Araya şeytan sokmayalım…

Abone Ol

Önce Hayreddin'i Tokadi Hazretlerinin bulunduğu mekânın 29 yıllığına kiralanması geldi aklıma…

Eğer buralar kiralanıyorsa, ben de Akşemsettin Hazretlerine talip olsam…

Ol!

Ol da…

Ya gücüm yetmez se, ya benden fazla artıran olursa?

O zaman Ümmi Kemal Hazretleri…

Niye olmasın?

O mübarek olmaz ise bu mübarek de olabilir dedim.

Şöyle sağ elimle sol bileğimi sıktım…

Sıktım ki dünya işlerinden sıyrılıp, nerede bulunduğumun farkına varmak istedim.

Aaaa!

Fayda etmedi.

‘Yönetim istifa! Yönetim istifa!'

Bolusporlu taraftarın Denizlispor maçı başlamadan önce yaptıkları protestoları çınlıyordu kulaklarımda.

Bu taraftar ki; aynı yönetim göreve geldiğinin ilk sezonunda ilk altıya kalabilecek bir kadroya sahipken, ‘Tecrübesizliktir, normaldir.' diyerek son maçta kümede kalmalarına ses çıkartmamıştı.

Bir sonraki sezonda, ‘Geleceğin takımının iskeletini kuruyoruz.' derken yine son maçlarda kefeni yırtmalarına ve iskelet miskelet bırakmamalarına rağmen yine yönetimi kucaklamıştı.

Bu sezon ise ‘Biz bu işi öğrendik.' demelerine güvenmişler, yine yapılan transferlere ve yönetimin yanında durup kayıtsız şartsız destek olmuşlardı.

Ama taraftarlar Denizlispor maçı öncesi ve sonrası ‘Yönetim istifa!' diye bağırmışlardı.

Bayram değil seyran değil acaba eniştem beni niye öpmüştü.

Acaba taraftar, Boluspor'un YÖNETİM anlayışlarının yanlışlığını mı görmüştü?

İnsanlarla yan yana dururken;

Yan yana park edilen ve arabaların geçişini engelleyen trafiği düşündüm.

Vasıtaların olmaları gereken yollarda yürüyen insanlar, yolda olması gereken arabaların kaldırımlarda olması geldi aklıma.

Derken…

Delik deşik olan yollar…

Arkasından da Ertuğrul Turan'ın Facebookta paylaşmış olduğu,' Bir gün gelecek, Bolu yollarında hiç çukur olmayacak... O zaman uçan arabalarımızla hiç sarsılmadan yolculuk yapabileceğiz. 'yorumu…

‘La Mübarek, anan gezerken mi getirdi seni dünyaya, la bi dur! La bi otur!'

Ne arar?

‘Aşağı mahalle ŞEN misin, yukarı mahalle SEN misin?' vızır vızır geziyorum.

İnanmazsınız ama bir ara Spartak Moskova'nın kendi sahasında Sporting Lizbon'a karşı 1-0 galipken, 4-1 mağlup olduğu maça bile gittim.

Tam Rus uçağının düşürüldüğü günlerdi. Beşiktaş'ın elenmesi için Putin böyle bir tezgâh düşünebilir miydi?

Bir baktım İl Özel İdaresinin işletmesini yaptığı kaplıcadayım.

Hani Antalya, Marmaris görmeyen fakir fukaranın haftanın bir günü şöyle temizlenip arındığı, dünya kirlerini bıraktığı, kafasını dağıtıp rahatladığı, emsallerine göre12 lira gibi çok para verilerek girilen yer.

Aldım peştamalı,

Aldık ta…

Dinimize göre, göbek ile diz üstü arası açık kalmayacak.

Lakin aşağıya çekiyorum, göbek açık kalıyor, yukarıya çekiyorum, mini etek gibi oluyor, dizler açık kalıyor.

Haliyle böyle olunca da dinen caiz olmuyor,

‘Herhalde hükümet asgari ücreti 1300 liraya çıkarmanın faturasını bize böyle çıkarıyor.' diye düşündüm.

O anda ‘Allahüekber' sesi ile kendime geldim, millet oturuyordu ben ise ayağa kalkarken pantolonumu aşağıya doğru çekiştiriyordum.

Hâlbuki ne güzel başlamıştık namaza…

Hocamız;

‘Evet, muhterem cemaat…

Ezan-ı Muhammediye okundu, bir zahmet safları sıklaştırın.' Demişti.

O an yanım da olan Mehmet Hoca kulağıma doğru yanaşmış ve sessizce,' Hoca'nın dediğini duydun, safları sıklaştıralım ki aramızdan şeytan geçmesin.' diye fısıldamıştı.

‘Ne alaka?' dedim.

Dedim ama düşündüm ki doğru! Mitinglerde insanlar niye kol kola girip yürüyorlar?

Araya provakatörler girmesin diye.

O zaman camide hocalarımızın verdikleri safları sıklaştırma mesajı da doğru!

Eğer benim kıldığım namazda kafamda fitne fesat fink atıyorsa,

İhtimal ki

Ben namazda iken cemaatten biri ya da birileri safları sıklaştırmamış olmalı ki, şeytan da sanki imanı en zayıf beni görmüş ve almış eline yuları beni yönetiyor, provakatörlük yapıyordu.

Hani derler ya, 'Kıldığımız ay da yıl da bir namaz onu da şeytan komaz.'

Aynen bu durumdaydım.

‘Helal olsun!' dedim şeytana

3 rekâtlı akşam namazının farzında bu kadar fesatlığı bir araya sıkıştırtmıştı ya bana.

Ama yine de şükrettim Allah'ıma…

Ya teravi namazı kılıyor olsaydım?

Önce haberi yapıp sonra kaldıran gazetecilere gelir, oradan da karşısında olan herkese bir yafta yapıştıran Devlet Bey ve pek çok yere kadar giderdim valla.

Kısacası,

Safları sıklaştıralım, araya şeytan sokmayalım.

Amenna ve saddakna!

Ama ne olur, bütün fesatlıkları da benim yaptığım gibi hepsini de şeytana yıkmayalım.

Safları da sıklaştıralım

Ama

Lütfen SAF'ları sıklaştırırken de, İmanları da SAFlaştıralım!