Kızılderililer milattan önce, Asya'nın Sibirya bölgesinden, BEİNG BOĞAZI'DAN Kuzey Amerika kıtasına geçen insanlardır.
***
1492'de Kuzey Amerika'nın Karayipler bölgesine demir atan Kolomb, yeni bir kıtaya geldiğinin farkında değildi. Ta ki ilginç giyinen, iyi niyetli, barışçıl Kızılderililerle karşılaşıncaya kadar.
****
250 yıllık yüzkarası tarihi olan ABD' bağımsızlığını ilan etmeyi başardıktan sonra, topraklarını genişletmek amacıyla 1830 yılında çıkarılan “Kızılderili Tehcir Yasası” ile bölgede yaşayan tüm yerlileri kendi topraklarından çıkardılar.
Dünyada en büyük soykırım suçlusu Amerika Birleşik Devletleri, yetmiş milyon Kızılderili'yi kendi vatanlarında katletti.
ABD'li komutan olan John J. Pershing, En iyi Kızılderili, ölü Kızılderilidir” demiştir.
Bu söz, Bir Amerikan vecizesi(!) haline gelmiştir.
Amerika yaptıklarını meşru göstermek için çizgi romanları, Hollywood filmleri ve yalan yazan bir sürü tarih kitapları ile tüm dünyayı aldatmaya çalışmaktadır.
Amerikan çizgi romanlarında, filmlerinde, tarih kitaplarında Kızılderililer, kafatası avcısı, barbar, vahşi, saldırgan ve psikopat olarak dünyaya empoze etmeye çalıştılar.
Türkiye'de de, bizlerin çocukluğumuzda Tommix, Teksas vs gibi isimli türkçe basılmış kitaplar, çok ucuza ve bol bol basılıp, dağıtılıyordu. Bizim kuşakta bu kültür iftiralarıyla zehirlemiş kuşaklardır. Bizler büyüyünce öğrendik ki ABD, bu kitapları bütün dillerde tüm dünyaya dağıtmış ve hâlâ dağıtmaktadır.
ABD, kendilerinin mağdur edebiyatlarını yaparlarken, Kızılderililer saldırgan gösterdiler. İtalya menşeli ABD patentli, Bebek yüzlü Tommiks(Capitan Miki), sevgilisi Suzi, Konyakçı (Doppio) ve Doktor (Salasso) arasındaki olaylar, en son ABD haklıdır” şekline dönüşür.
Halbuki vahşi, barbar, psikopat ve saldırgan olanlar bizzat ABD'dir.
Kızılderililerden sonra ikinci DRAMI Afrikalı köleler alır. Bu gün ABD'de, Avrupa da milyonlarca Afrikalı zencilerin varlığı, köle ticaretlerinin sonuçlarıdır. YUH OLSUN
****
Dünyadaki tüm darbelerin arkasında, mutlaka ABD vardır. Latin Amerikalılar şöyle der : Amerika kıtasında sadece ABD‘de darbe olmaz; çünkü sadece orada ABD büyükelçiliği yoktur.”
Amerika'nın son yüz yıl içerisinde, tarihi yüz karası kan, zulüm ve katliamlarla dolu olan ABD, başta Vietnam, Japonya, Kore, Küba, Panama, Guetemela, Nikaragua, Meksika, Filipinler, Afganistan, Irak, İran ve Suriye'de yüz binlerce sivili öldürüp, dünya tarihinin en büyük vahşet ve katliamlarına imza atmıştır.
****
ABD, tüm dünyaya barış ve özgürlük vaad ettikten sonra, kan, gözyaşı, acı ve ölüm getirerek hedef aldığı ülkeleri önce kaosa sürükleyip, sonra bölünmelerine yol açarak bölgeyi kontrolü altına alıyor ve bölgedeki tüm zengin doğal kaynak yataklarını ele geçiriyor.
Şu ana kadar yaptığı tüm işgal ve soykırımlarından da anlaşıldığı üzere ABD, dış politikasını kendi çıkarlarına odaklı, tamamen yalana dayalı “İnsan Hakları, Özgürlük ve Adalet sloganlarıyla kan, gözyaşı, acı ve soykırımlar yaparak gerçekleştirmiştir.
