286. Müzayede Antik A.Ş.'nin12 Nisan'da ki müzayede de, 88 lot 30 bin lira başlangıç fiyatıyla Emin Barın'ın muhteşem bir hattı daha. Düşünüyorum da; ilin ileri gelenleri, akilleri, zenginleri, fabrikatörleri, imkanı olanları, ayrı dünyalıkları, kalıcı eser bırakmak adına, şehrimizde, iz bırakanları eserleriyle beraber, arge laboratuvarı gibi, gelecek kuşaklara da öğreterek, yaşatarak yol alamayız mı? Mehmet Zekai Konrapa'yı sadece Bolu tarihi olarak algıladık. nadirkitap.com'a yazın bakalım kaç tane eseri ortaya çıkacak dini anlamda. Peygamberimizin hayatı okullara tavsiye kararıyla okutulmuş, aynı konu Zuhuri Danışman içinde geçerli. Tam bir tarih adamı; Bolulu. Evliya Çelebi'den tutunda Osmanlı tarihine kadar 14-15 ciltlik eser, Fatih Sultan Mehmet'le ilgili 6 cilt eser yazabilmek… Emin Barın, sadece hattat değildi. Cilt sanatının yanında, Anıtkabiri, Ulus'taki Mehmetçik Anıtı, Boğaziçi Köprüsü rölyeflerini yapan, Sabancı Müzesi'nin de kurulmasında eserlerini, koleksiyonunu Rafi Portakal aracılığıyla oluşturulmasını sağlamış kişidir. Eksperdir aynı zamanda. Sonra İzzet Baysal'ın yanı sıra bir Ahmet Baysal'ı, Baysalları içinden çıkarmış bir yapıya sahiptir. Ali Ericek, Şerafettin Erbayram, Orhan Uçar gibi içinde barındırdığı değerlere sahip, reklamdan uzak, mütevazi bir yapıya da sahiptir. Gazetelerde çarşaf çarşaf yazılarını göremezsiniz. İstemezler de… Kalpten yapılan hayırlarla uğraşırlar. Fotoğraf karesinde kurdele açarak görünmek istemezler. Şehir merkezinde, insanlarımızın alışkanlıkları doğrultusunda bir ihtisas kütüphanesi, kent müzesi olmalıdır. Merkezden uzaklaşmak, bizim insan alışkanlıklarımıza uymamakta. Ana cadde Şan Kırtasiyeden başlar, Hükümet Konağına kadar, sonrası olmaz. Belediye meydanından Aslahattin'e doğru kalabalık olmaz. Olsa da, işleri gereğidir. Yani bizlere düşen sorumluluk, üst yapıdır. Yol medeniyettir yapılır, kaldırım döşenir ama kültür ve sanat bambaşka. İradeli bir yapıyla bunu aşabilirsek, gelecek Bolu'nun temel taşlarını kurmuş oluruz diye düşünmekteyim.