Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangın, 36'sı çocuk 78 kişiyi hayattan koparmıştı. İş adamı Rıfat Doğan'ın eşi Ceren Yaman (45) ile kızı Lalin de (16) bu faciada yaşamını yitirdi. İş yoğunluğundan dolayı ailesiyle birlikte tatil yapamayacak olan Rıfat Doğan, facianın yaşandığı otele eşini ve kızını 20 Ocak Pazartesi Günü bıraktı. Doğan, faciadan saatler önce kızıyla son kez mesajlaştı. Lalin'in uyumadan önce babasına, "İyi geceler babacığım, öptüm" yazılı mesaj gönderdiği öğrenildi.
Eşini ve kızını ihmaller zincirinin bulunduğu otelde kaybeden iş adamı Rıfat Doğan ve kayınpederi Yusuf Yaman, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu.
"Son kez oturup sohbet etme şansını yakaladım"
Yarıyıl tatilinde kızının Kartalkaya'da kayak yapmak istediğini söyleyen Rıfat Doğan, "Eşimle konuştuk. 'Biz çıkalım, sen geri dönersin. İki gün sonra da gelir bizi alırsın' dedi. Bu şekilde yerimizi ayarladık. Onlarla aşağı inip kayak hocamıza ayarladık. Kayak hocamız saat 11.00'de değil 12.00'de müsaitti, bizde 1 saat kazanmış olduk. Eşim ve çocuğumla son kez orada oturup sohbet etme şansını yakaladım. Oturduk çayımızı, kahvemizi içtik. Kayak saati yaklaşınca aşağıya indik. Onları giydirdim çünkü bot bağlamalarını, kayak için hazırlanmalarını hep ben yapardım. Ondan sonra otelden çıktım. Kızımı kayak hocasına, Ahmet Bey'e teslim ettim. Eşimin de kaskını takıp öptüm, kızımı öptüm. Ahmet Hoca ile kızım kayak yapmaya başladılar. En son görüşüm oldu. Akşam eve döndükten sonra eşimle telefonlaştık. 'Ne yaptınız? Ne ettiniz? Günün nasıl geçti?' gibi şeyler üzerine konuştuk. Ondan sonra akşam yatmadan önce de kızım en son 23.43'te, 'İyi geceler babacığım' diye mesaj atmıştı. Karşılıklı mesajlaşmamız oldu. Hatta kendi jargonuyla 'İyi geceler babacığımmm' diye uzatarak mesaj attı" dedi.
"Bu, 'Kartalkaya katliamı' olarak tarihe geçer"
Doğan, otelde bir ihmaller zinciri olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu bir vicdansızlık, cinayet. Zaten bu durumu ikiye ayırıyorum: kendi içinde bir ihmaller zinciri ve hatalar zinciri var. Hatalar zincirinin en önemlisi, ne yazık ki, oradaki insanları zamanında uyarmamış olmalarıdır. 'Prestijimiz bozulur' diyerek kendi çabalarıyla yangını söndürmeye çalışmışlar. Ancak yangını kontrol altına alamadıkları için zamanında uyarıda bulunmamışlar. Buna karşılık kendi ailelerini zamanında uyardıkları için çizik bile almadan otelden çıkabilmişler. Bu durumu cinayet olarak değerlendiriyorum, başka bir şey diyemem. Hatta bu olayı bir üst seviyeye taşıyarak katliam olarak adlandırıyorum. Bu, 'Kartalkaya katliamı' olarak tarihe geçer. Yangın çıktığında elektrikleri kesince, oda kapılarını enerjileri kesilmiş, odada kilitli kalanlar da varmış, kapı içindeki yedek bataryalar biten odalar, içeride kilitli kalanlar da varmış. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir durumdayız"
"Önce kendileri söndürmeye kalkmışlar, sonra zapt edememişler"
Diğer görgü tanıklarıyla da konuştuğunu anlatan Rıfat Doğan, "Diğer görgü tanıklarından öğrendiğimiz kadarıyla yangın saat 02.00 sıralarında çıkmış. Otel çalışanlarından biriyle görüştüm, o anlatmıştı. 'Abi kapıları vurduk, kendimizi zor attık' dedi. Yangın, onun da söylediğine göre saat 02.00 civarlarında çıkmış. İtfaiyeye ihbarda bulunmak için 1.5 saat beklemişler. Ne yazık ki önce kendileri söndürmeye kalkmışlar, sonra zapt edememişler. O anda otelde bulunan ve yangından kurtulan bir çalışan, 'Kendimizi zor kurtardık. Bu yangın 02.00 sıralarında çıktı ve enerji kesildiği için yedek bataryaları da biten odaların içinde kalanlar da oldu. Kapı kırılmadı, yapılamadı' gibi birçok beyanlarda bulundu. Zaten bu iddiaların hepsi ortaya çıkacaktı diye tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.
"Malları kurtarmaya çalışmışlar"
Gözyaşlarına hakim olamayan Ceren Doğan'ın babası iş adamı Yusuf Yaman ise kızıyla son kez 20 Ocak Pazartesi Günü saat 20.00 sıralarında konuştuğunu söyledi. Bodrum'da yaşadığını, olayı öğrenir öğrenmez Bolu'ya geldiğini ifade eden Yaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Olayı ertesi sabah televizyondan öğrendik ve hızlıca otele geldik. Tabii ümitlendik. Soru sorduğumda bana, 'Odada yoklar' dediler. 'Odada yoklar' denilince ümitlendim. Acaba kurtuldular mı? Yaralı mı? diye ümitli olarak geldik. Meğer zaten çocuklar otel odasından hiç çıkamamışlar, zehirlenmişler. Yangın saat 03.30'da değil, 02.00-02.15 gibi çıkmış ama otel sahipleri 12'nci kattan çocuğunu, torununu, yakınlarını kurtarmışlar. Diğer katları ihmal etmişler, insanı ihmal etmişler, malları kurtarmaya çalışmışlar. Hazmedemediğimiz, sabredemediğimiz, kabullenemediğimiz şey bu. 'İmaj silinir' düşüncesiyle hareket etmek, cehaletin en büyüğüdür. Orada kalan, o otelde yaşayan kaç kişi varsa size canlarını emanet ediyor. Ancak siz bu canları koruyamıyorsunuz. Yangın her zaman çıkabilir. 'Yangın çıkmaz' diye bir şey yok. Bu bir hata olabilir ancak hatanın telafisi mümkündür. Buna rağmen koskoca otelde yangına karşı alınması gereken önlemler, uyandırma sistemleri ve diğer gerekli tedbirler tamamen ihmal edilmiş. Bu gerçekten yazıktır"
"Benim yangımı kim söndürecek"
Bu olayın turizme de darbe vurduğunu söyleyen Yaman, "Bunlar ne yaptı Türkiye'ye? Yalnız kendilerine değil, yalnız insanlara değil...Türkiye'nin imajını sildiler. Türkiye'ye turizm olarak büyük bir darbe vuruldu. Bu olay darbe vurdu. O kadar cana mal oldu. Sömestr tatili dolayısıyla başarılı öğrencilerin dinlenmek amacıyla gittikleri bir yerdi. Benim torunum fen lisesinde okuyordu. Dereceyle girdi oraya, çok başarılıydı. Gelecek vaat ediyordu ama benden aldılar kızımı, torunumu aldılar. Onlara 'Katil' diyorum. Kabullenemiyorum, yanıyorum, yanıyorum. Benim yangınımı kim söndürecek? Ben yanıyorum. Bir haftadan beri bende uyku yok, uyuyamıyorum. Sorumlular kimse cezasını çeksin. Cezasız kalmasınlar" ifadelerini kullandı.
Otel faciasında yürek yakan sözler: "Benim yangınımı kim söndürecek"
Kartalkaya'da yaşanan otel faciasında eşini ve kızını kaybeden iş adamı Rıfat Doğan, kızının kendisine attığı son mesajın "İyi geceler babacığım, öptüm" olduğunu belirtti. Doğan, ailesiyle son görüşmesini anlatırken, oteldeki ihmaller zincirine de dikkat çekti. Kayınpederi Yusuf Yaman ise gözyaşları içinde, "Benim yangınımı kim söndürecek? Ben yanıyorum" diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Kaynak: İHA
Yorumlar