Kaynaşma, sevgi, dostluk, paylaşma ayında Ramazandayız. Güzellikleri getirmesini diliyorum tüm insanlık için.
Türkiye'nin kardeşleri, dostları, Türk dünyasının ünlü bestecileri geldi, Türk Cumhuriyetlerinden, Bolu Seben'e. Friglerin yaşadığı 4 katlı kaya evlerinin olduğu vadiye, sanat adına yapılan buluşma için. Sanata, sanatçıya, doğaya olan hayranlığını vurgulayarak anlattı, daha önce de 4. ayağından 2 tanesinin Seben'de yapıldığı, Türkiye – Almanya Kültürlerarası Sanat Çalıştayında sanatçıları yine burada ağırlayan Seben Belediye Başkanı Sayın Süleyman Özbağ. Avrupa'nın ve Türkiye'nin ressam, fotoğrafçı, heykeltıraş gibi sanatçılarının yanı sıra müzik grubu da dâhil olduğu 4 yıldır gerçekleşen çalıştayın 5. ayağının yine bu sene ekim ayında yapılacağını söylerken.
Bolu Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz'ın himayesinde, iki yıllık çalışmanın sonucunda oluşturdukları sanat köyünde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Türkmenistan, Başkurdistan ve Tataristan gibi 7 Türk ülkesinin en iyi bestecileri, yeni bestelerini yapmak üzere bu evlerde 10 gün boyunca konuk olacaklardı. Sanatkârları, sanatçıları misafir etmek üzere Solaklar Vadisinde yapılan 8 adet bungalov eve Türksoy Genel Sekreterinin himayesinde Türk Dünyasında ki ünlü bestekârların isimleri verilmiş ve şimdi de 2.buluşma gerçekleşmişti.
Daha önce Bolu'ya geldiğinde buralara hayran kalan, Seben' in muhteşem ve kutsal bir yer olduğunu söyleyen Türksoy Genel Sekreteri Sayın Düsen Kaseinov, Bu dağın adı nedir? diye sordum ‘Nevruz Tepesi' dediler. Çok şaşırdım. Nevruz bizim Türksoy'un dünyaya tanıttığı en önemli etkinlik, UNESCO'da yer alan.” diye anlatırken Seben Belediye Başkanı Sayın Süleyman Özbağ ile aralarında geçen konuşmayı aktardı.
Türksoy Genel Sekreteri Sayın Düsen Kaseinov, Seben Belediye Başkanı Sayın Süleyman Özbağ'a Bizler için, turistler için bu taraflarda ne var? O tarafta bir göl var ama orada evler var mı?” diye sormuş ve devam etmiş. Sanatçılar için bir fikrim var. Yaz aylarında, tatil aylarında büyük şehirlerden uzak, tabiatın içinde sakin bir yerlere onları toplayıp davet etmek ve yaratıcı sanatsal faaliyetlerde bulunmalarını sağlamak için.”demiş.
“Her Türk Cumhuriyet'lerinin böyle birer sanat köyü vardı. Devlet tarafından işletilen ve orada sistematik bir şekilde göreve gelebiliyorlardı.” diyerek sözlerine devam eden Sayın Düsen Kaseinov, Şimdi bunlar yok. Bizim ülkelerimizde, cumhuriyetlerimizde maalesef böyle sanatsal temaslar çok az. Birkaç sene önce Türksoy'a geldiğim zaman, bunları düşünmeye başladım. Yani onlara da bir destek olalım diye. Benim etkilendiğim olay ise Tataristan'da bestecilerle bir araya gelmiştik. Herkes yaş itibari ile 50'yi aşmıştı. Ama Moskova'da ki son buluşmamızda, 20 sene önce Domodedovo Havalimanında ayrıldık ve bir daha da görüşmedik. 20 yıl bestecilerle bir araya gelemedik. Çok etkilenmiştim bundan.” diye anlattı.
Sayın Düsen Kaseinov, bu durumun kendinde derin bir iz bıraktığını belirterek Sanatsal sohbet olmaması çok kötü, yani çok şey kaybedilmiştir o zaman içerisinde. Sanatsal muhabbet, temaslar için, tecrübe değişimi, paylaşım için. O zaman böyle bir düşünce doğdu. Benim bu düşüncemi anladıkları için ve onlarda böyle bir çalışmayı istedikleri içinde Bolu Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz'a ve Seben Belediye Başkanı Sayın Süleyman Özbağ'a desteklerinden ötürü, anlayışlarından ötürü çok teşekkür etmek istiyorum.” dedi.
Sayın Düsen Kaseinov, Şu anda sonuçları görüyorsunuz. Bir ay önce Ankara'da ilk defa kadın bestecilerin eserlerinden konser oldu. O zaman biz belediye ile burada ki evlere Türk Dünyasının ünlü bestecilerinin isimlerini verelim diye anlaşmıştık. Kadın besteciler Türkiye'ye geldiği zaman hem konser yaptık hem de burada açılış yaptık. İsim verme töreni gerçekleştirdik. İlk buluşma Safranbolu da oldu ve söz verdiğimde onu hemen yerine getirmek isterim. Bugün söz verdiysem hemen çalışmaya başlıyorum. Çünkü zaman çok az ve çok zaman kaybettik. O nedenle yavaş olma lüksümüz yok, dile getirdin, yaptın. Yani çiviyi çaktık. Hemen arkasından arayı soğutmadan ki bu kadın besteciler sıradan besteci değil, orada kendi ülkelerinde besteci birliklerinin başkanları. Nisan ayında bu konuşma yapıldı ve şimdi mayıs ayında 1 ay içinde gerçekleştirildi.” diyerek sözlerine devam etti.
Şimdi Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Türkiye, Başkurdistan ve Tataristan'dan geldiler. Aralarında hem tecrübeliler var hem de gençler var. Özellikle böyle yaptık ki gençlik, tecrübeli bestecilerden tecrübe edinsin diye. 29 Mayıs da Bişkek Müzik Akademisi'nin ( Kırgız Ulusal Müzik Akademisi) rektörü buraya gelecek ve gençlerle sanatsal sohbetler yapacak. Tabi ben de burada kalacağım. Onlarla konuşacağız. Bu yıl biz Halk Şairimiz Molla Penah'ı tanıtımını da yapacağız. Gençleri biraz iteklememiz lazım bu yönde. Yoksa kendi kendine bir şey olmaz. Doğal olarak herkes kendi ülkesinde ki kendi müziğini, kendi şairini daha çok bilir. Ama Türk Dünyasını maalesef tam iyi bilmiyorlar yani tanımıyorlar. O nedenle böyle buluşmalar çok faydalı olacak. Bu proje aynı zamanda hem Seben içinde faydalı olacak, hem turizmin gelişmesi için faydalı olacak. Hem de uluslar arası çapta Seben'in isminin tanıtılmasını da sağlayacak. Besteciler eserlerini burada Seben'de yapacak. İyi besteler çıktığı zaman biz onları yayınlayacağız. Ardından bütün Türk dünyasına dağıtacağız. Onları tüm dünyada Avrupa'da, Rusya'da, Orta Asya'da, Amerika'da icra edecekler. Albümleri yapılacak, insanlar dinleyecek ve Seben'de oluşturmuş olduklarının her tarafta altı çizilecek. Bestenin altında bu eser 2017 Seben'de yapılmıştır diye yazacak.” diyerek düşüncelerini paylaştı, Türksoy Genel Sekreteri Sayın Düsen Kaseinov. Kendilerine bu değerli açıklamaları için teşekkürlerimi sunuyorum.
Sanat adına daha nice güzel birliktelerin olması dileği ile…
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara