Tarih: 08.07. 2017
Yer: Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının önü.
Kulakları tırmalayan ve önüne geçilmesi mümkün olmayan bir ses var; ta ta ta…
Aracın ucundaki sivri uç zemine vurdukça betondan yapılmış yol parçalara ayrılıyor.
Ve ortalık toz duman…
Abartmıyorum göz gözü görmüyor.
Hemen 3-4 metre ötede de 2 iş yeri dondurma satıyor, havadaki tozlar doğru içine.
Ve bir anne…
Ciğerparesine dondurma alıyor ve çocuk dondurmayı yalaya yalaya gidiyor.
Anne anne değil, çocuğun yaladığı ise dondurma değil.
Modern makine masum, çocuk masum, dondurma masum, kırılan beton ve kalkan toz masum.
Ama masum olmayanlarda var,
Kimler?
Avrupa standartlarındaki aracı kullanan ortaçağdan kalma cahil kafa, o ortamda çocuğuna dondurma alan ana,
Denetleme yapmayan Çevre Sağlığı Birimi ve Belediye…
***
Aynı gün aynı saat…
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının karşısı hani eski ismi ile Menekşe Otelin olduğu yer, hani üzerinde Sayın Tayyip Erdoğan'ın büyük posteri var ya, o binanın önü.
Araç asfaltı kaldırıyor ve önündeki damperli kamyona toz olarak döküyor.
Ortalık yine toz duman,
Hemen 4-5 metre ötesinde de Kubbe Altı var hani gözleme yapılan yer.
İnsanlar camekândan yapılmış yerde yoğurtlu gözleme yiyorlar, belki, kaşarlı, belki patatesli, belki de kıymalı.
Ama onların yediği de çocuktan farklı değil, onlarda tozlu gözleme yiyorlar.
Burada da masumlar var, ama olmayanlarda…
***
Telefon açtım Belediye Zabıta Müdürü Hamdi Bey'e durumu anlattım.
Sağ olsun.
‘Hocam şimdi arıyorum.' dedi.
Yoluma devam ettim.
Yolun ortasında bir aydınlatma direği ve olması gereken yerde.
Ya duruş şekli?
Olmaması gereken bir şekilde…
Yani
Farkında olmadan altından geçen herhangi birinin üzerine ha yıkıldı ha yıkılacak.
Yani tedbir alınmaz ise birilerinin başına iş açacak.
Dün vatandaş
‘Çocuğun ayağı mazgala kaçtı.'
‘Genç kızın ayağına demir battı.'haberlerini çarşaf çarşaf okurken
Bu seferde' Elektrik direğinin altında kaldı, beyin travması geçirdi.' Haberini okuyacak.
Durdum.
Belediye Başkan yardımcımız Sayın Ekrem Çetinkaya'yı aradım; anlattım.
Teşekkür etti.
***
Tarih; 10.07.2017
Yer Valiliğin önü.
Bir tarafta yine asfalt kaldırma aracı işini yapıyor, hemen karşısında da kepçe kilitli taşları kaldırıp kamyona atıyor.
Birinin iki metre ötesinde yine dondurma satılıyor, diğerinin hemen önünde de Oklava isimli iş yerinde gözleme satılıyor.
Durum ne?
Öncesinde ve sonrasında toz olmuyor, çünkü sulanıyor vatandaş mağdur olmuyor mağdur olmayan vatandaş ‘Hay sizin yapacağınız işin…' deyip okumuyor. hakaret etmiyor.
Diyorum ki; ‘Bir de direğe bakayım ne âlem de…'
İyi!
Direk sağlamlaştırılmış.
***
Şimdi Belediye ye sormak isterim.
Bu tür yapılacak işler öncesi vatandaşın mağdur olmaması için gerekli tedbirleri alıyor musunuz?
Fen İşleri, itfaiye ve işi alan firma bir araya gelip vatandaşın mağdur olmaması için bir planlama yapıyor musunuz?
Yapılan işleri denetliyor musunuz?
‘Ya arkadaş bu direği böylesine eğreti kim dikti.' diyerek yapandan hesap soruyor musunuz?
Ya siz İl Sağlık Müdürlüğü…
Tozun içinde yiyecek içecek satılıyor vatandaşın sağlığı ile oynanıyor siz ne yapıyorsunuz?
İlgili birimleriniz denetleme yapıyorlar mı, rapor alıyor musunuz?
***
Bolu Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Sorumlusu Ayşe Atılgan Hanımefendi lütfen bu tür yazıları Başkanımıza okutturunuz.
En önemlisi de ‘Ya arkadaş bu direği böylesine eğreti kim dikti. Bölümünü…
Siz okutmazsanız,
Önce sorumlu bir vatandaş sonra Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi olarak ben okurum.
‘Hay sizin yapacağınız işin...' diye başlayan ve devam eden vatandaşın okumasından daha kibar okurum.
Lütfen!
11.07.2017
Muharrem Demirel