-İlk olarak kaç yılında bu işe başladınız, o yıllarda getirdiğiniz oyunlar nelerdi? O dönemlerde de şimdi de kitlelere ulaşmak için ne şekilde çalışmalar yaptınız ve yapıyorsunuz?
Bülent Akfidan- Biz bu işe başlamadan 2 yıl önce, 2011’de kültür müdürlüğü kurumunda işletmeci olarak başladık. 2013 yılında Bolu Kültür Sanat Organizasyon’u kurduk ve ilk ‘Mantar Minişler’ adlı çocuk oyunundan başladık. 2. olarak da Ocak ayında ‘Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’ adlı oyunu getirdik, salonu doldurduk. Çalışma sistemimiz daha farklıydı o zaman. 400 kişilik salonda 2 gün 8 seans yaptık, 2 bin kişiyi geçtik. Her yaptığımız etkinlikte bir şey kattık kendimize. Pek fazla dışarıdan ya da başkalarından destek istemedik. Biz burada SMS paketi, veri tabanı oluşturduk kendimize. Şuanda 6500 tane üye sayımız var bizim. Bu üyelerimizde kültürel etkinlikleri, konserleri, tiyatroları, çocuk oyunlarını takip eden insanlar. Hem sosyal medyadan, hem SMS hem de afiş tanıtım broşürleriyle ulaşıyoruz bunlara.
Songül Akfidan- Biz özel bir tiyatro getirdiğimiz için genelde bize soruluyor. ‘Devlet tiyatrosu neden getirmiyorsunuz. Devlet tiyatrosu daha uygun?’diye Devlet tiyatroları şahsa gelmiyor, devlet aracılıyla, resmi kurumlar üzerinden geldiği için bizim onları getirme şansımız yok. Onu da kültür müdürlüğü getiriyor. Şimdi böyle olunca, bu oyunlarda özel olunca, özel tiyatro olunca miktar olaraktan, ücret olaraktan maliyetleri yüksek oluyor. Bazen diyorlar ki ‘Neden tiyatro ucuz değil?’ Bende anlatmaya çalışıyorum.
-Özel tiyatroların maliyetleri daha yüksek olduğu için siz bu yönde Bolululara daha uygun fiyatta hizmet sunmak adına ne gibi çalışmalar yapıyor ve girişimlerde bulunuyorsunuz? Sponsor desteğinin önemi konusunda neler söylemek istersiniz?
Songül Akfidan- Bolu halkımız daha iyisini istedikçe, onların ücretleri de artmaya başlıyor. Sanatçısına göre fiyatları değişiyor. Oyunun süresine, kişi sayısına, salonun kapasitesine göre fiyat veriyorlar. Onların tanıtımı, broşürdür, afişlemedir, konaklaması, yoluydu falan hepsi, bunlar birleştiği zaman yüksek bir maliyet çıkıyor ortaya. Haliyle bu da biletlere yansıyor. Yansıyınca da tabi bizi destekleyecek sponsor arayışına giriyoruz. Sponsor desteğinin olması demek bilet fiyatlarının düşmesi demek. Sponsordan gelen katkı oyunun maliyetini düşürüyor. Bu da bilet fiyatlarına yansıyor. İlk yola çıktığımızdan günden beri, bizi destekleyen, kesintisiz bir şekilde de destekleri hala devam eden Gençler Rot Balans, Kampüs Kırtasiye, Yörem Mantı. Ayrıca şimdiye kadar etkinliklerimize destek veren ve verecek olan diğer sponsorlarımıza da ayrıca teşekkür ederiz. Yörem Mantı misafirlerimizi çok güzel ağırlar ki bunun çok büyük bir önemi var. Bolu için böyle önemi var. Buraya gelen sanatçılar oyundan önce iyi ağırlandığında Bolu’dan mutlu ayrılıyorlar. Çünkü her şeyi sosyal medyaya da yansıtıyorlar, dışarıda Bolu’yu konuşuyorlar. Bir kişinin bile burada Bolu’yu konuşması, turizm açısından benim için çok önemli. ‘Bolu’ya gittik. A sizde mi gittiniz, bizde gidelim.’ Bunlar artık sanatçılar arasında konuşulur hale geldi. ‘Bizde gelelim’ diye artık bize sürekli teklifler geliyor. ‘Onları getirdiniz bizi de getirin’ diye arıyorlar. Onları daha önceden biz ararken, şimdi artık yapımcılar ve sanatçıların bizzat kendileri bize sürekli oyunlarının afişlerini, özetini gönderiyorlar. ‘Onlar geldi, bizde gelelim.’diye arıyorlar.
Bülent Akfidan-Yine destekçilerimizden ayrıca kafeler, işletmeler, pastaneler, fırınlar, camlarına afişlerimi asanlar, broşürlerimizi dağıtanlar sağ olsunlar. Sizin aracılığınızla olsun, mesela siz insanlarımıza duyuruyorsunuz. Bunun için de biz size ayrıca teşekkür ediyoruz. İnsanlar maddi olaraktan destek veremeseler de manevi olarak, bu şekilde destek veriyorlar. Sanata tam destekleri içinde artıca çok teşekkür ediyoruz.
-Buraya gelen sanatçılar Bolu seyircisinin sanata bakışını ve gösteri yaptıkları Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gösteri salonunu nasıl değerlendiriyorlar?
Songül Akfidan- Gelen sanatçılar Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gösteri salonunu çok seviyorlar. Aurası, akustiği çok güzel diyorlar. Sahnenin genişliği mükemmel diyorlar. Seyirciyi ayakta alkışlıyorlar. Bolu’da böyle bir seyirci kitlesi olduğu için çok mutlu oluyorlar. Yani Bolu’nun insanları da artık sanatı içinde o kadar biriktirmiş ki böyle bir şey arıyormuş. Buna da elçi olmakta güzel bir şey. Gelip salonlarımızı dolduruyorlar. Sanatçılarda gelip, gördüğü zaman iki kat daha mutlu oluyorlar. Oyunu daha da böyle şevkle oynuyorlar. Sanatçıları seyirciler alkışlarken, seyircileri de sanatçılar ayakta alkışlıyor. Bunu da görünce Bolu’da, Bolu’yu daha çok konuşuyorlar. ‘İşte bak Bolu seyircisi bizi yalnız bırakmadı. Soltold çektiler, salonu doldurdular, insanları bizi çok iyi ağırladı. Güler yüzleri bizim için çok önemli.’ deyip bizden çok mutlu ayrılıyorlar. Gelen; ‘Bir daha ki oyunumuz şu var, bizi ne zaman alırsınız?’ diyor, daha oradan, Bolu’dan ayrılmadan. Bundan daha gurur verici, onur verici bir şey yok.
Bu değerli sohbet ve Bolu’ya verdikleri hizmet için Sayın Songül- Bülent Akfidan çiftine teşekkür ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara