Önce aklımda iken bana göre mühim bir detayı, gözümü tırmalayan bir izlenimimi paylaşmak isterim.
Üzerimde kalmasın!
Yoksa huzursuz olur, karşılaşmanın analizini de eksik yapmış olurum.
Kişilere takıntılı biri değilim amma?
Rol çalanlardan hoşlanmam.
Neydi o öyle?
Yeni Malatyaspor’un Teknik Direktörü Hasan Özer’in ardında; sahaya talimatlar yağdıran Yardımcı Antrenör Hakan Ertürk’ün Jesus vari çıkışları..
Tribünlere oynayan, futbolcusunun önüne geçmeye çalışan, şov düşkünü teknik adamların skora, oyuna olumsuz katkı verdiklerini düşünürüm.
Nitekim!
Yeni Malatyaspor’un TD’si, yardımcı hocaya bir türlü sözünü dinletemedi ve kulübeye gönderemedi.
Yeni Malatyaspor’un genç TD’si, Yardımcısı Hakan Ertürk’e sus demekten oyuna bir türlü konsantre olamadı.
Oyuncular kimi dinleyeceklerini, kime göre oynayacaklarını kestiremediler.
Adam öylesine bilmiş davrandı ki!!!
Sanırsın Brezilya Milli Takımını yıllardır sırtında taşımış; gelmiş kader onu buraya bırakmış gitmiş.
Bence mağlubiyetin baş sorumlusu; saha içindeki futbolcularda gel, gitler yaşatan bu iki başlılıktır.
XXX
Boluspor kendi evinde yedi maçtır kaybetmiyor ve altı maçtır bileğini büken yok.
Boluspor’un üç golcü oyuncusu toplam sekiz gol,
Yeni Malatya ekibin üç golcüsü ise on bir gol üretmiş.
Buna rağmen istatistik verilere göre karşılaşmanın favorisi D.Boluspor’du.
An itibariyle Boluspor’un 22 puanı, +6 averajı..
Yeni Malatyaspor’un ise, 10 puanı -7 averajı var.
Boluspor on karşılaşmada bir defa,
Yeni Malatya on karşılaşmada beş defa yenilgi yüzü görmüş.
XXX
Boluspor daha ilk dakikalarda işi bitirebilir; karşılaşma bam başka bir hal alabilirdi.
Boluspor son vuruşlarda, dokunuşlarda iyi değildi.
Nitekim iki tane yüzde yüz gol pozisyonu, vuruş tercihlerinden kaynaklı autla sonuçlandı.
Balde’nin 17. Dakikada aşırtma kafa vuruşu,
Bregu’nun 27. Dakikada karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda zoru başarıp topu auta atması maçın kırılma anları idi.
XXX
Gökhan Karadeniz gibi bir oyuncun varsa; kilidi açman kolaylaşıyor.
Gökhan Kaptan, futbolun bir çok özel anahtarını üzerinde taşıyor.
Daha maçlarda maymuncuk kullandığını görmedim.
Bütün asistleri orijinal ve üstelik fabrika ayarlı.
O malum anahtarı ne yapıp edip; baraş maraj kuruluncaya kadar hazır ediyor.
O diil de Yusuf’un ikinci direğe koşusuna uygun kullandığı top olağanüstü bir tekniğin eseriydi.
Eyvallah! Gökhan Karadeniz eline ayağına sağlık.
Ayağına krampon değmesin…
XXX
Şimdi bu yazıyı Yusuf Naby Oulare’den bahsetmeden bitirmek olmaz.
Bir bitirim futbolcuya, şunu yap bunu yap demenize hiç gerek yok.
O her şeyin farkında,
Onun için her maç aynı tat ve heyecandadır.
Yusuf Naby Oulare her maçta aynı istikrarlı oyununu sürdürür.
Gine’li bu oyuncuya, gine gine görev hatırlatması yapmaya hiç gerek yoktur.
O leb demeden leblebiyi anlayan bir oyuncu, yerden, gökten, havadan, sudan nereden gelirse gelsin bütün topları leblebi gibi toplayan bir futbolcudur.
Pozisyon kokusu alması müthiş,
Kademe anlayışı harikadır.
Çizgiden çıkardığı top da bunun en güzel örneğidir.
XXX
Defans bloğunu her zaman övüyor,
Onur, Yusuf, Bülent Hakan ve Tugay isimleriyle anıyorum.
Burak Hasan’ı da ayrıca tebrik ederim.
O da taktik oyun anlayışını sahaya yansıttığı için takdiri hak ediyor.
Tercih ve pas noktalarında ikilem yaşasa da, takıma olan katkısı yadsınamaz.
Çağlar Şahin Akbaba için söylenecek özet cümle şu olabilir.
Aman!!!
Yuvadan adının kanatlarına sarılıp uçup gitmesin.
Stoperlerin arasına kadar gelerek Türkiye Liglerinde çok fazla alışık olmadığımız bir özgüvenle pozisyon alıyor.
Bu bana göre iyi bir şey..
Ama havalanmak için mesafe alıyorsa; bi ayağını şimdiden bağlamak lazım.