Milletleri Kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanmamıştır. ATATÜRK
Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. ATATÜRK
1968-1969 yıllarında Bolu Erkek Öğretmen okulundan mezun olurken, Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı eser bütün öğrencilere dağıtılmıştı. Okuduktan sonra çok etkilendim.
Kitabın arka kapak bilgisi: Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki ‘'yaşamı yenilemek'' için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar ilgi gördü ki Kuran-ı Kerimden sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan iş adamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir davranış sergileyerek Finlandiya'yı ülkelerini kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.
Şuan Finlandiya'nın nüfusu 5,5 milyon, ortalama yaş 78, okur yazarlık % 100, 337 km kare, insan başına düşen milli gelir 26000 €.
Peki Türkiye bu standartları niye yakalayamadı? Neden ahlaklı bir toplum yetiştiremedik? Neden halen çöpünü sıkılmadan doğaya fırlatan insanlarımız var? Neden trafikte magandalar kol geziyor? Neden hep kadınlar sokak ortasında öldürülüyor? Neden hayvanlara işkence yapılıyor? Daha nicelerini sayabiliriz. Üstüne üstelik medya bu tür örnekleri tekrar tekrar reklamını yaparcasına gösteriyor. Bunu izleyen çocuklar korku içinde, insanlar normalmiş gibi izliyor. Bu tür haberler kötü insanları da cesaretlendiriyor.
Çok şükür bu sorunlu kişiler çok azınlıkta, yine de insanı huzursuz ediyor. Bunun temelinde eğitim yatıyor.
İbni Sina'yı Avrupa'lılar 150 yıl üniversitelerinde okutmuşlar. Bizim TV ler de boy gösteren, sayılı müritleri olan hoca, İbni Sina ve ünlü bilim adamımız Farabi neden kafir sayıldılar? Konulu konferans veriyor.
Ahlak dinin kabıdır, kabımız delikse bu deliği nasıl kapatacağız? Biz çocuklarımızı doktor, mühendis, avukat ve en güzel mesleklere sahip olmaları için varımızı yoğumuzu verdik, beyinlerinin içine hep bilgi pompaladık. Tatillerde hep ders hanelerde günleri geçti. Sevgiyi, kardeşliği, merhameti, yardımseverliği, insani duyguları, ahlakı göz ardı yaptık.
Yeni Milli Eğitim Bakanımız profesör doktor sayın Ziya Selçuk'un röportajını iki defa dinledikten sonra heyecanlandım ve çok mutlu oldum. İnanıyorum düşüncelerini uygulamaya geçirdiğinde on yıl sonra meyvelerini almaya başlarız. ‘'Bir yıl sonra meyve almak istiyorsanız tarlanızı ekiniz, on yıl sonra meyve almak istiyorsanız ağaç dikiniz, 30 yıl sonra meyve almak istiyorsanız insanları eğitiniz.'' Çin atasözü.
Hürriyetin YÖK verilerinden derlediği bilgilere göre Türkiye'de üniversitelerin sayısı,196, 22bin profesör, 151bin akademisyen var. Sayın bakanımızın açıklamalarından bir milyon öğretmen, 7 milyon üniversite öğrencisi, 11milyon ilk ve orta öğretimde öğrencimiz olduğunu öğrenmiş olduk. Velilerimizi de dahil edersek 30 milyon sayısına ulaşıyoruz.
Türk silahlı kuvvetlerinde 358 general ve amiral, 326 bin yükümlü olmak üzere toplam 621bin askerimiz var.
Manevi askerlerimiz diyanet personeli imam efendiler 150 bin, İşverenimizle, işçimizle 81 milyonluk Türkiye için ne büyük insan potansiyeline sahibiz.
Bu potansiyeli ateşleyecek, uçuracak insan mimarı öğretmenlerimizdir. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk'un liderliğinde bu sefer başaracağız.'' EĞİTİMDİR Kİ BİR MİLLETİ YA HÜR, BAĞIMSIZ, ŞANLI, YÜKSEK BİR TOPLULUK HALİNDE YAŞATIR, YA DA MİLLETİ ESARET VE SEFALETE TERK EDER.''ATATÜRK.
Sevgili öğretmenler bu yüksek umut ve arzularla nice öğretmenler günlerine kavuşmak dileği ile öğretmenler günümüzü kutlarım. Sonsuz başarılar.
Not: Öğretmenleri öldürülen, dünyada tek ülkeyiz, şehit öğretmenlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Şükrü Karataş
Karatas50@hotmail.com