Türkiye’de son zamanlarda sıklaşan depremlerin ardından, Bolu’da bulunan aktif fay hatları ve şehrin deprem riski, vatandaşlar tarafından merakla araştırılmaya başlandı.
Düzce ve Bolu, sismik aktivitesi yüksek bölgelerdendir. Tarihsel dönemlerde bu bölgelerde birçok deprem kaydedilmiştir. Bolu’nun da içinde bulunduğu bu bölge, Türkiye’nin birinci derece deprem riski taşıyan alanlarından biridir.
Atilla Yılmaz, şehirdeki fay hatlarına dair yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Bolu, aktif fay hatlarının yoğun olduğu ve bu nedenle ciddi bir deprem tehdidi altında bulunan bir şehirdir. Bolu merkezinin yanı sıra, Mudurnu ve Gerede bölgelerinde de aktif faylar mevcuttur. Bu bölgelerdeki Kasaplar, Dağkent ve Bürnük faylarının kent merkezinden geçtiği düşünülmektedir.”
KAFZ, Doğu Anadolu’dan Ege Denizi’ne kadar uzanan ve yaklaşık 1200 km uzunluğunda olan büyük bir fay zonudur. Türkiye’nin en önemli tektonik yapılarından biri olan bu fay zonu, özellikle Düzce ve Bolu havzası üzerinde konumlanmaktadır. Bolu’nun batısında, bu fay zonu iki ana kola ayrılarak ilerlemekte ve bu kolların bir kısmı Dokurcun bölgesinde tekrar ikiye ayrılmaktadır.
1999 yılında yaşanan 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleri, KAFZ’nin aktif olduğunun en büyük kanıtlarından biridir. Bu depremler, özellikle Düzce, Akyazı, Sapanca gölü ve İzmit bölgelerinde etkili olmuş, 17 Ağustos depremi Marmara Denizi’nin doğusunda M=7.4 büyüklüğünde gerçekleşmiştir. Bu depremin yüzey kırığı 125 km’ye ulaşırken, yüzey atımlarının 5.00 m’ye kadar çıktığı gözlemlenmiştir.
Bolu’nun yapılaşma potansiyelini en çok etkileyen tektonik özellik, Kuzey Anadolu fay kuşağıdır. Bu kuşak, Bingöl-Karlıova’dan başlayarak Marmara üzerinden Saros körfezine kadar uzanmaktadır. Bu fayın Bolu’daki kollarından biri, Akyazı bölgesinden ayrılarak Düzce ve Kaynaşlı üzerinden ilerlemekte ve Elmalık köyü yakınlarında son bulmaktadır.
Bolu ve çevresi, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre yüksek yer ivmesi değerlerine sahip bir bölge olarak tanımlanmıştır. Bu, bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonu’ndaki depremlerden doğrudan etkileneceği anlamına gelmektedir. Bu fay zonunda yakın geçmişte büyük hareketlilikler yaşanmış olup, hareketliliğin halen devam ettiği bilinmektedir.
Geredemedyatakip