören zamanından bu yana hiçbir çalışma yapılmadığını belirten Özcan, “Alt yapı anlamında ve diğer anlamda hiçbir çalışma yapılmamıştı. Altyapısını tamamen yeniledik. Üst yapısını da tamamen yeniledik. Bizden önce Alaaddin Bey belli yerler, yaptırmıştı. Dükkan cepheleri, saçaklar vesaire duruyordu. Onları tamamladık. Yukarı Çarşı'nın aydınlatmasını yaptık. Hiç aydınlatma yoktu orada. Yukarı Çarşı'nın müşteri sayısını arttırdık. Açık olarak söyleyeyim. Bunda hiçbir muhalif bile olsa bana kimse bunu inkar edemez. Başta bir merdiven meselesi vardı. İkide bir bozulan merdiven vardı. Hatırlıyor musunuz? Şimdi artık öyle bir şikayet geliyor mu kulağınıza?” dedi.

5 YILDA 80 PARK

Özcan, Bolu’da 850 kişi başına bir park düştüğünü ifade ederek, “Bolu'ya beş yılda 80 adet park ilave ettik. 146 adetti parktayız. 230’a yükseldi. Şu anda 850 kişiye bir park düşüyor. Üzüldüğümüz şu, bu parkların bazıları küçük. Yani 100 dönümlük park da var içinde, Atatürk Orman Parkı gibi işte bizim yaptığımız yerlerde 20 dönümlük park olduğu gibi 500 metrekarelik de park var. Atatürk Orman Parkı'nı Karaçayır'ı hani Alaaddin bey, Orman Parkı'nı yaptım diyordu ya hani orada bir park vardı zaten. Onu modern hale getirdik. Biz şimdi içine gölet koymak suretiyle birçok değişik fonksiyon kazandırmak suretiyle çok daha modern bir hale getirdik. Yine Karaçayır parkını da baştan aşağıya yeniledik. Şimdi daha güzel revize oldu” diye konuştu.

BİSİKLET YOLU AĞIMIZI 20 KİLOMETREYE ÇIKARACAĞIZ

Bolu’da bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak istediklerini belirten Özcan, “Bir daha görev verilirse bize 2024 yılı sonuna kadar bisiklet yolu ağımızı 20 kilometreye çıkartacağız. Bunun zaten yedi kilometresi kanalda. Yapıldı ama birleştirilmesi gereken yerler var. 2024 yılı içerisinde bunun tamamını yapacağız. Bisikleti de yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Şu anda 5 bin kardeşimize biz bisiklet dağıttık. Özel günlerde. Ama tabii bisikleti dağıtmak yetmiyor. O bisikleti sağlıklı şekilde kullanabilecekleri yollar da olması gerekiyor. Kanal yolu için olmaz canım dediler iki yol arasında bant mı olur dediler. O göbekleri niye şekilsiz yapıyorsunuz? Al kardeşim bundan dolayı şekilsiz yapıyoruz. Yürüyüş devam etsin diye” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜR SANAT SALONU YAPACAĞIZ

Bolu’yu konser ve etkinliklerle sosyal bir şehir haline getirdiklerini belirten Özcan, “Bolu'da 4 buçuk yıl boyunca çok sayıda konser, tiyatro, sinema etkinlikleri düzenlendi. Gençlerimizin de buna ne kadar aç olduğunu Bolu halkının zaten konserlerdeki kalabalıktan görebiliyorsunuz. Bir kez Tiyatro Festivali yapıldı. İkincisini yapmaya çalışıyoruz. Sabah belediyenin önünde nasıl bir kuyruk olduğunu herhalde hatırlıyorsunuz. İşte o yüzden daha büyük bir salona ihtiyacımız var. Temelini atacağım, Karaçayır’da bin 200 yüz ile bin 500 kişilik büyük bir salon olacak çok amaçlı salon olacak merkezde, park alanı ihtiyacı olmayan, kolay ulaşılabilir. Büyük toplantıların, büyük organizasyonların yapılabileceği en az bin 200, belki bunu bin 500’e çıkartmaya çalışıyoruz. Bir kültür sanat salonu yapacağız” şeklinde konuştu.

İŞ GARANTİLİ KURSLAR AÇACAĞIZ

Belediye olarak istihdama önem verdiklerini belirten Özcan, “İş garantili kurslar açacağız. İnsan yetiştireceğiz. Yani şey iş bilen insan yetiştireceğiz. Misal tespitini yapacağız. Kaç tane kaynakçı ihtiyacınız acil? Diyeceğiz ki kardeşim bu kursa gel 3 ay işte veya 4 ay, biz sana bunun ehlini verelim, işin hazır. Seni kimse işe almazsa ben belediye olarak istihdam etmeye hazırım. Yani iş garantili kurslarımızı açacağız. Artık böyle her genç üniversiteye gitsin diye maalesef ki tavsiyem yok. Bunu duymak acı ama. Yani sıradan bir üniversitesinin sıradan bir bölümünü bitirince iş bulamıyorsunuz. İş bulamıyorsunuz. Ne iş olsa yatmaya hazırım diye bana geliyor insanlar. Ben üniversite mezununun eline süpürge verip yolları süpür de diyemiyorum. Türkiye'ye kepçe kullanabilecek adamlar, marangoz olacak adamlar lazım” ifadelerini kullandı.