ORUÇ : AÇ OLANI ANLAMAK VE AÇLIĞIN TADINA BAKMAK

Abone Ol

Ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz. Ramazan ayı, müslüman alemi için her sene yeniden iftarlarda, sahurlarda, teravih namazlarında bir araya gelmek anlamına da geliyor. Birlikte yapılan bu ibadetler bize nefislerimizle yaptığımız mücadelede yalnız olmadığımızı, dinimizin gereklerini yaparak daha sağlıklı ve mutlu olabileceğimizi öğretiyor. Yapılan oruç ibadetleri ile maddi açlığın, manevi tokluğun tadına bakıyoruz.

Müslüman alemi içinde ramazan ayının bereketini ülkemizdeki kadar güzel yaşayamayan bir çok ülke var. Komşumuz olan birçok müslüman ülkede iç karışıklıklar nedeniyle ramazan ayı huzur ve bereket içinde yaşanamıyor. Bunun yanında Müslüman birçok Afrika ülkesinde ise bizim hayatına dokunmamızı bekleyen din kardeşlerimiz açlığın ve kıtlığın pençesinde yaşıyorlar. Ramazan ayı bize bir süreliğine onları anlayabilme kendimizi onların yerine koyabilme imkanı veriyor. Onlar bu topraklarda doğarak ortak bir kaderi yaşıyorlar. Doğan çocukların büyük bir kısmı yeterli sıhhi imkanlar olmadan yaşamaya veya yaşatılmaya çalışıyorlar. Birçok sağlık problemiyle karşı karşıya olan bu çocuklar savunmasız olarak hastalıklarla savaşmak zorunda kalıyorlar. Dinizimin en önemli özelliklerinden birlik olmak ve paylaşmak bu ayda daha da iyi anlaşılmalı. Kendimizi onların yerine koymalıyız ve bunun gereğini yapmalıyız.

Yemen'deki iç savaştan dolayı müslümanlar ramazan ayında yokluk içinde yaşıyorlar. Tıpkı Suriye'deki gibi bir sürecin içine girmiş durumdalar. Yemenli müslümanlar bizden yüzlerce kilometre uzaklıkta bile olsa onlar için endişelenmeliyiz, dua etmeliyiz. Bütün Müslüman aleminin acılarını paylaşabilmeliyiz. Bizim derdimiz bu olmalıdır. Müslüman aleminde yaşanan karışıklıkların nedenini veya nedenlerini aramamız, bu sorunlara kalıcı çözümler bulmaktır bizim görevimiz. Pakistan, Afganistan, Yemen, Irak, Suriye, Katar, Bangladeş hepsi Müslüman halkın yaşadığı ülkeler. Ramazan ayı bu Müslüman ülkelerin hepsinde aynı anda yaşanıyor. Fakat onları bir Amerika, Avrupa kadar takip etmiyoruz. Ortak manevi günleri yaşadığımız bu ülkelerle maddi ve manevi olarak yakınlaşmalıyız. İslamın birleştirici ve paylaştırıcı niteliğinin gereğidir bu. Biz bir tarafa yönelerek ihtiyacı olan müslüman kardeşlerimize sırtımızı dönemeyiz. Hele de her ramazan ayında ibadetlerimizi yerine getirmeye çalışırken bu bizim eksikliğimiz olur. Ramazan ayının bereketini yaşarken bizim gibi ramazan ayının rahmeti için Allahü Teala'ya avuç açıp dua eden bütün müminlerle ekmeğimizi paylaşmalıyız.

Bunu yapabilmek için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Onlara bizim için ulaşan sivil toplum örgütleri ve devlet kuruluşları var. Bunlardan en önemlisi Kızılay'dır. Yardıma ihtiyacı olan bütün insanların hem Türkiye'de hem de Türkiye dışında yanında olan bu kurum çok kutsal bir görevi yerine getiriyor. Bizim ona verdiğimiz destek ile o da mağdurlara ve ihtiyacı olanlara yardım ediyor. Kızılayın Ramazan ayındaki sloganı Bu hilalin altında buluşalım”.

Güzel ve anlamlı bir slogan olmuş diye düşünüyorum. Bu hilalin altında dostlukta kardeşlikte buluşalım ve o hilal gökyüzünde oldukça hiç ayrılamayalım.

Kadir gecesini idrak etmeye hazırlandığımız ramazanın şu güzel günlerinde sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Hadis-i Şerif: Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir.”

Sağlıcakla kalın…