İsviçre'nin Başkenti Bern'de, bir TERÖR MİTİNGİNDE,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatını doğrudan hedef alan o dev afişteki görsel ifade,
Kanımıza dokundu. Sinirlerimizi gerdi.
Afişin adı, Erdoğan'ı Öldür”dü.
Bu afişte Sayın Erdoğan'ın büyük bir fotoğrafı var.
Şakağına doğru çizilmiş bir tabanca ve afişte yazıyor ki,
Kill Erdoğan= ( Erdoğan'ı öldür )
Medeni olarak lanse edilen İsviçre'nin Başkenti,
Bern'de, polislerin, yetkililerin gözü önünde.
Bu gösteriyi, İsviçre'nin kol kanat gerdiği, PKK, Dev-sol, FETÖ ve diğer şerefsizler orkestrası yapıyor.
Yani vatansızlar, yani bayraksızlar, yani vicdansızlar fitne peşindeler.
Şunu yazalım,
O pankartı kabul etmiyoruz. Kimse Cumhurbaşkanımızı tehdit edemez, O haddi de kendilerinde bulamaz.
Sağcımız solcumuz, her vatandaşımız bu inançtadır.
Sahi, maksat sadece Kill Erdoğan ( Erdoğan'ı öldür ), Erdoğan'ı öldürmek midir?
Hayır, 70 Milyonumuzu, Tarihimizi, Geleceğimizi, Coğrafyamızı, Osmanlımızı, Türkiye Cumhuriyetimizi, 1071'rimizi, 1453'ümüzü, Bedir'imizi, Uhut'umuzu ve geleceğimizi, geçmişimizi “ÖLDÜRMEKTİR” dertleri.
***
ÜŞÜTTÜLER Mİ?
Öldürmek deyince, aklımıza gelen hemen şu oldu,
Öldürmeyi iyi bilenler, 25 Mart 2009'da, Sayın Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızı da şehid ettiler.
Düşen helikopterin yerini, yetkililer (!) saatlerce bulamamışlardı?
Oysaki günümüzdeki 6 yaşındaki Öğrenci Ömer, cep telefonundan her yeri, anında bulabilmektedir.
***
Sayın Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde, soğuk bir günde beraberindekilerle helikoptere binerek yola çıktı.
Kendisiyle birlikte altı kişinin bindiği helikopter ………………… planı gereği, ciddi iddialara göre, sözde asker kökenli kümelenmiş hainlerin işbirliğiyle, Sisne ve Kızıl öz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlı çukur mevkiinde düş(ürül)dü.
O Muhsin Yazıcıoğlu Başkan orada, yanındakilerle birlikte şehit oldu.
Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi vessellem” bir hadisi şerifinde :
-Yüksekten düşen şehit olur”, buyurmuşlardır.
***
TEHDİT Mİ ?
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, Avrupa'da yeniden yapılanma dönemine giren, güçlerini birleştiren Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg, 25 Mart 1957'de Roma'da imzaladığı anlaşmayla kurulan o günkü adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kuruldu.
Bugünkü haliyle 28 üyeli AB, 60. yılını temellerinin atıldığı Conservatori Sarayı'nın Orazi ve Curiazi Salonu'nda kutladı.
60. Yılında bu 28 ülke, devleti olmayan Papa'nın huzurunda aile fotoğrafı yayınladı.
Bu Avrupa Laikliği din ve devlet işleriyle mi karıştırdılar? Avrupa Laik değil midir?
Şimdi, yarın bütün Avrupa halkı meydanlara çıkarda(!) “AVRUPA LAİKTİR, LAİK KALACAK” der mi?
Şaka bir yana, demezler, çünkü onlar, sloganların değil, kendi sömürge gerçeklerinin ve 100'lerce yıllık sömürü planlarının derdindeler.
O papalı, aile fotoğrafı bu nedenle sinir bozucu. Düşündürücü.
En ortada papa, çevresinde 28 kişi. Hepsi de tek dişli.
Dünyaya meydan okurcasına,
Peki bizler ne haldeyiz?
Bizler neden küresel olarak, ümmet olarak, soydaşlar olarak bir ve beraber değiliz?
