Keldı baar nur saçıp,
Navrez kokuy mor açıp,
Eşerdi çöller, dağlar,
Azan navrezim mubarek.
Cemrelerin düşmesiyle doğanın uyanmaya başladığı, yeşil çimenlerin üzerinde sarı sarı çuhaların, çiğdemlerin, mavi dağ sümbüllerinin, mor menekşelerin, sıklamenlerin, beyaz papatyaların, ağaç dallarında meyve baharlarının yani renk renk çiçeklerin açtığı, bazen bir anda karların yağıp da karla baharın sarmaş dolaş olduğu aydır, mart.
Kızılderili atasözünü hatırlatır bana bu ay İlkbaharda yavaş yürü, toprak ana hamiledir.” Ondan olsa gerek ki bastığım yerlere daha bir dikkat ederim. Uyanan börtü böceğe, başını topraktan çıkarmaya çalışan bitkilerin filizlerine basmamak için.
En güzel yanı ise kısa kış günlerinin yerini aydınlık uzun saatlere bıraktığı, karanlık gecelerinin kısaldığı zamandır. Gece ve gündüzün eşitlendiği doğa olayının mucizevî günü 21 Mart, aynı zamanda yeni umut ve bereketle gelen, yeniden doğuş, yeni hayat anlamlarını taşıyan, güzellikleriyle geldiğini müjdeleyen, dünyanın eski bayramı Nevruz (İlkyaz-Bahar Bayramı) da yine bu aydadır. Türklüğün sevinci, Türklerin birliği olan bugün, Türk Dünyasında, Göktürkler'in Ergenekon'dan çıkışı ve 12 hayvanlı Türk Takviminde, yeni yılın başlangıcı olarak binlerce yıldan günümüze gelmiş ve kutlanmaya devam edilen bayramıdır.
Bahar Bayramı geleneği yurdumuzun birçok illerinde, yani doğusunda, batısında, Türk Devletlerinin tamamında, süregelen bir gelenektir. Kâinatın, doğanın uyanışı, yeni günde yenibaharı kucaklama, yeni bir döneme, sevgi, saygı çerçevesinde başlamadır. Hoşgörüyle, kardeşçe bir arada yaşama arzusunun oluştuğu, dayanışma ve yardımlaşma duygularının coştuğu, birlik beraberlik içinde bayram yapma geleneğidir bu.
Atalarımızdan bir boy Orta Asya'dan Türkiye'ye, Anadolu'ya geldiklerinde Seben'e yerleşmiş ve Bolu'nun Seben İlçesi Alpagut Köyünde ki Nevruz Tepesi'nde yakılan ateşle, 500 yıldır kutlanan bir gelenek de böylece günümüze dek süregelmiştir.
Bu geleneği devam ettiren Bolu Belediyesi, yine TÜRKSOY ile birlikte organize ettiği, Türk Cumhuriyetlerinden soydaşlarımızı Bolu'ya getirerek, birlikte Nevruz'u kutlamamızı sağladı. Türk Dünyasından gelen sanatçılar, bu birlikteliği ülkenin çeşitli şehirlerinde, hatta Balkanlarda Türk vatandaşlarının yaşadığı yerlerde de gerçekleştirdi.
TÜRKSOY Azerbeycan Ülke Temsilcisi Sayın Elçin Gafarlı'nın belirttiği gibi Tüm dünyaya karşılıklı hoşgörünün, barışın ve kardeşliğin önemini hatırlatan Nevruz Bayramımız, insanın doğa ile ilişkisini koyan, birleştirici ve yakınlaştırıcı bir bayramdır. Yeniliğin, iyiliğin, aydınlığın, sıcaklığın, hoşgörünün ve bağışlamanın adı olan Nevruz, insanlığa umut, yaşama sevinci, huzur ve barış getiren bir bayramdır. Kuzey yarımkürede yaşayan 2 milyara yakın insanın kutladığı Nevruz, aynı zamanda tüm Türk Halklarının ortak kültürel mirasıdır. Bu köklü gelenek 2009 yılında ‘UNESKO Somut Olmayan Kültürel Miras' listesine alınmış, 2010 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararı ile 21 Mart tarihli Uluslararası ‘Nevruz Günü' olarak ilan edilmiştir.”diye anlattı.
Bu birlikteliğin tüm dünyaya örnek olması, kardeşliğin, barışın, hoşgörünün sağlanmasını diledim bende, bu Nevruz'da ateşin üzerinden atlarken.
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara