Her gün dolu dolu etkinliklerin gerçekleştiği, öğrencilerin gönüllerince eğlendiği üniversitemiz kampüsünde oturmuş etrafı seyrederken aklıma geldi. Ya öğrenciler için ne güzel ne kazançlı çalışma alanları var(!) Öyle değil mi?
Bilindiği üzere her geçen yıl artan üniversite öğrencisi nüfusuna bağlı olarak birçok yeni işletme hizmete giriyor. Maddi durumu iyi olmayan veya boş vakitlerini çalışarak değerlendirmek isteyen birçok öğrenci de bu işletmelere başvurup çalışmak istiyor. Peki ya bu güzel işletmelerin öğrenciye nasıl bir çalışma koşulu sunduğunu merak etmiyor musunuz? Öğrencinin altın değerinde olduğu sevgili Bolu'muzda çalışma şartları da "bazı işletmelerde" çok ağır ne yazık ki. Öğrenciyi "ucuz işçi" olarak gören bu işletmeler çok zorlu şartlar öne sürerek iş imkanı sağlıyor. Kimisi için mecburiyet kimisi için ek gelir olacak bu işlere istemeden de olsa girmek zorunda kalıyoruz. Uzun çalışma saatleri ve ağır iş koşulları altında bizleri adeta kullanan bu "bazı işletmeler" kendini dışarıya çok iyi, nezih bir mekan, güler yüzlü hizmet anlayışı diye pazarlamaya çalışıyor genellikle.
Gelelim saatlik ücretlere ve iş alanının rahatlığına falan. Büyük mağazalar, gelişmiş işletmeler dışında kalan yerler aşağı yukarı saatlik olarak 3 TL gibi komik bir rakamla öğrencileri çalıştırıyor. Tabi diyeceksiniz: "Madem beğenmiyor ücreti gitsin başka yerde çalışsın." Yahu öğrencinin çalışabileceği birçok işletme aynı şartları aynı ücretleri sunuyor zaten. Nereye gidelim başka? Sabahtan akşama kadar ayakta 10 saat çalış 30 TL günlük al. Bu bazı işletmeler kafeler başta olmak üzere diğer irili ufaklı yerel mağazalar oluyor genelde. Zaten büyük çoğunluğu öğrenciye hizmet veren, öğrenci üzerinden kazanç elde eden bu yerler bizlere saatlik 3, taş çatlasın 4 TL karşılığı iş teklif etmektedir. Daha uygun bir koşul olmadığı için daha uygun bir yerde iş bulmak zaten imkansıza yakın. Mecbur sıkıyoruz patronların elini. Sonra çok çalışayım da çok para alabileyim diye sabahtan akşama kadar ayakta oradan oraya savrulup gidiyoruz. Maalesef bu tür koşulları sunan işletmelerin sayısı da bir hayli fazla. Unutmadan şunu da ekleyeyim. Ucuz işçilik olur da sigortadan kaçmaya çalışan iş yeri sahibi olmaz mı? Olur olur, hem de bal gibi olur. Asgari ücret bile vermeyen işletme sahibi bir de sigorta yapmaktan kaçıyor. "Çok çalış, sürekli ayakta kal, az para veririm, sağlığından olursan, bir şey olursa banane" der gibi. Daha söyleyecek çok şey var ama neyse…
Şehir içinde bulunan işletmeleri bir kenara bırakacak olursak bir de üniversitemiz bünyesindeki birimlerde çalışan "kısmi zamanlı öğrenciler" var. Onlarca birimde çalışan yüzlerce öğrenci. Üniversite içerisinde çalışıyor olmak daha rahat, daha iyi kendimden biliyorum. Derslerden, okul içi etkinliklerden uzak kalmıyorsun. Saatlik ücreti de iyi ha. Ama parayı bir kenara bırakacak olursak yine burada da çalışma koşulları bazı birimlerde büyük sorun haline gelebilecek konumda. Bazı birimlerde iş yoğunluğu bulunmuyor, orada çalışanların yapacağı iş belli bir çerçevede kalabiliyor. Ancak öyle birimler var ki yoğunluktan öğrenciyi neredeyse sabah 8 akşam 5 memur gibi çalıştıracaklar. Kimi öğrencinin günde 2 saat çalışmayla aldığı ücreti kimi öğrenci günde 4 saat çalışarak alıyorsa eğer bir sorun var demektir bence. Tabi o puantajlar hangi kıstaslara göre dolduruluyorsa artık aynı çalışmayla farklı birimlerde farklı ücretler alabilirsiniz. Öyle güzel bir şey.
Neyse bitirelim. Bazıları yine diyordur: "Bunlar da çok abartıyor, biz de öğrenci olduk." Evet siz de haklısınız bir noktada. Size de hak vermemek elde değil ama güzel abim, güzel ablam sizin zamanınızda para bu kadar kıymetli değildi, sizin zamanınızda yarınlar bu kadar belirsiz değildi, sizin zamanınızda bu kadar imkan zaten yoktu. Ama şimdi hepsi var. Ve bu durum içerisinde herkes kendini garantiye almak için büyük uğraş içerisinde. Biz abartmıyoruz, biz bunları yaşıyoruz.
Sonuç olarak Bolu'da öğrencinin kıymeti var elbette. Yoksa nasıl ayakta kalacak bu "bazı işletmeler" Biliyorum sizi anlamamızı istiyorsunuz ama bir kez olsun anlaşılmak yerine anlamak isteyin. Yaşamayan bilmez. Selametle. Devamı gelecek…