Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığında görevli Uzm. Dr. Filiz BOLU, konuyla ilgili olarak mantar zehirlenmelerinin doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan mantarların tüketilmesi sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu söyledi.
Uzm. Dr. BOLU, “Mantarın türü, içerdiği toksin ve tüketilen miktara göre zehirlenmenin şiddeti değişmektedir. Mantar tüketimi sonrası, çoğunlukla ilk 24 saat içinde; bulantı, kusma, ishal, sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metalik tat, ateş, çarpıntı, karın ağrısı gibi belirtiler gözlenmektedir. Mantar zehirlenmesi sonucunda sinir sistemi, karaciğer, böbrek fonksiyonları etkilenebilmekte ve zehirlenmeler ölümle sonuçlanabilmektedir.” dedi.
Mantar zehirlenmelerinden korunmanın en önemli yolunun; doğada yetişen mantarların tüketilmemesi olduğunu belirten Uzm. Dr. Filiz BOLU, “Bunların yerine kültür mantarları tercih edilebilir. Kültür mantarı alırken de ambalajlı olanlar tercih edilmeli ve ambalajda tüketiciyi bilgilendiren etiketlerin olup olmadığına dikkat edilmelidir. Kültür mantarlarının dahi yetiştiği ortamların bazı mikroorganizmalar barındırabileceği ve mikroorganizma bulaşmış mantarların tüketilmesi ile mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği unutulmamalıdır. Doğada yetişen mantarların yenmesi halinde ise, zehirlenme belirtileri ortaya çıktığında vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kişi hastaneye başvururken, eğer varsa yediği mantardan bir miktar götürmesi toksin hakkında hekime bilgi verecektir.” dedi.
Yenilebilir mantarlar ve zehirli mantarlar beraber aynı ortamda yetişebildiği için profesyonel mantar toplayıcılarının bile yanılabileceği bilinmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, halk arasında söylenen ”Sirkeli ve tuzlu su mantarın zehrini alır. Koparılınca rengi değişmeyen mantar zehirsizdir” gibi yanlış bilgilere aldanılmaması gerektiğine dikkat çekerek vatandaşları uyardı.