Bir Sarsıntıda Yıkılacak Mıyız?

Abone Ol

Ülke küçük küçük sallanıyor. Siyasetin alevli çekişmeleri yerküreyi etkiliyor olsa gerek… Çanakkale gün içinde defalarca sallanıyor… Söylenenler gibi bu büyük bir depremin habercisi mi yoksa bu şekilde büyük depremin etkisini mi azaltıyor bilinmez. Ruhsal olarak da etkilendiğimiz bu haberler durduğumuz her anda bir sallanma hissiyatı oluşturuyor üzerimizde. Psikolojik olarak da etkileniyoruz.
“Ülkemizde bakanlar kurulu kararı ile yürürlüğe girmiş toplam beş deprem bölgeleri haritası vardır. Bu haritalar sırasıyla 1945, 1947, 1963, 1972 ve 1996 yıllarında yayımlanmıştır. Bolu il merkezi son yayınlanan ve halen yürürlükte bulunan 1996 deprem bölgeleri haritasında birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Bolu il sınırları içinde kalan bölgenin % 94'ü birinci derece ve % 6'sı ikinci derece deprem bölgesindedir. Ayrıca Bolu il merkezi cumhuriyet tarihinden bu yana yayınlanmış bütün resmi deprem bölgeleri haritasında birinci derece deprem bölgesinde yer almıştır. Bu çalışmanın amacı, Bolu ilinin depremselliği ve deprem tehlikesini ortaya koymaktır. Bolu, Kuzey Anadolu fayına çok yakın konumu nedeniyle deprem tehlikesi son derece yüksektir. Bolu, en son 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen Marmara ve Düzce depremlerinden önemli derecede etkilenmiştir. Bu depremler nedeniyle Bolu il sınırları içinde 319 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 1519 vatandaşımız yaralanmış ve 6494 konut ve işyeri ağır hasara uğramıştır.”
Bu kötü hatıraları hafızalarda halâ canlı şekilde yaşayan 12 Kasım 1999 Depremi ise Düzce-Gölyaka'dan başlayan ve KAF'dan farklı bir yapıdaki fayın kırılması ile oluşmuştu. Fayın ucu da Elmalık Köyümüzün arkasındaki mevkilere kadar gelmişti. 7.2'lik bu deprem başta Düzce, Kaynaşlı olmak üzere şehrin de büyük zararlar almasına sebep olmuş, yine can kayıpları yaşamıştı.

17 Ağustos Depreminden kısa bir süre sonra meydana gelen 12 Kasım 1999 Depremi meydana gelmişti.

Bolu, Kuzey Anadolu Fayının üzerinde kurulmuş, deprem tehlikesi son derece yüksek bir il olup, geçmişte yaşadığı yıkıcı depremlerle gelecekte de karşılaşacaktır. Yapılacak tek şey deprem riskini azaltacak önlemleri almak, yapıların zemin özelliklerini dikkate alarak depreme dayanıklı şekilde

yapılmasını sağlamaktan ibarettir.

* Meşhur KAF( Kuzey Anadolu Fay Hattı ) sadece 5 km uzaklığımızda Karacasu beldemizden geçiyor. Üstelik tam da fayın geçtiği yerlerde yapılaşmaya başladık.

* Şehri 10 km kuzeyinden kuşatıp doğuya, Yeniçağa istikametine doğru giden ve geçenlerde 4.8 ile bizi uyaran fayın da büyük bir enerji biriktirdiği söyleniyor.

* Batıda Yumrukaya Köyü civarında 6-6,5 büyüklüğünde deprem üretecek fay var.
* Bir de tam Bolu'nun ortasından geçen Karamanlı Mahallesi'nden Gölyüzü' ne doğru ilerleyen bir fayımız varmış. Uzun yıllardır bir kıpırtının yaşanmadığı…

Tarihsel ve aletsel dönem deprem kayıtları bölgede çok sayıda hasar yapan depremin oluştuğunu ve bu depremlerin bir çok can ve mal kaybına neden olduğunu göstermektedir. Bolu fay hatlarını içinde barındıran bir il olmasının yanında çevre illerin fay hatlarına yakın olması nedeniyle çevresel depremlerden de çok fazla etkilenen bir il… Ki zaten topraklarının büyük bir kısmı depremlere açık bir ülkede yaşıyoruz.
Peki biz böyle bir şehirde yaşarken nelere dikkat etmeli, ne önlemler almalı ve olay esnasında nasıl davranmamız gerektiğini biliyor muyuz? İhmalkarlığımız almış başını giderken sonrasında sadece ağlamalarımızın mı sesi duyulacak?
Her olayın sonrasında kısa bir süre tedbirli bir şekilde ilerliyoruz sonrasında unutuyoruz yaşanılanları…
Bu durumu ciddiye alıp öncesinde ve sonrasında alınacak önlemleri araştırmalı, deprem esnasında nasıl davranmamız gerektiği konusunda bilgilenmeli ve hatta bilgilendirilmeliyiz. 2019 yılı deprem yılı olacak.” Gibi söylentileri kulak arkası yapmadan ciddiye almalıyız. Ne zaman olacağı belli olmasa bile nasıl yıkımların meydana geleceğini biliyoruz, yaşadık. Bizim aldığımız önlemler bizi yaşatacak bunu unutmayalım.