Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve halkın istiklal mücadelesini Nutuk adlı eserinde bize sunmuştur. Gerçek bir lider olduğunu gelecek nesillerin de bu mücadeleyi an ve an nüfuz etmesini sağlayacak eserle bir kez daha bize göstermiştir. Nutuk'ta en ince ayrıntılarına kadar inkilap tarihine ve istiklal mücadelesine şahit olabiliriz. Her vatandaşın okuması ve ders alması gereken bir başyapıttır Nutuk. Türkiye cumhuriyetinin kuruluşunun temel taşlarını bu eserde bulabilir ve ne şartlarda yerine konduğunu öğrenebiliriz. İstiklal mücadelesinin her döneminin birebir yaşanmış olaylar ve belgelerle bize sunulduğunu görebiliriz.
Nutuk'ta geçen 23 Nisan 1920 ise öncesi ve sonrasıyla bugün biraz daha üzerinde durmak istediğim konu. 23 Nisan öncesi İstanbul'daki Temsilciler Meclisi başkanı ile yaşanan diyaloglar ve telgraflaşmalarla başlayan süreçte Bolu ve Düzce bölgesi ile ilgili de bazı detaylar var. O dönem İstanbul hükümetini temsil eden meclis başkanının yazışmaları ve Bolu'da konaklaması tarihe not tutuluyor Nutuk'ta. Ayrıca Atatürk bu dönemde Ankara'da toplanmasını istediği milletvekillerinin seçimi aşamasında yaşadığı sıkıntılarla başa çıkmaya çalışıyor. Amacının milli mücadele ve ulusal egemnlik olduğunu hem padişah yanlılarına hem de manda taraftarı gayrimüslim ve diğerlerine de benimsetmeye çalışıyor.
Ayrıca kitabın bu bölümlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 'nin kimliği, idare şekli ve prensipleri belirleniyordu. Bu kurucu meclisin başkanı Mustafa Kemal Atatürk seçiliyordu. Meclisin işleyişinde halkın temsili esastır. Ülkenin çeşitli yerlerinde bütün engellere rağmen yapılan seçimlerde seçilen mebuslar (milletvekilleri) halkın temsilcisi olarak meclisteki yerlerini alıyorlardı. Bu kurucu mecliste, milli siyaset yani millilik vurgusu yapılıyordu. Türk milletinin kurtuluşunun yine Türk halkının mücadelesinin sonucunda gerçekleşebileceğine inanılmıştı. Türkiye'nin yönetim şekli de bu kurucu meclisle şekilleniyordu. Halkın yönetime demokratik olarak egemen olduğu cumhuriyetti bu. Kurucu hükümet seçiminde yaşananlar ve o dönemde Atatürk'ün liderlik becerilerinin ne kadar bir ülkenin kaderinde önemli olduğunu görüyoruz.
İstiklal mücadelesinin verildiği bu dönemde ülkenin içinde bulunduğu zorluklar ve kimlere karşı ne gibi savunmalar yapıldığını daha iyi görebiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin yol haritasının belirlendiği bu dönemlerde halkı iyi tanıyan tarihten önemli dersleri çıkarmış bir liderin yönetiminde olmak büyük önem taşıyordu. O lider Atatürk'tü. Şu anda bile onun gibi bir liderin eksikliğini hissediyoruz. Bugüne kadarki ulusal ve uluslararası siyasetteki duruşun temelinde İstiklal mücadelesi vardır. Ülkenin çok uzun ömürlü emellerin peşinde sürüklenmemesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Başka ideolojik düşünceler bir kenara ülkenin kurtuluşunun bu meclis ve meclisin milli siyaseti olacağına inanılmıştı. Bu amaç etrafında kenetlenen bir meclis ve onların temsil ettiği bir halk işgalcilere karşı ayağa kallkmıştır. 23 Nisan 1920 ilk T.B.M.M.'nin toplanması bu anlamda istiklal mücadelesinin en önemli temel taşlarından biri olmuştur.
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı her yıl olduğu gibi ülkemizde ve şehrimizde okulların yaptığı etkinliklerde kutlandı. Bütün dünyadan çocuklar bu sene Nevşehir'de biraraya geldi ve bu bayramın çoşkusunu hepimize hisettirdi. Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu günde çocukların neşesini gördük. Diğer taraftan bu bayramı kutlayamayan çocuklar veya kutlayamadan savaşlara kurban edilen çocukları da hatırlamamız gerekli olduğuna inanıyorum. Her çocuk hayatı bir bahar gibi yaşayabilmeli. Savaşlardan, yoksulluktan, acılardan uzak yaşayabilmeli. O günlere inananlar olduğu sürece tıpkı milli mücadelede olduğu gibi zafere ulaşılacaktır.
Sağlıcakla kalın...