KÜRTLER.

Abone Ol

İzmir'in 2. Hasan Tahsin'i Şehit Polis Fethi Sekin Kürt… Daha doğrusu ulu Türk çınarının Kürt boyundan… Vatansever. Türk milliyetçisi, ülkücü… Tıpkı Aziz Sancar gibi, Gazi Yaşargil gibi, Mehmet Şerif Fırat gibi, Süleyman Nazif gibi… Ziya Gökalp gibi… Daha nice adlı adsız vatansever milliyetçi Kürt Türkler gibi…

Gerçek safkan Kürtler, safkan Türklerdir… İçerinde kripto Ermeniler, kripto Süryaniler, Nasturiler gibi.. Kürtleşmiş kripto Farslılar, Kürtleşmiş kripto Araplar gibi…

O halde kripto olmayan Kürtler aslen Oğuz boyundandır.

Tunceli-Dersim Alevi Kürtlerinin Anadolu'ya ilk gelen Batı Hunları- Attila- nın öz torunları olduğu gibi…

O halde Kürtler vardır. Dün de vardı, bu gün de vardır, yarın da olacaktır. Tıpkı Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Başkurtlar, Yakutlar, Uygurlar, Tatarlar, Türkmenler, Kızıklar, Kınıklar, Kayılar, Çepniler, Bayatlar, Alkaevli, Kara evli, Döğer, Dödürge (Dodurga), Yaparlı, Avşar, Beğdili, Kargın, Karapapaklar, Ahıskalılar, Azeriler, Avarlar, Macarlar, Bulgarlar, Oğuzlar, Peçenekler, Kıpçaklar, Sibirler, Hazarlar, Türgişler, Karluklar vb. gibi Kürtler de vardır.

Kürtler bir Türk boyudur. Oğuzların Beğduz/Bügdüz/Böğdüz kolundan gelmişlerdir. Bügdüz (Bögdüz-Beğdüz), Herkese tevâzu gösteren ve hizmet eden anlamındadır.”

Yenisey ırmağı Orta Asya'da Sayan dağlarının güneyinden doğan bir ırmaktır. Bu ırmağın kollarından olan Elegeş ırmağının sol kıyısında bulunan ve bunun için de ELEGEŞ YAZITI olarak bilinen taş yazıtlarda geçer KÜRT adı.

Elegeş Yazıtının KÜRT adının da geçtiği orijinal bölümü şöyledir:

“Ne care; elim, hanım. Urungu Kolug Tok Bogu Terkin'ge kanım beg erdim ucun, ben er..... Urungu Kolug Tok Bogu Terkin'e hânim beg oldugum icin, ben er..... Kürt el kan Alp Urungu, altunlig kesigin bangtim belde. Elim, tokuz kırk yaşım...

Bu günkü Türkçe ile:

“Ben, KÜRT İLİ HANI ALP URUNGU'yum. Altından yapılmış okluğumu bağladım belime; devletim ve milletim ben 39 yaşımda öldüm.” (1)

Kürtler vardır ve Türklerin yaşadığı, hakim olduğu coğrafyaya dağılmışlar ve varlıklarını da halen birçok yerde devam ettirmektedir.

2001 yılı Mart ayında bir televizyonun kanalında, bir programda konuşan ve ülkesini tanıtan Afganistan Büyükelçisi, ülkesinde dokunan bir halıyı "KÜRDÎ" diye adlandırdı. Bunun üzerine, bu halıya neden Kürdî halısı denildiği sorulunca da şunları söyledi.

"Çünkü bu tür halılar Afganistan'daki DAĞLI BİR KABİLE tarafından dokunur."

Afganistan'da dokudukları halıya Kürdî denilen dağlı bir kabile her halde Şırnak'tan, Diyarbakır'dan, ya da Hakkari'den oraya gitmemişlerdir.

Afganistan'daki Herat şehrinin 20 km kuzeyinde, Herirud nehrinin sol sahilinde, Timur devleti zamanında çok meşhur olan Ulenknişin” yaylasının batısında bir köy vardır ki adı Kürtnişin” köyüdür. (2)

Bu isimle bir köyün var olması buralarda Alp Urungu'nun hanı olduğu Kürt Türklerinden bir topluluğun yaşadıklarını gösterir. Yine Rusya sınırları içerisinde Başkurdistan adında özerk bir Türk cumhuriyeti vardır. Bu Başkurdistan adı dikkat çekicidir. Çünkü Kürtçe de Kürt kelimesi (Kürtçe alfabede de Ü harfi yoktur) Kurd olarak yazılır. Onun için de Kürt-Kurd olarak geçer. Kuzey Irak'ta oluşturulmaya çalışılan devleti de Kurdıstan Bölgesel Yönetimi olarak adlandırılır.

Fahrettin Kırzıoğlu Kürtlerin Türklüğü adlı eserinde, Rusya sınırları içerisinde kalan Tannu-Tuva muhtar Türk Cumhuriyetinde Kürt adlı göçebe bir Türk topluluğun yaşadığını belirtmektedir. Ahlat Kitabeleri adlı esere göre de Cengiz Han bir kabileyi himayesi altına aldığı zaman ona bir bey tayin ederdi ki, buna Kürt denirdi”(3) Ebul Gazi Bahadırhan'ın, Secere-i Terakime isimli eserinde, Ceyhun nehri kenarında Kürtiş” isminde bir yerden bahsetmekte, burada yaşayan uruğun adının da Kürtler olduğunu ifade etmektedir. (4)

Kürtler, yaşadıkları coğrafya olan Baykal Gölü ve Yenisey ırmağı bölgesinden batıya ve güneye göç etmişlerdir. Bunların bir kısmı Hazar'ın kuzeyinden Kafkaslar ve Balkanlar'a, bir kısmı Hazar'ın güneyinden İran, Irak, Suriye ve Doğu Anadolu'ya yerleşmişlerdir. Bir kısmı da Orta Asya'nın bazı bölümlerine kalmışlar ve oralarda yaşamaya devam etmişlerdir.

