Dünya'da ve ülkemizde bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle gelişen ölümlerde ilk sıralarda kalp ve damar hastalıkları yer almaktadır. Özellikle iskemik kalp hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklar başlıca iki ölüm nedenini oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar kilolu olma durumu ve obezite ile kalp ve damar hastalıklarına bağlı hastalık ve ölüm arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Obezite yüksek kan basıncı, glukoz intoleransı, tip 2 diyabet ve dislipidemi gibi kalp ve damar hastalıkları risk faktörleri ile ilişkilidir. Koroner kalp hastalığı, iskemik inme, tip 2 diyabet riski artan beden kütle indeksi ile artmaktadır.
Beslenme ile sağlık durumu yakından ilişkilidir. Beslenmenizin küçük bir analizini yapın ve kendinizi değerlendirin. Benim önerim ise kalp dostu beslenme, Peki Kalp dostu beslenme nasıl olmalıdır?
Günlük Yağ Tüketiminizi Sınırlandırın ve Sınıflandırın.
Günlük aldığınız enerjinin en fazla %30'unu yağlardan sağlayın.
Çoğunlukla hayvansal kaynaklı olan doymuş yağların tüketimini sınırlandırın(katı yağlar, kuyruk yağı, iç yağı, sakatatlar, salam, sucuk vb işlenmiş ürünler..)
Satın aldığınız gıdalardaki Trans yağ miktarına dikkat ediniz (%1)
Tekli ve çoklu doymamış yağ kaynaklarını belirli oranlarda karıştırarak kullanın. Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin Zeytinyağını 1 birim, çoklu doymamış yağ asitleri içeren Ayçiçek yağını 2 birim karıştırarak yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Salatalarınıza bir miktar zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
Omega-3 ve EPA-DHA kaynağı balık tüketiminiz haftada en az 2 porsiyon olmalıdır.
Günlük Sebze ve Meyve Tüketimi En Az 5 Porsiyon Olmalıdır.
Meyveler için günlük en az 2 porsiyon, sebzeler için en az 3 porsiyon olacak şekilde tüketebilirsiniz. Meyve ve Sebzelerden sağlanan diyet lifi, vitamin ve mineraller kalp sağlığı için önem taşır. Aynı zamanda antioksidan olarak görev yaparlar. Örneğin çilek, kivi, muz, ahududu, böğürtlen gibi meyveler…
Günlük Lif Alımı 25-35gr Olmalıdır.
Lifler sindirim sisteminin düzenli çalışmasına olan etkilerinin yanı sıra sağlık üzerinde önemli etkilere sahiptirler. Çözünür ve Çözünmez lif kaynaklarını kaybetmeyin, örneğin elmayı kabuklu tüketin, seçimlerinizde tam tahıllı ürünleri tercih edin. Salatalarınıza, yemeklerinize belirli miktarlarda kurubaklagil ekleyin.
Rafine Tahıl Ürünleri Yerine Tam Tahılları Tercih Edin.
Besleyici özellikleri yüksek olan bulgur, kara buğday, yulaf, çavdar gibi besinleri beslenmenize ekleyin. Beyaz undan yapılmış ürünler yerine tam buğday veya çavdar unundan yapılmış ürünleri ekleyin.
Tuz Tüketiminizi Sınırlandırın.
Tuz aynı zamanda sodyum kaynağıdır ve yüksek sodyum alımı sağlık için çeşitli problemlere neden olur. Kan basıncının artması, kalp hastalıkları, kalp krizi riskinin artması.. Ülkemizde tuz tüketimi önerilen düzeyin oldukça üzerindedir. İşlenmiş ürünlerin tüketiminin azaltılması, Sofradan tuzun kaldırılması, Tuzlu gıdaların (turşu,konserve..) tüketiminin azaltılması gibi davranışlar günlük tuz tüketimi ve dolayısıyla sodyum alımının azaltılmasına yardımcıdır.
Şeker Tüketiminizi Sınırlandırın, Gizli Şeker Kaynaklarına Dikkat Edin.
Yüksek şeker alımının kalp damar sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır.Bu nedenle günlük eklenmiş şeker tüketiminiz, almanız gereken günlük enerjinin en fazla %10'u kadar olmalıdır. Gün içinde tükettiğimiz besinleri ve şeker yoğunluklarını düşünürsek, etiket okumayı alışkanlık haline getirip, günlük şeker sınırımızı aşmamaya dikkat etmeliyiz. Yiyecek ve içeceklerimize ekstra şeker ilave etmemeliyiz. Soslar, meyveli yoğurtlar, kuru meyveler, meyve suları gibi bir çok ürün gizli şeker içermektedir ve tüketimleri sınırlandırılmalıdır.
Dyt. Elif Melek Avcı