Asayiş

Gazze'de can kaybı 37 bin 834'e yükseldi

Abone Ol

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 267 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 48 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde 7 "katliam" gerçekleştirdiği, söz konusu saldırılarda 69 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 429 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 37 bin 834'e, yaralananların sayısının da 86 bin 858'e yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında cesetlerin bulunduğu ancak İsrail'in engellemeleri nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail, Şucaiyye Mahallesi'ne havadan ve karadan saldırılarını sürdürdü

İsrail ordusunun, 4 gündür havadan ve karadan saldırılarını sürdürdüğü Gazze kentinin doğusundaki Eş-Şucaiyye Mahallesi'nde onlarca evi hedef aldığı, yaralıların abluka nedeniyle hastanelere ulaşamadığı belirtildi.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Şucaiyye Mahallesi'ne havadan ve karadan yoğun saldırılarına 4'üncü gününde devam etti. Saldırılarda çok sayıda ev, yollar ve altyapı hedef alındı.

Gazze'deki Sivil Savunma İdaresi'nden yapılan yazılı açıklamada, Şucaiyye'de abluka altındaki pek çok ailenin yardım istediği belirtildi.

Yaralıların evlerde ablukada olduğu, hastanelere ulaşamadığı aktarılan açıklamada, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden (ICRC) abluka altındaki aileleri kurtarmak ve yaralılara ulaşmak için acil harekete geçmesi talep edildi.

İsrail ordusu 26 Haziran'da Şucaiyye Mahallesi'ne yoğun hava saldırıları düzenlemiş, İsrail devlet televizyonu KAN, 27 Haziran'da ordunun, yoğun topçu ve hava saldırılarıyla eş zamanlı olarak mahalleye karadan girmeye başladığını duyurmuştu.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Filistin'deki Hristiyan varlığını hedef aldığını açıkladı

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Filistin'de özellikle işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hristiyan varlığını hedef aldığını duyurdu.

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hristiyanların hedef alınması "İsrail'in Filistin halkına yönelik zulmünün ve soykırımın bir parçası" olarak değerlendirildi.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında İsrail'in amacının "kutsal topraklardaki gerçek Filistinli Hıristiyan varlığını yok etmek, siyasi çatışmayı ve yasa dışı işgalin varlığını dini bir çatışmaya dönüştürmek" olduğu kaydedildi.

Açıklamada İsrail yönetiminin Doğu Kudüs'te ve çeşitli şehirlerdeki kiliselere ve çeşitli mülklerine vergi mecburiyeti getiren yasal düzenlemeleri için "yasa dışı tedbirler" ifadesi kullanıldı.

İsrail'in Doğu Kudüs şehri üzerinde egemenliğinin olmadığına işaret edilen açıklamada şehirdeki egemenliğin yalnızca Filistin halkına ve yönetimine ait olduğu vurgulandı.

"Bu adım, kiliselerin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir"

ABD merkezli Ortadoğu'da Barış için Kiliseler (CMEP) isimli platformundan yapılan açıklamada, "İsrailli belediyelerin, kiliselerin mülkleri üzerinden vergi toplamak için yeni bir girişiminin olduğu dönemde, kutsal topraklardaki kiliselerle dayanışma içinde olunduğu" belirtildi.

Açıklamada, "Bu adım, kiliselerin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir." ifadesi kullanıldı.

İsrail'in vergi toplama girişiminin, "bölgede gün geçtikçe küçülen Hristiyan topluluğa verebileceği zarara" dikkati çekilen açıklamada, "Kutsal topraklarda dini özgürlük ve uyumu güvence altına alan mevcut durum korunmalıdır." ifadesine yer verildi.

Açıklamada, İsrailli belediyelerin 23 Haziran'da Nasıra, Yafa ve Kudüs kiliselerine emlak vergilerini ödememesi nedeniyle yasal işlem başlatacağı bildiriminde bulunduğu kaydedildi.

Kilise başkanları ve patriklerin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya "Söz konusu yasal işlemleri Hristiyan varlığına bir saldırı olarak kınadıkları" bir mektup yazdıkları ve söz konusu uygulamaların sonlandırılması, kiliseler ile İsrail'in anlaştığı düzenlemelerin yeniden uygulanması" çağrısında bulundukları aktarıldı.

Açıklamada, "Bu uygulamalar, kiliselerin tarihi ve hukuki haklarına zarar vermekte ve kiliseler ile İsrail arasında daha önce yapılan anlaşmalarla çelişmektedir. Aynı zamanda Kudüs'te ve kutsal topraklarda var olan ve birçok kez teyit edilen kutsal statükoyu da ihlal etmektedir." ifadesine yer verildi.

İsrailli belediyelerin istediği vergilerin toplanması durumunda, "kiliseler, Hristiyan toplum ve sunulan sosyal hizmetlerin onarılamaz bir şekilde zarar göreceğine" dikkati çekildi.

Açıklamada, Şubat 2018'de Kudüs'teki Kıyamet Kilisesi, Kudüs Belediyesinin kiliseleri vergiye bağlama planına tepki amacıyla kapatıldığı hatırlatıldı.

Kilisenin protesto amacıyla kapatılmasının dünya çapında Hristiyanların dikkatini çektiği ve Kudüs Belediyesinin kiliselerden vergi toplama uygulamasından vazgeçmesi için baskı yapılmasına sebep olduğu kaydedildi.

Açıklamada, baskıların ardından "Netanyahu'nun kiliselere karşı tüm yasal işlemleri iptal ettiği" ifade edildi.