Gönlü bizdendi, yaşantısı da…

Abone Ol

Gönlü bizdendi, yaşantısı da…

Anası benim anama benziyor, babası da…

Ellerini gökyüzüne kaldırıp ettiği duası da,

Sevinçli günlerinde neşesi de, hüzünlü günlerindeki gözyaşı da…

Gönlü bizdendi, yaşantısı da…

Sabah namazında Esselamüaleyküm ve rahmatullah deyip namazı bitirdiğimizde, göz göze gelirdik,

Cenaze namazında yan yana dururken onu görünce bir ayrı sevinirdik.

Kibir yok, kompleks yok, çatık kaş yok,

Aksine

Alçak gönüllü, mütebessim, müşfik, mütevazı ve merhametli,

Halk ile devlet arasındaki gönül bağını kurmada ise dengeli.

Tam da vatandaşın istediği biri…

Yeri geldiğinde devlet, yeri geldiğinde ise millet!

Bu insani özellikler Sayın Valimiz Ahmet Zahteroğullarında vardı.

Ya bir şehri yönetmek için olması gereken en önemli şey;

Yani liyakat!

O da vardı.

Kim ne derse desin koltuk Sayın Valimiz Ahmet Zahteroğullarını değil, Zahteroğulları koltuğa şeref kattı.

Devletin sıcaklığını hissettirdi, Bolu'yu iyi anladı iyi okudu.

Halk ile devlet arasında iyi bir köprü oldu.

Aksaklıkları tespit edip, çözümü için çalıştı.

Hiçbir sosyal etkinlikten geri kalmadı, koştu…

Dağdaki çoban Mehmet'tin de, hastanede tedavi gören Ayşe Hanım'ında sesi oldu.

O nu

Cadde de tek başına, ya da eşi ile yan yana yürür iken,

Ya da

Kendisini bir türlü kurtaramadığı protokol Murat Eskioğlu'nun cebine 3-5 kuruş koyarken,

Pastane önünde vatandaş ile beraber çay içerken hep gördük,

Yolda kırda bayırda denk geldiğimizde, dertlerimiz ile dertleştik, hallerimizce halleştik;

İçimizi döktük.

O nu

Bolusporumuzun maçlarında attığımız goller sonrası sevinirken,

Yediğimiz goller sonrası ise hüzünlenirken,

Amatörlerin dertlerini dinlerken,

Tarımın, sanayinin, spor turizminin ayağa kalkması için proje üstüne proje üretirken,

Ve bu şehrin iç ve dış dinamiklerini harekete geçirirken bir başka gözle gördük.

O

Evde oturan ananın,

İş yerinde ya da tarlada çalışan kadının,

Engelliler okulunda okuyan Hasan'ın Fatma'nın,

İlkokuldaki Ayşe'nin, Emir'in, yanına çay içmeye gelen Üniversitelilerin, dertlerine çare olmaya çalışan kıymetli bir valiydi.

Kısacası Sayın Valimiz Ahmet Zahteroğulları,

Hem imanlıydı hem de vatanına milletine devletine sevdalıydı,

Kucaklaşmaya, yakınlaşmaya en fazla ihtiyaç duymuş olduğumuz şu günlerde, ülkemizin ihtiyaç duymuş olduğu örnek bir vali tipiydi.

Abartmadım…

Eksik yazdım fazla yazmadım.

Devlettir; görevi alırda verirde…

Ama

Bu İnsani özelliklere haiz, devlet adamlığı konusunda ise işinin ehli, becerikli, bilgili kısacası liyakatli bir insanlar normalde baş tacı edilmesi gerekir iken,

Ülke kalkınmasına artı değer katması istenmesi gerekir iken,

Takdir görmesi gerekir iken

Kutsal kitabımız Kuranı Kerim

Nisa süresinde Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi emreder” ayeti kapı gibi gözümüzün önünde iken,

Biz de her ne hikmetse ve de ne yazıktır ki pasifize ediliyor merkez valisi yapılıyor,

Üzgünüm ama günümüzde

Devlet adamlığı değil, itaat ve biat aranıyor.

Düşünceme katılır mısınız katılmaz mısınız onu da bilmem ama

Osmanlıyı Yeni Türkiye ile yaşatmaya çalışanlar,

Nefislerinin esiri olanlar ise bu icraatlarla hızla kan kaybediyor.

Yolun açık olsun Sayın Valim,

Bolu da kalmış olduğunuz kısa süre içerisinde bile Bolu defterine o kadar çok şey yazdınız ki,

Emin olun arkanızdan size minnet duyanlarınız, yazdıklarınızı okuyanlarınız çok olacak.