Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 50 yıl geçti. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yılında Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı, Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, Kıbrıs Barış Harekatı’nı Yunanlıların başlattığını ifade etti. O yıllarda Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nda görev yapan Yamaner, Yunan askerlerinin bölgede hareketlenmesi üzerine Türkiye’ye durumu bildirdiklerini ve Türkiye’de hazırlıkların başladığını anlattı. İHA’ya konuşan Kıbrıs Gazisi Yamaner, “Türk Alayının icabında yok olabileceğini belirtmemizin üzerine Türkiye'de bu hazırlıklar başladı” dedi.
“Kıbrıs Barış Harekatı'na katılmak durumunda kaldık”
Kıbrıs Barış Harekatı’nın başladığında Kıbrıs’ta görevli olduğunu ifade eden Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı, Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, “1969 Kara Harp okulu mezunuyum. 1973 yılında Kıbrıs Türk kuvvetleri alayına tayinim çıktı. Kıbrıs Türk kuvvetleri alayı, Zürih ve Londra anlaşmaları 1960 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla kurulan bir alay. Biz orada 25 subay, 625 askerimiz vardı. 1973 yılında gittik. 1974 yılı 20 Temmuz'unda da Kıbrıs Barış Harekatı'na katılmak durumunda kaldık” dedi.
“Türk Alayının icabında yok olabileceğini belirtmemizin üzerine Türkiye'de bu hazırlıklar başladı”
Yunanlıların savaşı başlatmak için harekete geçtiğinin altını çizen Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, “Kıbrıs Barış Harekatı'nın biz başlatmadık Yunanlıların Megali İdea dedikleri maddelerin içerisinde bir tanesinde Enosis var. Enosis demek Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlanması demektir. Tanksavar takım komutanıydım, en ağır silahlar ben de 4 tane 57 milimetrelik geri tepmesiz topumuz vardı. Bunun dışında ağır silahımız yoktu. Karşımızda da 900 mevcutlu bir Yunan alayı vardı. Bizim alayın karşısında. Her türlü tankı, topuğu, ağır silahları mevcuttu. O Megali İdea’nın bir maddesi Enosis’te, Yunanlılar Enosis'i bir an evvel yerine getirmek istediler. Orada bunlar Rum milli muhafız birliklerinin başında bulunan Yunan subaylar bir an evvel getirelim, Makarios ise ‘ben ekonomik baskıyla ekonomik zorluklarla yavaş yavaş Enosis’i yerine getireceğim’ düşüncesindeydi. Yunanlıların 15 Temmuz'da karşımızda Lefkoşa'nın havaalanına Yunan uçaklarının gelmeleriyle silahlarının taşınmaları bizim dikkatimizi çekti ve Türkiye ile irtibatımızda bunu belirttik. Geciktiğimiz takdirde 650 mevcutlu Türk Alayının icabında yok olabileceğini belirtmemizin üzerine Türkiye'de bu hazırlıklar başladı. Ve 20 Temmuz sabahı bu harekât kara, deniz havadan olmak üzere müşterek harekat dediğimiz harekatla başlatmış olduk” diye konuştu.
“Bizim bir nevi ileri karakolumuzdur”
Kıbrıs’ın Türkiye’nin ileri karakolu olduğunu dile getiren Yamaner, “Stratejik ve jeopolitik önemi çok fazladır. Bin 100 kilometre mesafede Yunan mesafesi, bizim kıyılarımızdan 70 kilometre mesafededir. Bizim Topraklarımızdan koptuğu görülmüştür. Coğrafyada belirtilmiştir. Bizim bir nevi ileri karakolumuzdur. Şu anda Ege'de durum malumdur anlatmaya gerek yok. Burası da elden çıktığı takdirde Türk deniz kuvvetleri, Türk Silahlı Kuvvetleri tamamen kuşatılmış. Türkiye kuşatılmış durumda olacaktır. Nefes alamayacak durumda. Hatta 1974 yılında Cumhurbaşkanı olan Fahri Koru Türk emekli Deniz Kuvvetleri Komutanımız, ‘burası elden çıktığı takdirde Türk Türkiye'nin bütün ihmal yolları kapanmıştır’ hassasiyetini belirtmiştir” ifadelerini kullandı.
“Bu mutlu gün hepimize kutlu olsun diyorum”
2 gün içerisinde belirtilen hedefleri Türk askerlerinin vurduğunu ifade eden Yamaner, “Kıbrıs'ı belirtilen zamandan daha evvel ele geçirdik biz. Makarios şöyle demişti, ‘Kuzeyden güneye beş parmaklardan kuş bile geçemez’ demişti. ‘Kuzeyden güneye altı ayda geçsinler ben sakalımı keserim’ diyen Makarios Bu kahraman gazilerimiz can veren şehitlerimiz 2 gün içerisinde belirtilen hedefleri ele geçirdiler. İkinci harekatta da harekatın devam ederek başarıyı elde ettiler. Şehitlik en büyük makam. Gazilikçe ikinci büyük makam olarak ben kabul ediyorum. Yalnız gazileri şehitlerden ayırmamak, şehitleri yalnız kendi başına kullanmamak gerektiğinde özellikle söylüyorum. Şehit ve gazi kelimesi ikisi beraber kullanılsın. Allah şehitlerimize rahmet, kalan gazilerimize de uzun ömürler versin. Bu mutlu gün hepimize kutlu olsun diyorum” dedi.
Ayrıca Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı, Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, ‘1974 öncesi ve sonrası’ adlı kitabı yazarak Kıbrıs’ın önemine kitabında değindi.
İlk ve ortaokulu Bolu’da bitirdikten sonra Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. Askeri Lise bitiminden sonra 1969 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Yurdun çeşitli bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatan savunması için başarılı görevler yaptı. 1973 yılı Şubat Ayında Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanlığı (Kıbrıs Değiştirme Birliği) Ağır Silah Bölüğü Tanksavar Takım Komutanı olarak Kıbrıs’a atandı. Birinci Kıbrıs Harekâtında Tanksavar Komutanı olarak bütün Alay Cephesinde Muharebeye katıldı. 2’nci Kıbrıs Barış Harekatında Takım Komutanı olarak ikinci harekata katıldı. Yunan Alayına giren Subaylardan biri oldu. 1960 yılında Birleşmiş Milletler kararı ile Kıbrıs’ta bir Yunan Alayı ile Rum Milli Muhafız Birliği ve Türk tarafında da Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı ve Kıbrıs Türk Mücahit Teşkilatından bir ve ikinci Kıbrıs Harekâtına katılması dolayısıyla Şerit, Rozet ve Beratı aldı. Kıbrıs Şehit ve Gaziler Derneği Genel Başkanı Ersan Ertan, Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkam Emekli Tüm General Melih Tunca’nın da bulunduğu törende şahsına madalya verildi. Genel Kurmay Başkanlığı uhdesinde olan istihbarat okulundaki görevi esnasında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından kalan rahatsızlığının nüksetmesi nedeni ile 1989 yılında kendisi ve ailesinin isteğiyle malulen emekli olmaya karar verdi.