EMPERYALİST ABD'yi, SEVMEMEK FARZDIR
Donald Trump ve baş danışmanı hain Mike Pence'in Türkiye aleyhine önce tehditler savurmaları ve ardından da Amerikan Hazine Bakanlığının Türkiye Adalet ve İçişleri Bakanlarının, Amerika'daki olmayan mal varlıklarıyla hesaplarına el koyma kararı alması ve Dış İlişkiler Komisyonunun Senato'ya Türkiye'ye F-35 satışlarında teslimin geciktirilmesini tavsiye etmesi, 70 yıllık Türk-Amerikan münasebetlerini çok kötü bir noktaya getirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu saldırgan, fevri ve sorumsuz kararlara karşı anında “aynıyle mukabele” bulundu. Cumhubaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara'da, Kadın Kolları Kongresinde, Amerika'ya bir çok soru yöneltti. Soruların cevaplarını da mantıklıca verdi. ABD'nin bu sorulara cevap veremeyeceği kesin. Çünkü suçludur. Kaba gürültü yapmaktadır. Hırçınlaşmıştır.
Sayın Erdoğan, Donald Trump'un, birilerince gaza getiriliğini, yanlış bilgilendirildiğini söyledi ve savundu. Sayın Erdoğan haklı. Çünkü;
Dünya Siyonistleri Donald Trump'u salgınlaştırarak,,oyuna getirerek, yeni bir sömürü macerasına yelken açtılar. İsrail adına yeni kapıları zorluyorlar. FETÖ ucubesini tekrar canlandırmak istiyorlar.
Unut(madıkları)tukları ise 15 Temmuz ,darbe girişimi sonrası, B ve C planlarının da bozulmasıydı.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise: “ABD'nin Türkiye'yi tanıyamadığını” tüm dünyaya açıklarlarken, “tehditlere de pabuç bırakmayacağını” ifade etti.
İş, bu gün papaz mapaz davası değildir. İş papazın Türkiye Cumhuriyeti Devletine verdiği bilgilerin, dünya kamuoyuna yansıtılmaması telaşıdır.
Papazını isteyen ABD, istese Pensilvanyalı papazı d bize verir de, sabıka dosyaları çok kabarık olduğu için, işi gürültüye getiriyorlar.
İşte tüm düğüm burasıdır.
Çare;
Ülkemizde her kim ne olursa olsun, Bolu'da da bizler tek yürek tek bilek olmamız şarttır ve farzdır.
ABD ve avanesi, menfaatleri, şeytan ve şeytanlık adına birleşebiliyorlar sa,
Bu millet Vatan, Bayrak ve Allah için çoktan tek yürek olduk, oluruz ve birleşiriz.
Bu gün sağ-sol gibi isimlerle değil, Türk Milleti olarak, Bolulular olarak Cumhurun başı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında, Dünyaya karşı kenetlenmeliyiz. Mecliste HDP hariç, dört partimizle bir ve beraberiz.
ABD'ye de, bir kere daha haber verelim, kefenlerimizi çoktan giydik. Sizi de papazlarınızla birlikte öbür tarafa bedava getireceğiz.
Donald Trump'u, beş vakitte, fırsat buldukça Allah için protesto ediyoruz, lanetliyoruz. O pisliklerden asla korkmuyoruz.
****
Aşağıda hakiki din âlimlerinin, nakil yoluyla bizler sunduğu, bilgilerinden derlediğimiz alıntıyı da sizlere sunuyorum. Önemlidir.
Kâfirleri sevmek, onlarla dostluk kurmak haramdır. Bu husustaki beş âyet-i kerime meali şöyledir:
(Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Onları dost edinenin Allah katında hiçbir değeri yoktur. [Yani müminler, sadece müminleri sevsinler, kâfirleri sevmesinler! Kâfirleri seven, Allahü teâlâyı sevmiş olmaz.]) [Âl-i İmran 28]
(Ey müminler! Din kardeşlerinizden başkasını [kâfirleri] dost, arkadaş edinmeyin!) [Âl-i İmran 118]
(Allah'a ve âhiret gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, Allah'ın ve Resulünün düşmanlarını sevmez, onlarla dost olmaz.) [Mücadele 22]
(Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları sevmeyin, dost edinmeyin! O kâfirler, [İslâm düşmanlığında] birbirinin dostudur. Kâfirleri dost edinen de kâfir olur.) [Maide 51]
(Ey iman edenler, bana ve size düşman olanları dost edinmeyin, sevmeyin!) [Mümtehine 1]
Müminin kâfiri sevmesi üç türlü olur:
1- Onun küfrünü beğenir, bu imanı giderir.
2- Herkesle iyi geçinmek için, kâfire dost görünür. Dost görünmesi yasak değildir. Dost olmakla, dost görünmek farklıdır.
3- İkisi ortasıdır. Kâfire meyleder, yardım eder. Akrabalık, iş arkadaşlığı sebebiyle dostluk kurar. Bu dostluk, küfre sebep olmazsa da, caiz değildir. Yukarıdaki âyet-i kerimeler, bu sevgiyi yasaklamaktadır. (Mektubat-ı Masumiyye 3/55- Hak Sözün Vesikaları)