Neolitik, Eski Tunç, Frig, Urartu, Lydia, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait mermer, cam, maden ve pişmiş toprak eserlerin yanı sıra Osmanlı Dönemin ait çok sayıda objenin de sergilendiği müze, ziyaretçilerini geçmişte yolculuğa çıkarıyor.

Sağlık tanrısı "Asklepios", kızı "Hygieia" ve yardımcısı "Telesphoros" heykelcikleri ile Roma dönemine ait "Herakles" heykeli, "Hermes" büstü, "Nymphe" heykeli ve gladyatör mezar stelinin görülebildiği müzede, boyalı "Artemis" büstü de ziyaretçilerden ilgi görüyor.

Akpınar Mahallesi'nde 1970'li yıllarda inşaat çalışması esnasında bulunan ve çalışmalarla Yunan tanrıçası "Artemis"e ait olduğu belirlenen yaklaşık 2 bin yıllık büst, üzerindeki orijinal boyasıyla bugüne kadar ulaşmasıyla dikkati çekiyor.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından üç boyutlu modellemesi yaptırılan büstün bilinirliğinin artırılması hedefleniyor.

- "Oldukça nadir bir eser"

Bolu Müze Müdür Yardımcısı Gül Karaüzüm Yıldız, AA muhabirine, Artemis büstünün, Bolu ve Türkiye açısından çok değerli olduğunu söyledi.

Anadolu'daki birçok müzede heykel olmasına rağmen renklerini koruyan heykel sayısının çok az olduğunu belirten Yıldız, büstün boyalı olması bakımından nadir bir eser olduğunu vurguladı.

Yıldız, antik dönemde yapılan heykellerin boyalı olduğunu anlatarak "Heykeller şimdi müzelerde gördüğümüz gibi renksiz değildi. Saçları ve elbiseleri boyalıydı. Yüzlerinde makyaj izleri var. O yüzden bu heykel bizim için renkli olması bakımından değerli. Mermeri de çok kaliteli. Bolu'da tanrıçaya ait çıkmış ilk heykel olması bakımından da bizim için çok değerli." ifadelerini kullandı.

Bolu Müzesinde görevli arkeolog Hakan Ulutürk de heykelin yapım tekniği ve özelliklerine ilişkin, "Bizim için daha çok önem arz eden kısmı eserin 'polikromaj' diye tabir edilen çok renkli olması. Esasen bu tür eserler Roma döneminde çok fazla üretiliyordu ama günümüze üzerindeki orijinal boyasıyla gelen eser sayısı çok az." değerlendirmesini yaptı.

Ulutürk, kadın başı heykelinin "ganosis" (mermer heykellerin boyalı ya da düz yüzeylerinin korunması için uygulanan cilalama yöntemi) tekniğiyle renklendirildiğini dile getirerek şöyle devam etti:

Tartıştığı karısını tüfekle vurarak öldürdü Tartıştığı karısını tüfekle vurarak öldürdü

"Ganosis, temelde bal mumunun çeşitli şekillerde eserin rengini koruması için tatbik edilmesiyle ilgili bir teknik. Dolayısıyla bu eser bizim için renkli olması bakımından çok önemli. Çok renklilik, Roma ya da Grek (Antik Yunan) heykelinde sık uygulanan bir teknik. Ancak bu, günümüze çok fazla sirayet edemiyor. Küçük izler şeklinde sirayet ediyor. Bu şekilde başın tamamının boyasının günümüze gelebilmesi açısından oldukça nadir bir eser."

Roma ve Grek döneminde uygulanan boyaların bugüne ulaşamamasının en önemli nedeninin, bulundukları mekanlar olduğunu aktaran Ulutürk, "Bu heykel korunma yerine göre üstü kapalı bir mekanda muhafaza edildiği için renkleri günümüze kadar aksedebilmiş. Ayrıca teknik uygulamanın da kaliteli tatbik edilmesiyle ilgili olabilir." dedi.

Kaynak: AA