Yenisey Kürtlerinin geride kalanları Batı Sibirya'da son 400 yıldan beri Kürtak” adıyla yaşamaktadır. Ruslar, Çarlık döneminde bunlara resmi olarak Tara Tatarları, Tobol Tatarları” ve yurtlarına da Kürtak Heskaya Volost” demişlerdir. Kürtakların dilleri Türkçedir. Üstelik Kürtakların konuştuğu Türkçede (Kazım Mirşan'ın tespitlerine göre), Türkiye Türkçesinde olmayan kelimeler de vardır. Hatta yine Kazım Mirşan'ın tespit ettiğine göre, Proto Türkçede var olup Gurmancede, Kürtçede ve diğer Türk dillerinde varlığını sürdüren kelimelerin birçoğu Gürtak Türkçesinde de bulunmaktadır. Kürt boyları ile Tatar Türkleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyması bakımından önemlidir. (5)

Gurmanc asıllı araştırmacı-yazar Ömer Özüyılmaz, Kürtlerin kökeniyle ilgili olarak yaptığı çalışmanın sonucunda, Medlerin Kürtlerin atası olmadığı, Gurmanc olarak bilinen Kürtlerin de aslında Türk oldukları sonucuna ulaştığını belirtmektedir.

Ön Asya ve Doğu Anadolu'da Kürtler M. Ö VII. ve V. Yüzyıllarda varlıklarını göstermeye başlamışlardır. Bu tarih İskit Saka Türklerinin Batıya göç ederek Kafkaslar, Ön Asya ve Doğu Anadolu'ya yerleştikleri tarihtir. Bu tarihten sonra da Batıya göçen Türk boyları arasında da Kürt Türkleri gelmeye devam etmişlerdir.

Anadolu'nun Doğu ve Güneydoğu'sunda Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları Kars, Erzurum, Van, Hakkâri ( Hakkari'de Tirişin) kaya resimleri, Erzurum yakınlarındaki Cunni mağarasında bulunan Orhon benzeri yazılar, yine bölgenin çeşitli yerlerdeki kayalara kazınmış eski Türk işaretlerinin Orta Asya'da Sibirya ve özellikle Yenisey yöresindeki resim ve işaretlerle yakın benzerlikler göstermesi, bu tarihi gerçeği haykırır niteliktedir.

Bizans Kayzeri Konstantin Proıfıregenetos, 950 yılında yazdığı "Devlet İdaresi" isimli kitapta Karadeniz'in Kuzey Batısında misyonerlik yapan Ortodoks papazların raporlarına dayanarak, oradaki "7 boyun hepsinin Türk, bu boylar içinde en güçlülerden birinin de Kürt isimli boy olduğunu" belirtir.

Gurmanc asıllı yazar Ömer Özüyılmaz, Kurmanc ve Kürtlerin Kökeni isimli kitabında bu konuda şunları anlatır:“Hem tarihî vesikalarda hem de günümüzde Türkler, ‘Gurlular' olarak tanınmışlardır. ‘Gurluk' Türklerde ya ilk ya da son ad olmuştur. Uygur, Sugur, Ogur, Finogur, Ongur, Bulgur gibi çok sayıda Türk boyu vardır. 1000 yıllarında Kıpçak Türklerine Yugur oğulları denmiştir. Kısacası Türklüğün özü ‘Gur' kelimesidir.” Yine Özüyılmaz'a göre Gur” kelimesinin Kürtçe (Gurmanc dili) anlamı Kurt” demektir. Kurt ise Türk topluluklarının efsanevi sembolüdür. Terör örgütü PKK'nın yayın organlarından Pine ve Azadiye Welat gazetelerinin çıkardıkları Ferhenggoka adındaki Kürtçe sözlükte Gurmanco” kelimesi efsanevi bir Kurt” olarak tarif edilmiştir. İran-Tahran ve Türkmenistan-Aşkabat arasında Hazar gölünün güneyinde Gurgan adlı bir yer adının Türkçe, kurtlar ve kurt yeri” manasına gelmesi de Gurmancların Türklüğünü ifade ediyor. Gurmanc kelimesinin Türkiye'deki kullanımlarından bazıları da Kirmanc ve Kurmanc şeklinde. Kirman, Farsçada kurt adam, kurtlar anlamına geliyor. Gurmanc” kelimesi de Gur” ve akabinde aidiyet anlatan Man” belirteci ile birleşmesinden meydana gelmektedir. Türk” ismine man” eklenmesi ile oluşan Türkmen” kelimesinin meydana geldiği gibi, Gur Türklerinin adı olan, Gur” kelimesinin arkasına Man” eklenmek suretiyle Gurman” kelimesi oluşturulmuştur. Ömer Özüyılmaz, bugün Gurmanc lehçesi ile konuşan Kürtlerin kullandığı çok sayıdaki kelimenin öz Türkçe olduğunu belirtiyor. Özüyılmaz'ın tespit ettiğine göre, Kürtçede (Gurmanc dilinde) yer alan 400 kadar öz Türkçe kelimenin olmasına karşın, bu kelimeler Türkiye Türkçesinde yer almamaktadır. Devamı yarın