Bolu’da, yeni eğitim öğretim yılı başlamasıyla birlikte kaldırılan taşımalı sistem binlerce öğrenci ve aileleri mağdur etti. Taşımalı sistemin tekrar geri getirilmesi için Eğitim-Sen, Veli Der, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Dilek Çakman, “Ülkenin her bir köşesinden geçinemiyoruz sesi yükseliyor, her geçen gün ekonomik kriz daha da derinleşiyor ve her yeni güne zam haberleriyle uyanıyoruz. Barınmadan eğitime, ulaşımdan gıdaya her şeye zam yağmurlarının sürdüğü bugün bizler, en temel hakları olan eğitime eşit ve nitelikli şekilde ulaşamayan çocuklarımız için sesimizi birleştirmeye, güçlendirmeye çalışıyoruz” dedi.
“YOKSULLUĞUN DERİNLEŞMESİYLE OKUL TERKLERİ ARTTI”
“Orta Vadeli program ile ekonomiyi canlandıracağını söyleyenlerin asıl amacının ekonomik krizin bedelini emekçi halka ve öğrencilere ödetmek olduğunu okullar açılırken bir kez daha gördük. 2024-2025 eğitim öğretim dönemine sorunlarla, adaletsizliklerle ve eşitsizliklerle başladık. Holdinglerin vergi borçlarını tek kalemde silen iktidar emekçilere tasarruf dayatmakta; en temel insan hakkı olan eğitime ayrılan bütçe her yıl azalmakta; ülkenin tüm kaynakları sermayeyi ve tarikatları mutlu edebilmek için kullanılmaktadır. Kamuda tasarruf edilmemesi gereken alanların başında gelirken, maalesef en çok tasarrufa zorlanan alanlardan biri eğitim olmaktadır. Yoksulluğun derinleşmesiyle okul terklerinin arttığı süreçte çocukların barınma, beslenme, ulaşım ihtiyacını karşılamayan iktidar ve MEB, açlık sınırının dahi altında bir ücretle hayatta kalmaya çalışan halkı kendi kaderiyle baş başa bırakmaktadır. Eğitimde tasarrufu dayatan paketler öğrencilerin ve velilerin hayatını gün geçtikçe zorlaştırmakta ve bey çocuğunun bey ırgat çocuğunun ırgat olarak kalmasını dayatmaktadır.”
“ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLERİN VE ÇOCUK İŞÇİLİĞİN ARTMASINA ZEMİN YARATILACAKTIR”
“Bizler biliyoruz ki ekonomik kriz kaynakların yokluğuyla ilgili değil, kaynakların nasıl ve kimlerle bölüşüldüğü ile ilgilidir. Her geçen yıl bütçeden eğitime ayrılan payın azaltılması ve eğitime ayrılan bütçeden kamu okullarına ayrılan payın küçülmesi bilinçli bir tercihtir. Bu bilinçli tercihler sonucu bir çok ilde ortaöğretim öğrencileri taşımalı eğitim hakkından dolayısıyla eğitime erişim hakkından mahrum kalmıştır. Taşımalı eğitimin kaldırılması, gitgide yoksulluğa itilen dar gelirli aileler için büyük bir maddi yük oluşturacak, bu yükü sırtlayamayacak olan ailelerin çocuklarının ise eğitime erişimini sınırlayacaktır. Taşımalı eğitimin sona erdirilmesi sonucunda okul terklerinin artması söz konusu olacak; böylece çocuk yaşta evliliklerin ve çocuk işçiliğin artmasına zemin yaratılacaktır.”
“Tüm bu sorunlar tam da burada, ilimiz Bolu’da gün be gün daha da yakıcı şekilde yaşanmakta, velilere dayatılan çaresizlik kendini göstermektedir. Çocuğunun eğitim görebilmesine imkanları yetmediği için hergün daha da sesini yükselten, çocuğunun yollarda güvenliğinden tedirgin olan velileri görmemek, duymamak da bilinçli bir tercihtir. Taşımalı eğitim, devletin çocukların eğitime erişim hakkını sağlama sorumluluğunun bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. Bir lütuf beklemek değil kendi yasal hakkına ulaşmak için “bizi duyun” diyenleri duymazdan gelmek iktidarın ve MEB’nın sorumluluğundan vazgeçtiği anlamına gelecektir ki bu da toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine neden olacaktır.”
“MEB kaynaklarına göre ortaöğetimde Türkiye genelinde 394 bin 644 öğrenci bulunmaktadır. Buradan MEB’na soruyoruz; taşımalı eğitim hakkına sahip olmasına rağmen bu hakkı elinden alınan öğrencilerin mevcut durumları nedir? Hangi zor koşullarda okullarına ulaşmaktalar? Kaç öğrenci taşıma olmaması nedeniyle okulunu terk etmek zorunda bırakılmıştır? Öğrencilerin öğlen yemeği sorunu nasıl çözülecektir?”
“EĞİTİM HAKKI, HER ÇOCUĞUN TEMEL HAKKIDIR”
“Eğitimde adalet ve eşitlik ilkelerinin korunması adına, taşımalı eğitimin kaldırılması kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitim hakkı, her çocuğun temel hakkıdır ve bu hakkın korunması için taşımalı eğitim gibi uygulamaların devam ettirilmesi veya alternatif çözümler geliştirilmesi gerekmektedir. Eğitim Sen ve Öğrenci Veli Derneği olarak, bu tür uygulamaların öğrencilerin eğitim hakkına zarar vermemesi için gerekli müdahalelerde bulunacağımız ve konunun takipçisi olmayı sürdüreceğimiz bilinmelidir. Çocuklarımızın ulaşım, barınma ve beslenme hakkı için kaygılı olan tüm kesimleri taşımalı eğitim talebine sahip çıkmaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.