Biz de maydanoz olacağız…

Abone Ol

‘Muharrem Hocam Kent Konseyinde sizi de aramızda görmek istiyoruz, ne dersin?'

Ne diyeceğiz şimdi…

O an;

‘Kimseyi dinlemiyor, bildiğini yapıyor. Çoğu insan arkasından sallıyor ama yanına gelince susuyor, bunu kendisi de biliyor.
Dili sivri, eleştiriye hiç ama hiç gelmiyor,
Ha bir de; "kinci diyorlar." hiç bir şeyi unutmuyor.
Bolu'nun fotoğrafını çok güzel çekiyor, ama farkında mı bilmem; resim iyi çıkmıyor.
Hata O'nun mu, yoksa yol arkadaşlarının mı iyi bilinmiyor?'diye yazmış olduğum DELİ Mİ VELİ Mİ? Başlıklı yazımdaki Alaaddin Bey için kullandığım ifadelerim geldi aklıma.

Bu teklifi kabul etmek,

‘Resim iyi çıkmıyor!'

' Hata O'nun mu, yoksa yol arkadaşlarının mı iyi bilinmiyor? Cümlelerine ortak olmak demek…

‘Bir düşün' Dedi, Sayın Refik Özçelik ve ayrıldık.

***

Sonra

‘Kent Konseyi ne iş yapar? Bir araştıralım.' dedik.

Bilmiyor muyduk?

Biliyorduk ta az biliyorduk,

‘Hani bilmek başka, uygulama ve uygulatmak bambaşka.' derler ya aynen öyle.

‘Şöyle bir göz gezdireyim.' Dedim kendi kendime ve girdim sanal aleme…

Ve

Yazdım;' Kent Konseyi ne iş yapar?' Diye.

‘Edirne Belediye ve Meclis Başkanı Hamdi Sedefçi, Meclis Toplantı Salonu'nda, Belediye Meclis Üyelerinin aldığı kararlara müdahale eden ve yeşil alanlara lokal yapılmasına karşı çıkan Kent Konseyi Üyelerine çok sert çıktı. Sedefçi,'Kent Konseyi 3-5 çığırtkanın etkisi altında kalarak, her şeye maydanoz oluyor.' Dedi.'

İlk bu ifade çıktı karşıma.

Dakka bir, gol bir!

Her şeye maydanoz olmak…

***

Araştıracağız, inceleyeceğiz, sorgulayacağız, bazen gülün çiçeği bazen dikeni olmaya niyetleneceğiz,

Bazen yolun ta kendisi, bazense rehberi olacağız,

İlimize her alanda katkı sağlamaya çalışacağız.

Ama karşılığında Belediye başkanı diyecek ki;' Her şeye maydanoz oluyorlar.'

Acaba Alaaddin Bey'de der mi ki?

***

15 Temmuz'u yaşamışız milletçe.

Ve o günden beri, kenetlenmişiz bir olmuşuz iri olmuşuz, diri olmuşuz,

Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı'nın; ‘Yeni bir sayfa yeni bir Milat!' Açıklamalarını gözlerimizle görmüş kulaklarımızla duymuşuz.

‘Beklediğimiz özlediğimiz tablo işte bu!' Demişiz.

O zaman bu resmin içinde yer almaya değmez mi?

Biz de bu uzlaşmaya, ‘Bolu'dan Türkiye'ye yayılan bir model olalım.' Dedik.

Kabul ettik,

Renklerimiz farklı da olsa, bir araya geldik.

***

Dediler ki;'Alaaddin Bey değişmez, bir adınız gel bir adınız git olur.'

Dedim ki;

15 Ağustos konuşmasın da, Sayın Cumhurbaşkanı

‘Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. HİÇBİRİMİZ DAVRANAMAYIZ. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam. Aynı şekilde, Türkiye'nin son 14 yılının sorumluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak, AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna bu süreçte şahit oldum, inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin, farklı meşreplerin, ekollerin temsilcisi tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum." Dedi mi demedi mi?

Dedi!

O zaman Sayın Cumhurbaşkanı,'Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamam.' Diyorsa, değişim mesajları veriyorsa, Alaaddin Bey niye değişmesin ki?

Hem son Belediye Meclisi Toplantısında, yani Sayın Cumhurbaşkanı yukarıdaki açıklamayı yapmadan önce bu uzlaşma mesajını Sayın Alaaddin Yılmaz vermedi mi?

Bu toplantı sonrasında, muhalefetin meclis üyeleri bile ‘Yıllardır ilk defa bu kadar samimi ve yararlı bir toplantı yaptık.' demedi mi?

***

Biz de bu samimiyetle Kent Konseyi olarak çalışmalarımıza başladık, başlarken de,'Bolu için biz varız, önce varlığımızı duyurmalıyız.' Düşüncesini birinci madde olarak koyduk.

Bu amaçla

Belediye Başkanlığımızı, Bolu Gazeteciler Cemiyetimizi, İl Genel Meclisimizi ziyaret ettik.

Ve Valimiz Sayın Aydın Baruş Beyefendi'nin yanına da gittik.

Sayın Valimizin konuşmalarından rehberliğinden de açıkçası etkilendik ve nazikçe ‘Çocuk Meclisi de kursanız iyi olmaz mı?' teklifini de not ettik.

***

Evet, bundan sonra bazen çeşni olarak, bazen güzellik katarak, Bolumuz için biz de maydanoz olacağız.

Ama yerinde ve zamanında,

Ve de

Nezaket ve zarafetle,

Ve de

İlim meclisine girdim eyledim talep,

İlim geride kaldı, edep ille edep. Düşüncesiyle…

Ve de en önemlisi

‘…Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. HİÇBİRİMİZ DAVRANAMAYIZ…' beklentisiyle…