Kısacası, tarihimizi iyi öğrenmeliyiz.
İşin diğer acı tarafı da, bu Avrupa devletleri büyürken, sömürdüğü ülkeleri, bazı İslam devletlerinin göbeklerinden kendilerine bağlamışlar.
Sülük gibi yapışmışlar.
Mazlumları, garipleri, yer altı zenginlikleri olanları, dünyada sivrilen ve kendilerine tehlike gördükleri liderleri, toplumları çeşitli binbir hilelerle, yok etmekteler.
Yani Kill = Öldür
***
SADECE ÖLDÜRÜRLER
Uzağa gitmeye gerek yok.
-15 Temmuz gecesi, hainler Ankara semalarında UÇAN uçaklarla,
Çevik Kuvvet elemanlarının kaldığı binayı HUNHARCA ŞEREFSİZCE” bombaladıklarında binalar yerle bir ederken,
Ortalık ateş topuna dönerken, her yer yanıp kül olurken,
52 vatan evladımız, kalleşçe şehit edildi.
Ya Beştepe civarında şehit olan sivil gençler…
Sözde mehdi(!) denilen kişi Evlerine ateşler salsın” derken belkide dediği buydu.
O ölüm (kill) emrini vermişti.
240 vatan evladını öldürdüler. Binlerce yaralı.
Meğerse Emir, USA semalarından gelmişti: “kill” = Öldür.
Aklı fikri sadece öldürün=“Kill”
Öldürürler,
Mayalarında sömürmek, emmek, öldürmek var. .
Unutmayın, Su uyur, hain öldürür!
***
15 Temmuz 2016 Gecesi Muğla Marmaris'te, Grant Yazıcı Turban Hotel'i basan hainler de Cumhurbaşkanımızı ÖLDÜRMEYE” gitmişlerdi.
Muğla Marmarisle,
İsviçre Bern deki hain zihniyet aynı yolun yolcularıdır. Ne diyorlardı?
Hedef: Kill Erdoğan ( Erdoğan'ı öldür )
***
25 Mart 1957 de Avrupalılar birleşirken, AB kurulurken, Ülkemizdeki hain tayfa , millet iradesini hiçe sayarak, Rahmetli Başbakan Adnan Menderes'i nasıl yok ederizin hesaplarındaydı.
AB ülkeleri 1957-58-59-60'larda birleşip büyürlerken, birileri MÜBAREK gariban BAŞBAKANI 1960 ihtilali ve 1961 tarihinde darağacında sallandırıyordu.
Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ıda aynı zihniyet bilinemeyen bir şekilde zehirleyerek şehit etti iddiaları hala gündemdedir..
Ülkemizin Aydın Yazarı Gazetecisi UĞUR MUMCU'yu da evinin önünde bomba ile vurdular.
Farkında mısınız, cinayetlerini hep sağla, solla ilişkilendirmeye çalıştılar.
Kardeşi, kardeşe düşürdüler.
Diğer cinayetleri şimdilik yazmaya gerek yok.
***
Bu gün, PKK ve diğer örgütler, en ağır yenilgilerini alıyor.
Normaldir.
Çünkü askeriye içindeki alçaklar temizleniyor.
Hainler devre dışı bırakılıyor.
Sonuç AB, ABD, İsrail ve saz ekibini bu gün çıldırıyor.
Bu da normalidir. Daha da çıldıracaklar
***
Batının yüzündeki maske çıktıkça,
Karşımıza hayal kırıklığı çıkıyor.
Onların derdi, varsa yoksa sömürmek sömürmek,
Ve öldürmek.
***
Kendimize dönelim.
Ehlisünnet yolunu merak edelim.
Her alanda çalışmak ve başarmak zorundayız.
Sınavdayız,
Rabbin huzuruna adam gibi gidelim.
Her kesim mecburuz, kenetlenelim.
Başka Türkiyemiz yok.
***
Mübarek üç aylara yeniden kavuştuk. İnsanlığın, hepimizin gözü aydın.
Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.
Mübarek üç aylarınızı ve mübarek Regaip Kandilinizi tebrik ederim efendim.