BİR SEVDADIR, BENİM MEMLEKETİM

Abone Ol

Benim Memleketim diyorsun ya,

Fikrinde masonluk, ABD, AB, İsrail uşaklığı zihniyeti yoksa eğer.
Hangi fikirden olursan ol,
O halde bayraktan, vatandan, devletten, milletten, haktan yanasın.
***
Müslümanım diyorsun ya;
Müslümanın devlet reisine itaat etmesi itikaden” vaciptir. Ehli sünnet itikadı bizlere bunu emreder. Yani bunun tersi fitnedir. Fitne çıkarmak ta haramdır
Gayrı, başka da bir tanımı yok gidişatın.
Taraflı tarafsız, her birimiz bu nazlı al bayrakın yanındayız. Bu cennet vatan için bizler varız.
***
Asırlara hep ışık tutan, hakiki İslam Âlimlerinin (kuddise sirruh) gönüllerimize, insanlarımıza yön gösteren muhteşem nasihatları var. Naklederek bildiriyorlar ki,
Hubb-i fillah, buğd-i fillah üzere olmamız gerektiğini bildiriyorlar. Yani:
Sevdiklerini sırf Allah rızası için sevmek, düşmanlık ettiklerine de sırf Allah rızası için düşmanlık etmek demektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İbadetlerin en kıymetlisi, Allah için sevmek ve Allah için düşmanlıktır.) [Ebu Davud]
(İnsan, dünyada kimi seviyorsa, ahirette onun yanında olacaktır.) [Buhari]
Sınavdayız.
Dünya üzerinde şu anda, hepimiz ahiret yolcularıyız.

***
Bir hikâye nakledelim. Herkesçe bilinen bir menkıbedir.
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han , tebdili kıyafetle Kuşlar Çarşısı'nı gezer. Burada, avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli kuşları satıyorlar.

Padişahın bir ara gözü kekliklere ilişir. Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, "Tanesi 1 altın" yazıyor. Hemen yanı başlarında asılı, süslü bir kafes içinde bir keklik daha var ki, tane fiyatı 50 altın.
Yavuz Sultan Selim Hanın gözü, 50 altınlık kekliğe takılır.
"Hayırdır" der satıcıya, "Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 50 altın?"
Satıcı, "Bu keklik özel eğitimli, çok güzel can hıraş öter, ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa, bu çığlıklara inanarak ona yardım etmek için hepsi onun etrafına doluşur" der. "Tabii bu arada pusudaki avcılar da ağ atarak o etrafa doluşan keklikleri rahat rahat avlar" der.
Yavuz Sultan Selim'in yüz hatları değişir, boynundaki şah damarı ortaya çıkar ve "Satın alıyorum" der Padişah, "Al sana 50 altın..." Parayı verir ve hemen oracıkta kekliğin kafasını koparır.
Adam şaşırıp, "Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye şaşkın şaşkın bakınırken;
Padişah gürler: "Bu, kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir. Bunun akıbeti er veya geç ölümdür..."
***
15 Temmuzda, hikayedeki gibi, kendi soyuna ihanet edenleri gördünüz mü?
Ama sizler, bizler
O gün bayrağa, vatana, devlete, millete, halka sahip çıktınız
***
O gün,
Sizlerde, 238 şehit gibi, ön saflarda, ağuşunu açan iki cihanın Sultanı sallallahü aleyhi vesselem efendimize koşanlardandınız.
2.797 gazimiz gibi, Yeterki vatan sağolsun” deyip, hayır ve şerrin Allahütealâ'dan geldiğini inananlardasınız.
Milyonlarca insan gibi, Al bayraklarla medyalarda vatan için sabahladınız.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada Cüda.

***
Hubb-i fillah buğd-i fillah üzere olabilmek için, yeri gelince,
1 doların seri numarasının arkasına saklanmış olanlara, mason cuntacıların karşısında, dim dik durmak gerekir.
Yani, bayraktan, vatandan, devletten, milletten, haktan, halktan yana olarak yaşayacağız diye söz vermektir.
Yeterki,
Demokrasimiz,
Dinimiz, Vatanımız, Milletimiz var olsun!
***
BOLU BELEDİYESİ ULUSALDA SOSYAL PROJELERLE DİKKAT ÇEKİYOR.
Bolu Belediyesinin son 4 ödül aldığı” başarısı, basında geniş olarak yer aldı. Bolu Belediyesi'ne candan tebriklerimi sunarım.
Marmara Belediyeler Birliği tarafından bu yıl 6'ncısı gerçekleştirilen ‘Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri' İstanbul'da verildi.
Törene İBB Başkanı Kadir Topbaş, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve birliğe üye belediyelerin başkanları katıldı. MBB tarafından geleneksel hale getirilen ödül töreninde; ‘Afet Yönetimi', ‘İmar Şehircilik ve Estetik', ‘Kurumsal Yönetim ve Gelişim', ‘Kültür ve Sanat', ‘Toplum Düzeni ve Sosyal Hizmetler', ‘Ulaşım ve Altyapı Hizmetleri', ‘Yeşil Alan ve Çevre Yönetimi Hizmetleri', ‘Ar-Ge ve İnovasyon' gibi kategorilerde 80 belediyeye ödülleri takdim edildi.
Ödül töreninde Bolu Belediyesi 4 ayrı kategoride ödül aldı. Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Emine Davarcıoğlu, Sultan Hamam Restorasyonu, Kent Bilgi Sistemi ve Performans Ölçümü, Ulaşımın Tek Bir Merkezde Toplanması ve Araçların Tamamının Engellilerin Kullanımına Uygun Hale Getirilmesi, Bolu'ya Has Endemik Bitkilerin Toplanması ve Gen Bahçesi Oluşturulması” projeleri ödüllerini MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın elinden aldı. Bolu İlimiz orada haklı olarak büyük sükse yaptı
***
Bu ödüler sonrası, hemen yeni çalışma içine giren ekibin bir faaliyetinden haberdar oldum. Kültür ve Sosyal İlişkiler Müdürü Sayın Güler Mert hanımefendinin de üzerinde çalıştığı her insanımızı yakıdan ilgilendiren, insanlarımızı yürüyüş sporuna sevk edecek projenin kapsamı genişletilecek. “Tabiatın Kalbi Bolu” sloganı gereği, cennet memleketimizin önemli turistik yörelerinde topluca yürüyerek “Bolu Doğasını Keşfediyor” çevremizi yakinen tanımak için doğa yürüyüşleri kapsamını genişletme çalışmalarını sürdürüyor.
En büyük mülki amirimizden, en sade vatandaşımız için düşünülen bu projenin, pozitif olarak çok ses getireceğine inanıyorum.

http://www.bolu.bel.tr/icerik/1934/17/doga-yuruyusleri linkini izlemenizi öneririm.
Sağlıklı bir hayat için bu etkinliği destekliyoruz. Okullar, kurumlar, aileler, mahalleler, Üniversiteliler, gençler, bu etkinliğe sizler de iştirak etmelisiniz.
Her şey sizler için, mutlu insanlar için olsun...