Genel

BARÜ’de “Türkiye’nin Orta Doğu Siyaseti ve İsrail Sorunu” anlatıldı

Bartın Üniversitesinde (BARÜ) düzenlenen ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’ kapsamında Türkiye’nin Orta Doğu ilişkileri farklı yönleriyle ele alınarak İsrail sorunu, güncel ve tarihi detayları ile değerlendirild

Abone Ol

Bartın Üniversitesinin (BARÜ) geleneksel hale getirdiği ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nin 17’ncisinde Ankara Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kudret Bülbül tarafından “Türkiye'nin Orta Doğu Siyaseti ve İsrail Sorunu” konulu konferans gerçekleştirildi. Günümüzün güncel meselelerine mercek tutulan konferansta, Türkiye ve Orta Doğu ilişkileri tarihi boyutuyla ele alınarak 7 Ekimden bu yana şiddeti artarak devam eden İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları kınandı.
“Tüm dünya bir insanlık sınavından geçmektedir”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, yaşanan saldırıların tüm dünya için bir insanlık sınavı olduğunu kaydederek “7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Filistin halkına yönelik saldırılar katliam boyutunu da aşmıştır. İbadethanelerin, hastanelerin, okulların, üniversitelerin, sivil yerleşim alanlarının bombalanması izana da insafa da sığmayan bir durumdur. İnsan haklarının ayaklar altına alınarak kadınların, çocukların hatta bebeklerin öldürülmesi tahammül edilemez bir hal almıştır. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu zulmün, bu insanlık dramının devam ediyor olması ise kabul edilemez, açıklanamaz, aklıselim bir düzleme oturtulamaz” dedi.
Rektör Uzun’dan insan hakları vurgusu
Rektör Uzun, Amerika Birleşik Devletleri’nin 3 seçkin üniversitesinin rektörlerinin, İsrail’in eylemlerine tepki gösterdikleri için istifa baskısına maruz kaldıklarını hatırlatarak insan haklarından yana taraf olmanın, insan olmanın gereği olduğunu belirterek destek mesajı verdi.
Rektör Uzun, “Medeniyet diye övünen ülkelerin, insan haklarını nasıl ayaklar altına aldığını görüyoruz. Düşünce özgürlüğünden dem vuran ülkelerin, ‘Sivillere yönelik katliam durdurulmalı. İslam muhalifliğiyle de mücadele edilmeli’ diyen rektörlere baskı uyguladıklarını da görüyoruz. Dünyanın kulakları sağır eden sessizliğine üzüntüyle tanık oluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘Dünya beşten büyüktür’ yaklaşımı, küresel vicdanın sesi olmuştur. Daha yaşanabilir bir dünya için küresel gelişmelere adil yaklaşan ve birkaç ülkenin inisiyatifine bırakılmayan bir anlayışa ihtiyaç olduğu artık gün gibi açıktır” diye konuştu.
Ayrıca Türkiye’nin barış ve adalet yanlısı tutumunu boşa çıkarmak isteyenlerin olduğunu da kaydeden Rektör Uzun, son günlerde gelen şehit haberlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Orta Doğu kavramı ve İsrail sorunu konuşuldu
Daha sonra verilen konferansta Prof. Dr. Kudret Bülbül, bugün gerçekleştirilen etkinliğin önemine vurgu yaparak “Bugün burada olmamız oldukça değerlidir. Ağır bir zulüm, açık bir katliam söz konusuyken yolumuzu, duruşumuzu ortaya koymak önemli bir şeydir. Biz yüzyıllardır mazlumun yanında duran bir milletiz. Dünyada çok az ülke vardır ki ‘Türkiye’ kadar anlamı derin olsun. Türkiye’nin kültür ve medeniyet sınırları, siyasal sınırlarının çok ötesine ulaşır. Türkiye sığınılan, yardım talep edilen bir ülkedir. Adalet, insani yardım ve barış eksenli bir siyaset uygulamak belirli bir saygı ve demokrasi gerektirir. Böyle bir ülkenin vatandaşı olduğumuz için gurur duymalıyız” dedi.
Konuşmasında Orta Doğu’nun tarihi, Türkiye’nin bulunduğu konum, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları hakkında önemli bilgiler veren Bülbül, “Orta Doğu kavramı; ‘Orta Doğu çıkmazı’, ‘Orta Doğu bataklığı’ gibi olumsuz ifadelerle anılıyor. Oysaki Orta Doğu uzun yıllar boyunca ‘barışın merkezi’ anlamına gelmekteydi. Ancak İsrail’in bölgeye yerleşimiyle kargaşa oluşturulmak istendi. İsrail’in bugünün dünyasındaki tedaiye baktığımızda ise soykırım, baskı ve zulmü görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Acılarımızı yarıştırarak değil, birleştirerek çözebiliriz”
Son olarak sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin bir değerlendirme yapan Bülbül, “Günümüzde yaşananlara Filistin değil, İsrail sorunu olarak bakmalıyız. Çünkü İsrail’in bu saldırıları canlı adına ne varsa yok edilmesine yönelik bir soykırım. Aynı zamanda işlevsizleşen küresel ilke, değer ve kuruluşlara da yapılan bir soykırım. Artık yeni bir düzene, yeni bir çağrıya ihtiyaç var. Dünyanın beşten büyük olduğunu küresel aktörlere ispatlamalıyız. Ulusal ve küresel tepkileri ortaklaştırmalı, küresel bilinç oluşturmalıyız. Uyguladığımız boykotları hayat felsefesi haline getirmeliyiz. Filistin halkıyla dertlerimizi ortaklaştırmalıyız. Çünkü meseleleri acılarımızı yarıştırarak değil, birleştirerek çözebiliriz” diye sözlerini bitirdi.
Yoğun ilgiyle takip edilen etkinliğe; Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ile birlikte il protokolü, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı. Konferans, soru ve cevapların alınmasının ardından teşekkür belgesi takdimi ve günün anısına hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.