DİJİTAL BAĞIMLILIK

Abone Ol

Son yıllarda hepimizin şikayet ettiği ancak kendini alıkoyamadığı bir konu var ki; o da özellikle internet teknolojilerinin gelişimiyle birlikte hayatımıza giren DİJİTAL BAĞIMLILIK olgusu!

Tiktok, snapchat, youtube, instagram ve daha birçok sosyal medya kanalının yanı sıra dikkat çekici bir televizyon ve bilgisayar oyunu bağımlılığı göze çarpıyor. Bugün daha çok haberlerde gördükten sonra üzerine epeyce düşünmeme sebep olan, bilgisayar oyun bağımlılığı ile ilgili yazmak istedim. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte dijital oyun dünyasına ait birçok etkinlik haberlerde yer almaya devam ediyor. Bunlardan birisi de Gaming İstanbul.

Şöyle diyordu ilgili haberde; “Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Gaming İstanbul 2023 için geri sayımın başladığını geçtiğimiz haftalarda sizler ile paylaşmıştık.

16 – 18 Haziran 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan Gaming İstanbul 2023, Eylül ayına ertelendi.” (gamingistanbul.com) Prof. Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenmesi planlanan Gaming İstanbul (GIST) dünyanın en büyük 8 uluslararası oyun ve e-spor fuarından birisi, mi?! Haberin devamında ilgi çeken bir ayrıntı; “ Tüm dünyada en çok kadın ziyaretçi ağırlayan oyun ve e-spor etkinliği olan Gaming İstanbul bu yıl da rekor tazeleyerek kadın ziyaretçi oranını yüzde 30'lara çıkarmayı hedefliyor.”  

Etkinlik cosplayerlar, oyun karakterleri ve oyun geliştiricilerin takipçileriyle buluşması vs. gibi renkli görüntüleriyle katılımcılara dünya üstü! bir atmosfer sunmaya hazırlanıyor. Amaç ne peki? Bakın bu çok ciddi bir piyasa. İnternet tabanlı bu oyunlar, oyuncular da dahil eğlencenin yanı sıra para da kazandırıyor. Ne? Oturduğumuz yerden mi? Maalesef! Gelin isterseniz olayın bir de perde arkasında neler oluyor ona bakalım.. Nedir bu bilgisayar ve oyun bağımlılığı? Bilgisayarlar yaşamımızın bir parçası, evet hayatımızı kolaylaştırıyor.

Ancak yanı sıra oyun, online alışveriş gibi sebeplerle internette geçirilen zamanı üst seviyelere taşıyabiliyor. Sanal gerçekliğin insanı alıp götüren yönü gözden kaçıyor, maalesef! En çok da çocuklar ve gençler bu ağa takılıyor biliyorsunuz. Oyun ya da izlenen videoların verdiği hazzın, salgılanan “dopamin” seviyesiyle doğrudan bağlantısı var ne yazık ki! Bu da bağımlılığı tetikliyor doğal olarak.

Sonuç? Çevresine duyarsız, hareketsiz, iletişimden yoksun bir nesil. İnternetin sağladığı aplikasyonları kullanarak aile ve toplum içerisinde olamadığınız ya da olmak istediğiniz her kimse, o karaktere bürünmeniz işten bile değil. Sanal alemde güçlü, güzel, saygın ya da zeki ve hatta kahraman olmak bir düğmeye basmanıza bakar. Ve ne yazık ki bireyin en çok varlık göstermek istediği dönemler 13-18 yaş arasına denk gelmekte.

Gerisini siz düşünün.. Bu doğrultuda bilgisayarı doğru ve yerinde kullanmak ile bağımlı olmak arasında bir ayrım yapmak çok önemli. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bağımlılığın her tütünden korumak biz yetişkinlerin sorumluluğu. Dolayısıyla neredeyse tüm zamanını kitle iletişim araçlarını kullanarak geçiren bireylerin özellikle de çocuk ve gençlerin, gündelik hayata katılmasına, kendilerine faydalı işler yapmasına öncülük etmek lazım.