Masterchief ve Yemekteyiz adlı aşçılık yarışması ile ünlenen Bolulu hemşerimiz papağanına uyguladığı şiddet videosu ile ülke gündemine oturdu.
Google ye mu” yazınca Murat Özdemir, Masterchief ve Acun çıkıyor. 1973 Bolu doğumlu, aşçı bir aileden geliyor, kendisi de aşçı.
9 sezonda 170 program yayınlanan yemek programını TR'ye taşıma riskini alan Acun için topluma örnek olacak içerik mi yoksa reyting mi daha önemliydi?
Asgari ücretle girilecek fabrika bile adli suç kaydı isterken milyonların önüne çıkacak bir yarışmacının 5 ayrı suç kaydı olduğunu araştırmamak hangisine önem verdiğimizin ispatı değil mi? Bu tarz yarışma programlarının olaylı kişiler reyting açısından olmazsa olmazı haline geldi.
O yarışma programını hiç izlemedim fakat hemşerimiz sayesinde ben ve 80 milyon yarışmadan haberdar olduğu gibi ‘Aşçı' denince ilk akla gelen şehrimizin ismi de kötü örnekte yer aldı.
Bilindiği üzere önce programda çıkardığı arıza nedeniyle kovulmasıyla gündeme geldi, sonra tehdit videoları yüzünden Bolu'da gözaltına alınması ile zirveye çıkmaya başladı, derken Tabaklar Camiinde Cuma namazı çıkışı kendisiyle öz çekim kuyruğuna giren gençlerin haberi basınımızda epey yer almıştı.
Hayvan hakları konusunda hassas bir dönemden geçilirken papağana şiddet görüntülerini servis etmeyi alkol ve bozuk psikoloji ile savunmak hiç de masum durmadığı gibi.
Tedaviye ihtiyacı olan birini 80 milyonun önüne attıktan sonra lanetleyip insan müsveddesi demek de masum durmuyor.
Birilerinin şöhretini korumak için daha kaç hayatın sönmesine müsaade edilecek, yoksa bu düzen hep böyle sürüp gidecek mi?
Oysa,
Türkiye Lezzet ödüllerinde 500 bin kişinin oyu ile en iyi şef seçilen, Dünya aşçılar olimpiyatlarında 3. Olan, aşçılar federasyonu takım kaptanı olan, birçok yarışmada birinciliği bulunan yarışmanın 3 jürisinden biri, Mehmet Yalçınkaya'nın Bolulu olduğundan kaçımızın haberi var.
Her sabah gün ağarmadan yola koyulan, sahipsiz 130 kadar sokak hayvanını beslemek için şehir içinde 90 km yol yapan, tedarikinin bir kısmını cebinden bir kısmını hayırseverlerden karşılayan aynı zamanda gazeteci olan Nezih Erkan ağabeyi gördünüz, duydunuz mu hiç?
Maalesef kötü örnekler meşhur edilirken iyilerin adı bile duyulmuyor.
Hasan Perçin
hsnprcn@hotmail.com