İmamoğlu, Narin Güran’ın ölümünü derin bir üzüntüyle değerlendirdi. Konuşmasında, “Bu ülkede Narin niye öldü? Ben kalbim buruk, vicdanım köşeye sıkışmış durumda” diyerek, yaşanan olayın toplum üzerinde bıraktığı derin etkiye dikkat çekti. İmamoğlu, bu tür acı olayların arkasında yatan nedenlerin sorgulanması gerektiğini belirterek, toplum olarak cehalet ve yobazlıktan uzak durulmasının önemini vurguladı.
Eğitim ve Cehaletle Mücadele
Ekrem İmamoğlu, Atatürk’ün “Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmenlerdir” sözünü hatırlatarak eğitimcilerin toplumdaki cehaletle mücadeledeki kritik rolünü ön plana çıkardı. Eğitimcilerin, cehaleti ortadan kaldırmada kahramanlar olduğunu belirten İmamoğlu, bilimden kültüre, sanayiden eğitime kadar her alanda başarılı olmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Toplumsal Sorumluluk ve Adalet Arayışı
İmamoğlu, adaletin sadece bir çocuğun ölümünden sonra değil, doğmadan önce başlaması gerektiğini ifade etti. “Bir çocuğu kaybettikten sonra aranan adalet benim için adalet değil. Benim için adalet, çocuğu hatta doğmadan annenin karnında başlayarak korumaktır” diyerek, toplumsal sorumluluğun önemini vurguladı. İmamoğlu, “Bunu başarabilmeliyiz ki, boş konuşmak yerine iş başardık diyebilelim” sözleriyle toplumun ortak bir çaba içinde olması gerektiğine işaret etti.
Toplumun Geleceği İçin Ortak Çaba
İmamoğlu’nun açıklamaları, toplumsal sorumluluğun artırılması, cehaletle mücadele ve eğitimde başarıya ulaşmanın önemini ortaya koyuyor. İmamoğlu, Türkiye’nin daha aydınlık bir geleceğe ulaşabilmesi için ortak çabanın gerekliliğini vurgularken, her bireyin bu sorumluluğu paylaşması gerektiğini belirtti.