Bir tankı asla alkışlayamam…

Abone Ol

‘Hocam darbe ile ilgili ne bir paylaşım yaptın ne de yazı yazdın?'

Doğru yazmadık!

Herkesin canlı canlı gördüğünün biz nesini yazacaktık

Ben garip bir emekli hocaydım, ne darbenin anatomisini yapacak kadar usta, ne de uzmandım.

Ama

Ne de seyretmiş olduğum televizyon kanalından etkilenerek, gaza gelecek kadar da hamdım.

‘Hocam kısa kes, bu darbenin neresindeydin?'

Cevap vereyim;

Bizzat darbelerin içinde olan, ya da darbelerin beraberinde getirdiği olumsuzlukları yaşayan 'En kötü demokrasi bile en iyi diktatörlükten daha iyidir.' Diyen Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş

Ve

‘Namlusunu milletine çevirmiş bir tankı asla alkışlayamam' diyen Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Reis'imle beraberdim.

***

Başbakan ilk anda açıkladı; ‘Paralel yapının kalkışması.'dedi.

Kimlerden gelirse gelsin hafife alınacak bir yönü yoktu.

Çünkü gördüklerimiz ne playstation da oynanan savaş oyunu idi, ne de kurşunu boyalar olan silahlarla oynanan paint ball…

Şu bir gerçek ki;

Darbenin başlamasından şu ana gelinceye kadar zaman içersinde ülkemiz çok büyük imtihanlardan geçti.

Çünkü insanlar sahaya inmişti, birbirine düşebilir, birbirini kırabilirdi.

***

Namaz kulun borcudur; farzdır, kılınır sevabı alınır. Arkasından da Yüce Yaradan'a el açılır, dua edip istenir.

Bu millet ise üzerine farz olan ibadetini, sokaklara dökülerek, darbeye karşı çıkarak yerine getirdi.

Ve

Hak ve hukuk düzenini sekteye uğratacak, tek adamlığın ağzından çıkacak cunta rejimlerinin karşısında olduklarını Ak Partili, CHP'li, MHP'liler olarak, gerek açıklamaları ile gerekse el ele kol kola, yan yana durarak gösterdi.

***

Yani bu millet, Milli irade ibadetini yerine getirdi.

Şimdi de dua kısmına geçti ve yönetenlerden kendisi için değil, hepimiz için istiyor.

Şehit cenazelerinden, patlayan bombalardan, kandan, gözyaşından, gerginlikten, ahlaksızlıklardan, yolsuzluklardan, ihanetlerden bunaldık.

Şerlerden hayırlar doğması için bu günler bir fırsattır değerlendiriniz,

15 Temmuz ‘da biz, fikirlerimiz başka başka da olsa, kucaklaştık yakınlaştık.

Şimdi sıra sizlerde…

Bu ülkeyi top yekûn ayağa kaldırmak için elimize geçen bu toplumsal kucaklaşma fırsatını göz ardı etmeyiniz,

İnatlaşmayınız, ötekileştirmeyiniz kutuplaştırmayınız,

Aksine;

Bizleri birbirimize daha çok yakınlaştırınız.

Çünkü

Bu ülke üzerinde karanlık oyunlar oynayan emperyalistler, 15 Temmuzda başaramadıklarını, bugün kucaklaşan bizleri, yarınlarda birbirine kırdıracak başka senaryolar yazabilirler. Diyor.

***

Dünya ve ahret düşüncelerimiz farklı farklı da olsa biz bu topraklar üzerinde beraber yaşıyoruz, beraber gülüp beraber ağlıyoruz.

Onun için bu senaryoları da bertaraf edebilmemiz için şimdiden toplumsal kucaklaşmayı sağlayınız

Ve

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez. Diyen Mehmet Akif Ersoy'un şiirinden yola çıkarak

Size, bize, ona göre Türkiye değil!

HEPİMİZE GÖRE BİR TÜRKİYE! İnşa edebilmeliyiz. Diyor.

***

Kısacası;

Renkleri farklı farklı olsa da tribünlerde oturanlar;

Hep beraber, hep beraber, hep beraber hep beraber

Hep beraber hep beraber, hep beraber hep beraber,

Hep be-ra-ber

Tür-ki- ye, Tür-ki-ye, Tür-ki-ye! Diyerek gereğini yaptılar.

Şimdi top sizler de…

.