Kitap okumak, sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda hayatı anlamlandırmak ve ruhu beslemek için de önemli bir eylemdir.
Bizim inancımızda Kur'an-ı Kerim'in ilk emrinin "Oku" olması, bu eylemin ne kadar büyük bir anlam taşıdığını vurgular. "Oku" emri, yalnızca metinleri okumakla sınırlı kalmayıp, insanın kendisini, çevresini ve yaratılışın tüm boyutlarını anlaması için bir çağrıdır.
Okumak, bilgiye giden yolda bir anahtar ve insanın düşünsel gelişiminde önemli bir basamaktır. Böylece, her kitap bir kapı açar, her okuma bir arayıştır; bu da insanı, hem manevi hem de zihinsel anlamda daha donanımlı kılar. Okumak, öğrenmeyi, anlamayı ve derinleşmeyi getirir; insanı yalnızca dünya hakkında değil, aynı zamanda kendi iç dünyası hakkında da bilgilendirir.
Ancak, okumanın yüzeysel bir eylemden öteye geçmesi, anlamanın ve üzerinde düşünmenin merkezde olduğu bir süreç haline gelmesi önemlidir.
Okuma alışkanlığını geliştirmek için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çeşitli yöntemler uygulamak gereklidir. Bu noktada sessiz ve sesli okuma yöntemleri dikkat çekici iki yaklaşım olarak öne çıkar.
Sessiz okuma, bireyin kendi iç dünyasında metni yorumlamasına ve anlamasına olanak tanır. Sessiz okuma sırasında birey, okuma hızını kendisi belirler, anlamadığı kelimeler üzerinde durabilir ve zihinsel olarak metni sindirebilir. Bu süreç, derin bir anlama kazandırırken bireyin okuma hızını ve dikkatini artırır.
Özellikle öğretmenlerin, çocuklara sessiz okuma alışkanlığı kazandırmaları çok önemlidir. Öğrencilerin sessiz okuma yaparak anlamadıkları kelimeleri belirlemeleri ve bu kelimeler üzerinde öğretmenleriyle birlikte çalışmaları, kelime dağarcıklarını genişletir ve okuma becerilerini geliştirir.
(21 Şubat 2022 Bolu takip gazetesi, Şükrü Karataş SESSİZ OKUMA)
Öte yandan, sesli okuma da özellikle çocuklar için çok faydalıdır. Sesli okuma saatleri düzenleyerek, öğrencilerin topluluk önünde kendilerini ifade etmelerini sağlamak, onlara hem okuma hem de özgüven kazandırır. Bir metni düzgün ve anlamlı bir şekilde seslendirmek, öğrencilerin dil becerilerini ve hitabet yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Okul ortamında sesli okuma etkinliklerinin düzenlenmesi, çocukların birbirlerinin okuma tarzlarını gözlemlemelerini sağlar ve onlara okuma eyleminin paylaşılabilir bir deneyim olduğunu öğretir. Böylece çocuklar okuma alışkanlığını sadece bireysel bir uğraş olarak değil, aynı zamanda sosyal bir aktivite olarak da görmeye başlarlar.
Ailelerin de okuma alışkanlığı kazandırma sürecine katılması çok önemlidir. Aileler, çocukların okuma serüveninde en önemli rol modellerinden biri olabilir. Evde düzenli okuma saatleri oluşturmak, çocukların kitaplarla olan ilişkisini pekiştirir. Çocukların aile bireylerinin kitap okuduğunu görmesi, onların da okuma alışkanlığını edinmesini kolaylaştırır.
Aileler, özellikle küçük çocuklarına kitap okuyarak dil gelişimlerine katkı sağlar ve okuma sevgisini aşılarlar. Ayrıca, çocuklarla okudukları kitaplar hakkında sohbet etmek, okuma alışkanlığının kalıcı hale gelmesine yardımcı olur. Ailelerin kütüphane gezileri, kitap kulüpleri gibi etkinliklerle sürece aktif katılımı da çocukların okuma kültürünü pekiştiren bir başka adımdır.
Okuma, bireyin kişisel gelişimi için vazgeçilmez bir alışkanlıktır.
2 Eylül 2024
Şükrü Karataş