1571 yılında Venedik'lilerden alınan ve 307 yıl Osmanlı hakimiyeti altında kalan Kıbrıs'ın yönetimi,hükümranlık Osmanlı İmparatorluğunda kalmak kaydıyla,İngiltere'ye devredilmiş,İngiltere 1914 de tek taraflı bir kararla adayı ilhak etmiş ve Türkiye adadaki İngiliz egemenliğini 1923 yılında Lozan antlaşmasıyla tanımıştır.
Ancak oradaki soydaşlarımızın can ve mal güvenlikleri Rum çeteler tarafından tehdit edilmeye başlanıp,bir etnik temizliğe başlanıldığında,1974 Kıbrıs harekatı yapılmış ve oradaki soydaşlarımızın can ve mal güvenliği koruma altına alınmış,devamında yapılan anlaşma gereği Türkiye,İngiltere ve Yunanistan garantör devlet olarak belirlenmiştir.
Ancak Kıbrıs'da her zaman bir İngiliz hakimiyeti ve kültürü ağır basmıştır.Örneğin adada trafik İngiltere'de olduğu gibi soldan akar,araçların direksiyonlarıda solda değil,sağda olur,ayrıca İngiltere'de yaşayan Kıbrıslı Türk sayısı,KKTC'de yaşayan Kıbrıslı Türk sayısından fazladır.
Kıbrıslı Türkler her ne kadar Türkiye'ye Anavatan”deselerde nihai hedefleri ve göç ülkeleri Türkiye değil İngiltere'dir.
Kısa bir süre önce Kıbrıs'ın Lefke kasabasında bir avukat,hoparlörden okunan sabah ezanının rahatsızlık verdiği gerekçesiyle mahkemeye başvurmuş ve mahkeme kararıyla Lefke'dekiüç camide sabah ezanı okuması yasaklanmış,bu çıkan sonuç malum çevrelerce zafer olarak nitelendirilmiştir.
Hatta bir ebu cehil”kılıklı yığın,okunan ezanı aracının kornasıyla susturmaya çalışarak protesto etmiştir.Aslında bu haberi okuyunca hiç şaşırmadım çünkü ağır bir İngiliz kültür erezyonunun yaşandığı adada mutlaka”ebucehil”lerintorunlanıvarolacaklar,İSLAM'a savaş açacaklar ve küfredeceklerdi,onların görevleri de zaten buydu.
Yalnız bu malum zihniyetin hakim olduğu kafayı taşıyan İslam düşmanlarının bilmesi gereken şuydu,Yüce İSLAM dini çok çileli uğraşlar sonucu tebliğ edilmiş Peygamber efendimiz(SAV) ve sahabeleri çok büyük çileler çekmiş,işkencelere tabi olmuş,hatta bir takım insan yığınları Peygamber efendimizi taşlama cüretinde bulunmuşlar ve kendilerine bu davadan vazgeçmeleri karşılığında cazip dünyalıklar teklif edilmiş ama kabul görmemiştir.
Bilal-i Habeşi efendimizin ilk ezanı okumasından itibaren,yeryüzünde hızla yayılan İSLAM diniyle beraber Ezan-ı Muhammediye sesleri yankılanmış,günümüze kadar da tüm İslam düşmanlarının çabalarına rağmen devam etmiş ve kıyamete kadar da yeryüzü semalarında yankılanmaya devam edecektir.
Ey ‘ebucehil'in torunları şunu unutmayın ki: İSLAM dini er veya geç dünyadaki tüm coğrafyaya hakim olacak,sizin çatlak sesiniz,zehirli oklarınız İSLAM dinine zerre kadar zarar veremeyecek,hoşgörü dini olan dinimiz sizlerinde kurtuluşu olacaktır.
Şüphesiz ki İSLAM dini Yüce ALLAH'ın koruması altındadır.
Sizler inanmayabilirsiniz ama inananlara saygı göstermelisiniz,nasıl ki inananlar sizin dini inançlarınıza nasıl saygı gösteriyorsa.