Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünde yaptığı konuşmada, "Önümüzde hiçbir çözüm kalmadı" ifadelerini kullandı ve sürmekte olan İsrail saldırılarına dikkat çekti.

Abbas, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de devam eden savaşa dair taviz vermeleri istenen hiçbir çözümü kabül etmeyeceklerini de sözlerine ekledi.

TBMM kürsüsüne çıkarken bütün parti sıraları tarafından alkışlarla karşılanan Abbas, "Hiçbir şekilde topraklarımızı bir karış dahi olsa parçalayan hiçbir çözüme eyvallah demiyoruz" diye konuştu.

"Önümüzde bir çözüm kalmadı."

Abbas, şu an savaş sebebiyle birkaç insani yardım görevlisi dışında kimsenin girişine izin verilmeyen Gazze'ye gideceğini de duyurdu.

"Bugün yapacağımız en iyi çözüm; Filistin liderliğinde yer alan bütün kardeşlerimle birlikte Gazze’ye gitme kararı aldım. Bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim".

Abbas, İsrail işgali altındaki Batı Şeria bölgesinde bulunan ve Filistin Yönetimi'nin başkenti olan Ramallah'ta yaşıyor.

İsrail saldırılarına karşı birlik vurgusu yapan ve askeri yöntemler ile sonuç alınamayacağını belirten Abbas, "Güvenlik ve askerî yöntemler hiçbir sonuç getirmeyecektir; siyasi çözümler, adalet ve uluslararası hukuka dayalı yöntemler ile Filistin’in meşru haklarına dayalı yöntemler barışı getirebilir," ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabine üyeleri de Abbas'ı dinlemek üzere Meclis'e geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Mahmud Abbas'ı dinlemek üzere Meclis'te yer aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Mahmud Abbas'ı dinlemek üzere Meclis'te yer aldı.Türkiye Büyük Millet Meclisi Yayını

Erdoğan geçtiğimiz ay Abbas'ı daha önce Türkiye'ye davet ettiklerini ancak olumlu bir yanıt gelmediğini söylemiş ve Abbas'ın bu nedenle "özür dilemesi gerektiğini" belirtmişti.

'Gazze’siz bir Filistin Devleti olamaz'

Gazze'nin Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Abbas, "Bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Geçmişte de söyledik yarın da söylemeye devam edeceğiz. Gazze, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze'siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız teslim olmayacaktır. Bizler Gazze'nin tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an yüzde 70'inden fazlası yıkılmış olsa da bunu yapacağız" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyiyle de çalışmaya devam edeceklerini ve İsrail'in yargılanacağına inandığını belirten Abbas, "Uluslararası Adalet Divanı'nın açmış olduğu dava, inanıyoruz ki Filistin için de İsrail için de yeni bir dönemin başlangıcıdır. Netanyahu ve çetesi sanmasın ki arkasına hangi güçleri alırlarsa alsınlar dünya bundan sonra onlar için iyiye gidecektir. Bu, onların iyi günleridir. Önümüzdeki dönemlerde, Netanyahu ve çetesinin uluslararası mahkemelerde hesap vereceği ve yargılanacağı günler yakındır," sözlerini dile getirdi.

Filistin'in Avrupa ülkeleri tarafından tanınmasına değinen Mahmud Abbas, Amerika Birleşik Devletleri'nin de (ABD) Filistini tanıyana kadar mücadalelerine devam edeceklerini söyledi.

Türkiye'ye teşekkür

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin öncü bir rol oynadığını" belirten Abbas, İsrail'in saldırılarını kınayan Türkiye'deki tüm siyasi partilere teşekkür etti.

Filistin meselesinin Türkiye'nin ana meselesi haline geldiğini belirten Abbas, "Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'na dahil olma kararını da kutluyorum. Türkiye, İsrail ile 10 milyar dolarlık ticareti Filistin halkına destek için durdurdu. Filistin davası Türkiye'de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ve Türk halkının ahlakının ve politikasının bir göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Abbas'ın konuşmasının ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 24 Temmuz'da ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmayı eleştirerek oturumu kapattı.

Netanyahu için "savaş suçlusu" diyen Kurtulmuş, "Bildiğiniz gibi 24 Temmuz'da ABD Senatosu'nda bir savaş suçlusu aynen böyle Meclis kürsüsüne çıkarak her noktası ve her cümlesi yalana dayalı şov olan bir konuşma yapmıştı. Bugün, burada, Mahmud Abbas’ın her cümlesinde hakikati ve Filistin davasını ifade ettiği bu güzel konuşması dolayısıyla her biriniz adına yürekten çok teşekkür ediyorum," dedi.

Ateşkes görüşmeleri ne durumda?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Mısır ve Katar liderleri geçen hafta yaptıkları açıklamada, İsrail ve Hamas'tan ateşkes görüşmelerine yeniden başlamalarını talep etmişti.

Yapılan ortak açıklamada, görüşmenin 15 Ağustos'ta Perşembe günü Katar'ın başkenti Doha'da ya da Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılması kararlaştırılmıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby ise Perşembe günü Doha'da başlayan görüşmeden aynı gün içinde bir anlaşma çıkmasını beklemediğini söyledi.

Kirby, telekonferans olarak düzenlediği brifing açıklamasında, Gazze'de ateşkes süreciyle ilgili olarak "Anlaşmanın kompleks yapısı düşünülünce halen yapılacak çok iş var. Bugünkü [Perşembe] görüşmelerden bir anlaşma çıkmasını beklemiyoruz, doğrusu müzakerelerin yarın devam etmesini bekliyorum," dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas liderliğindeki militanların İsrail'de yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesinin ardından 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşını sona erdirmek için görüşmeleri yavaşlatmakla suçlanıyor.

İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim'de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den beri İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 40.000 Filistinli öldürüldü ve 90.000'den fazla kişi yaralandı.

Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.

Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.

Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.