Kent merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki milli park, Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen çadır kampçılarını ve günübirlik ziyaretçilerini ağırlıyor.
Kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, ıhlamur ve dişbudak ağaçlarının sarı, kahverengi ve yeşil tonlarıyla oluşturduğu ahenk, doğaseverleri kendine hayran bırakıyor.
Ziyaretçiler, Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl'de şahit oldukları doğal manzaralar sayesinde şehir stresinden uzaklaşma fırsatı buluyor.
Göletlerin etrafında yürüyüş yapan tatilciler, her mevsim olduğu gibi sonbaharla da ayrı güzelliğe bürünen Yedigöller'deki anlarını fotoğraflıyor.
- "Hayran kalınacak bir yer"
Ankara'dan arkadaşlarıyla kamp için gelen Mesut Öztürk, ilk defa geldiği milli parkı çok beğendiklerini söyledi.
Kamp yapanların mangal ve ateş yakma sorunu nedeniyle istedikleri dibi dinlemediklerini savunan Öztürk, buna rağmen Yedigöller'in mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu dile getirdi.
Öztürk, "Yedigöller gerçekten cennet gibi harika bir yer. Hayran kalınacak bir yer. Burasının her mevsim farklı bir güzelliği var." dedi.
Yedigöller’e Hatay'dan gelen Hacer Kiraz ise burasının çok güzel ve doğa harikası olduğunu ifade etti.
Parka ilk defa geldiğini söyleyen Kiraz, herkesin burayı görmesi gerektiğini dile getirdi.
AA